Bir günde sekiz şehit verdik, hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Bu büyük bir rakam. Daha önce terörle mücadelenin bundan sonra daha zor olacağını yazmıştım. Çünkü; ABD ve bazı Avrupa devletleri PKK'yı aşırı derecede silahlandırdılar. Düzenli ordular neye sahipse terör örgütü de ona sahip.
İşin bu noktaya gelmesinin bir başka nedeni de dört yıl önce Afrin'e yerleşen PKK/PYD'ye zamanında müdahale edilmemesidir. Zamanı geçtikten sonra yapılan her hamle maliyeti artırmaktan başka işe yaramaz. İktidar dört yıl boyunca yanı başımızda büyüyen tehdidi seyretmekle iktifa etti. Sonra birden bire milli menfaatlerimiz tehlike altında diyerek Afrin'e girmeye karar verdi. İnsan sormadan edemiyor,niye dört yıl önce değil de şimdi? Bunun önümüzdeki seçimlerle alakası olabilir mi? Yoktur diyorsanız Afrin operasyonundan hemen sonra anket yaptırmak da niye?
Aslında içerisinde olduğumuz durum -tek adam yönetiminin- ne kadar kötü ve yanlış olduğunu gösteriyor. Bir millet iradesini tek bir kişiye devrederse sonradan olacaklardan şikayete de hakkı olmaz. İradesini devreden konuşma,söz söyleme hakkını devretmiştir. Evet- hayır referandumunda millete ne vaat edildi,şimdi neredeyiz. Terör bitecek,ekonomi uçuşa geçecek,şehit cenazesi gelmeyecek,yargı bağımsızlaşacak,Türkiye çağ atlayacaktı. İtiraf etmeliyim ki bu vaatlerin bazıları gerçekleşti. Mesela, bugün çağ atladığımızı kimse inkar edemez, ama ileriye doğru bir atlayış değil bu, geriye doğru bir atlayış. Basın hürriyetinde dünyanın en gerisindeyiz, yargı bağımsızlığında Afrika ülkeleri ile at başı gidiyoruz. Tarihimizin hiç bir döneminde bu kadar şehit vermedik, daha önce dış politikamız hiç bir zaman milli varlığımızı tehdit eder noktaya gelmemişti. Ekonomi diyorsanız, onda millet geriye, iktidarın etrafında olanlar ileriye doğru çağ atladılar. Sadece bal tutanlar parmağını yalıyor, millete ise avucunu yalamak düştü.
Bir örnek vermek istiyorum, el konulan NT mağazaları Sabah ve ATV'nin sahibi olan Turkuvaz grubuna devredildi. Milli eğitim müdürlükleri öğretmenlere, okullara tek tek yazı yazarak bu mağazalardan alış veriş yapılmasını istiyor. Yani ticareti de git gide tekelleştirdiler. Bir işi iktidar sahipleri icra ediyorsa herkes onlardan alış veriş yapacak diğerlerine ekmek yok. KHK'lar çıkarılıyor hiç birinin OHAL'ın ilan nedeniyle alakası yok. Mecliste konuşulmadan,tartışılmadan bir gecede onlarca karar alınıp yürürlüğe sokulabiliyor. İslam danışmayı emrediyordu değil mi, hani nerede danışma?
Umarım bu badireden sevgili ülkemiz bir an önce kurtulur, umarım ödeyeceğimiz bedel az olur. Savaşa giden şehit de verecektir. Önemli olan pisipisine, siyasetin hatalarından,hırslarından dolayı vermemektir. Bu tip kritik süreçlerde doğru olan herkesi bu mücadelenin yanına almak,askerimizin,ordumuzun arkasında milletçe durmaktır. Ama öyle söylemler yapılıyor ki, adeta siz niye bu operasyonun arkasında duruyorsunuz gibi bir izlenim oluşuyor. Halbuki iktidarın görevi bu mücadelenin arkasını boşaltmak değil,herkesi almak olmalıdır.Bu bir rant yarışı değildir,kimsenin de bu gözle bakmaya hakkı yoktur. Afrin'de müdafaa edilen milli varlığımızdır,bir partinin küçük hesapları değil. Sevabı bana, günahı size ait olsun gibi bir zihniyet bu mücadeleyi zaafa uğratır. Zaten sizin günahınızın,yanlış siyasetlerinizin bedeli ödeniyor, bari susun da millet acısını,üzüntüsünü rahat yaşasın.