Mahallemizdeki yaşlı teyzenin bir bakkal dükkânı var. 

Tam karşısında da dev bir market açıldı.

İkisi de dükkanlarının önündeki camekana mallarının fiyatlarını yazıp asmaya başladılar. 

Süpermarket “Tereyağı 70 lira“ yazınca 

Teyze “Tereyağı bizde 60 lira“ diye ilan koydu. 

Ertesi gün süpermarket hemen Tereyağı “50 lira” diye bir ilan astı. 

Teyze bu sefer “Tereyağı geldi 40 lira” diye kâğıt yapıştırdı. 

“Teyzeciğim bunlarla uğraşma bunlar büyük miktarda mal satın alma gücünü kullanırken zarar etmezler ama sen yok olursun“ dedim. 

Teyze, arkasını dönüp dükkanına girerken “ben hiç Tereyağı satmam ki … bari millet ucuza alsın” diye mırıldandı.

Yaşlı teyzemize, zekâsı ve duyarlılığı için teşekkür ederim.

Alıntı

BİZ SİYASET HİKAYELERİ İLE UYUYORUZ

Alıntı olan tebessüm paylaşımımdan sonra ülkemizdeki güncel siyasetin işleyişine bakarsak karşımızda duran tablo tiyatro, hikâye, masal ve uyutulmaktır. 

Türkiye'de ister zamanında isterse erken seçim olsun katılımcı bir anlayış ile milletvekili, belediye başkanı ve meclis üyeleri aday seçimi yapılmıyor. Bu konuda ön seçimi az bir miktarda da olsa CHP yapıyor. Bence oda çok eksiktir 

Katılımcı demokrasiye o kadar çok darbe vuruluyor ki parti kongrelerinde bile genel merkezler il ve ilçe başkan adayını belirliyor ve bizlerde onaylıyoruz. İstediklerini ise ihraç ediyorlar. İstediklerini görevlerden alıyorlar ve atıyorlar. Kısacası partilerde padişahlık düzeni kurulmuş ve devam etmektedir.

Bu kokuşmuş düzende bizler ise onların seçtiklerini seçip meclise yolluyor, belediye, il ve ilçe başkanı yapıyoruz. Genel başkan ve genel merkez organlarını seçiyoruz. Bunun adı demokrasi, cumhuriyet, rekabet ve adalet değildir. Buna verilecek isim padişahlık, parti diktatörlüğü, liderlik sultası ve Sultanlığıdır.

ELİTLER YÖNETİMİ 

Halkın, üyenin ve delegenin katkı, etki, seçme ve seçilme hakkı olmayan siyasetten bir şey beklememek gerekir. Bu siyaset değil elitler yönetimidir. Bu siyaset ve demokrasi değil millete güvenmemek ve hakarettir. Bunun adı millet iradesi değil lider idaresidir.

Kimse kimseyi anket, temayül, teşkilat görüşü, istişare gibi göstermelik ve ikna amaçları için yapılanlarla kandırmasın. Hepsi masaldır.

Siyaset genel merkezlerde liderlerin etrafında oluşmuş, ya da kapalı kapılardaki kişiler ile dizayn edilmiş, kurgulanmış, kimin eli kimin cebinde belli olmayan, bir elin ise her partide olduğu bir durumdadır. 

Bu siyasette biz ne yapıyoruz:

Sosyal medyada, evlerde, kafelerde, kahvelerde tartışıyor, onların değirmenine su taşıyor, padişahlıklarına destek veriyor, aklımızla alay ediyorlar ve bu hikayelerle uyuyoruz.