Referandum sürecine girdiğimizden beri iktidar partisinde bir Ülkücü sevgisi başladı. Düne kadar ülkücüler morg bekçisi,kafatasçı,kurtçu,itçi diyenler şimdi en güzel bozkurt işareti yapma yarışı yapıyorlar.
Ülkücüler buna inanır mı bilemem. Ama bu sevgi gösterilerinin ne kadar yalan ne kadar gerçek dışı olduğu ortada.
Onlarca müsteşarlık yüzlerce genel müdürlük var bugüne kadar o çok sevdikleri ülkücülere bir tanesini bile layık görmediler.
CB ve Başbakan’ın danışmanları içinde sesimiz,soluğumuz olacak tek bir kişi yok. Ülkücüleri o kadar çok seviyorlar ki –hiçbir makama- layık görmüyorlar.
Çok değil 15 Temmuz ihanetinden birkaç hafta önceydi.
Salı günü yapılan grup toplantısında basın dışarı çıktıktan sonra Milletvekilleri şikayetlerini,taleplerini dile getirirler.
Bir Salı günü iddiaya göre vekiller tek tek şikayet ve taleplerini dile getirirler.Onlardan biri de İsparta milletvekili… Başbakan Binali Yıldırım’a,efendim müsteşarınıza şube müdürlüğü için bir isim verdim.Özgeçmişini istedi,verdim. On beş gün sonra aradı,sn Milletvekilim olmadı dedi. Sebebini sordum, ahlak dışı bir şeyi mi çıktı,hayır daha kötü dedi. Öyle diyince çok rahatsız oldum acaba verdiğim ismin ne yanlışı olmuştu. Rüşvet,irtikap hırsızlık gibi bir şeye mi karışmıştı,hayır daha kötüsü dedi, o zaman paralelle ilişkisi var(o tarihte paralel daha Fetö olmamıştı) hayır efendim daha kötü ülkücü çıktı. Binali Yıldırım iddialara göre milletvekilinin yakınmasını dinler , tebessüm eder geçer, Sn Vekil sen bir ara yanıma gel o müsteşarın ağzına tüküreyim demez. Ülkücüyü Fetö’den aşağı gören bir zihniyetin samimiyetine inanılabilir mi?
Bir başak örnek bir süre önce Malatya’da yaşandı. Özel harekat’a elaman alınacak,bazı yetkililer MHP’ye gelerek yeni sürecin gereği olarak sınava girecek ülkücülerin isimlerini isterler.Güya verilen isimler Özel harekata alınacaktır. Parti üç yüz küsurluk bir liste verir. İçlerinde Beden Eğitimi Yüksek okulu mezunları, profesyonel sporcular da vardır. Sınav sonuçları açıklandığında büyük bir şok yaşarlar. Verilen listeden tek bir isim bile sınavı kazanmamıştır. O zaman listenin ülkücüleri –elemek- için alındığını anlarlar ama iş işten geçmiştir.
AKP’nin ülkücü sevgisi budur. Bunun gibi onlarca örnek vermek mümkün. Bir hareket kendi imkanları ile bir yere gelmediği müddetçe başkasının himmet ve merhametiyle bir yere gelemez.
Yarın partili başkanlık sistemine geçildikten sonra bırakınız AKP’lileri, Erdoğan’cı olmayanın bile işe girme şansı olmayacaktır.
Bir hareket kendi kendini yok etmeye kararlıysa kimse bir şey diyemez. Ama yaşayacak,şehidinin,gazisinin verdiği mücadeleyi taçlandıracaksa kimsenin sığıntısı olmaması gerekir. Onun için bu sevgi gösterileri riyadan başka bir şey değildir.ülkücü hareketin eline tarihi bir fırsat geçmiştir bunu iyi kullanırsa hem Türkiye2yi kurtarır hem de kendine iktidar yolunu açar.