Beyinler çok mu kısırlaştı acaba? Cehalet sanıldığından fazla mı kutsandı, ne dersiniz?
Bir tarafta güç zehirlenmesiyle yönetme heyecanları azalanlar, diğer tarafta henüz iktidar bile olamadan koltuk hesabına girenler... Muhakeme, sentez, analiz aranıyor... Koca koca TV müdavimi adamların son gelişmelere, sürpriz oldu dediğini duyunca güldüm...
Altılı Masanın bu şekilde sonuçlanacağını ben dışarıdan görürken ve yakın çevremle paylaşırken tecrübeli siyasetçiler, sahadaki oyuncular nasıl göremedi/görmedi, anlayan beri gelsin.
Aslında o masa, altılıdan “her biri eşit söz hakkına sahip olacak” dendiği gün dağılmıştı.
Aslında o masa, çok sayıda toplantı ("yevmel içtima") yapma kararıyla dağılmıştı.
Aslında o masa, kendisiyle bile kavgalı bazılarının “absürt(!) açıklamalarıyla dağılmıştı.
Aslında o masa, kısır siyaset darboğazında okumaya zamanı olmayanlar fazla ön aldığında dağılmıştı.
Aslında o masa, hazırladıkları "Mutabakat Metnine" bizatihi kendileri sadakat göstermediğinde dağılmıştı.
Aslında o masa, muhalefete muhalefet etmenin siyaset sanıldığı gün dağılmıştı.
Aslında o masa, bu ülkede "önce ülkem sonra ben" diyenlerin neden yeterince oy alamadığını sentezleyemeyenlerin stratejist olarak kabulüyle dağılmıştı.
Aslında o masa, sosyal medya geyiklerine(!) ve tuzak anketlere fazla bel bağlandığı gün dağılmıştı.
Peki ne olacak?
Bu saatten sonra 2’den fazla, hatta belki de 4-5 adaylı bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak.
Seçim muhtemelen ikinci tura kalacak.
Cumhurbaşkanı adayı olan Genel Başkanlar milletvekili adayı olmayacağından, ikinci tura kalamayanlar Genel Başkanlıklarını da kaybedecek (birisi hariç).
Bu partilerden bazıları ciddi iç kargaşayla karşılaşacak.
Bu arada bazı insanların bağrı yanmaya devam edecek. Karşılıksız sevdikleri ve uğrunda ölümü göze aldıkları, öldükleri, vatanı yönetmeye kendi adaylarıyla talip olamadıkları ve Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresine ulaşamadıkları için…
Ülkemizin önemli bir kısmında deprem var, gönüllerde deprem var, niyetlerde deprem var. Hey bakan göz gör bu depremi, hey işiten kulak duy bu depremi, hey konuşan dil ağıtını oku bu depremin… Titre ve kendine dön.
Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun, “aziz vatanımızı gerçekten karşılıksız sevenlere.”