Pişti dahil kağıt oyunlarını bilmem, dolayısıyla kahvehane kültürüm sıfırın altında 35. Geçmişte, arkadaşım Refik Korkmaz’la ilk kez gittiğim bir kahvede sohbet ederken yan masadan birisi, “bir parti kuracağım, adını Bizim Parti koyacağım” dedi. “Bizim parti” ismi sahiplenilir mantığındaydı.

Parçalı Küçük Güzeldir:

Önceleri bir çalışma yapmıştım. 81 ili ve 922 ilçesi olan ülkemizde, bir siyasi parti kurmak, teşkilatlanmak, en az iki dönem seçimlere katılabilmek için asgari 5 milyon, orta halli idareyle 10 milyon dolar gerekiyor. Bazı ademoğulları için çok büyük bir para ama bazıları içinse çerez…

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının verilerine göre ülkemizde 168 siyasi parti var. Sadece ülkücü çağrışımlı parti sayısı bugün itibariyle 11. Geçekten akıl almaz bir sayı. Sağdan, soldan, ortadan, yenileri de yolda… Anahtar kelime ittifak, yani Reis-i Cumhur’un seçimi için gerekli %50 artı 1 oy… Bu sayededir ki %0.1 bile oyu olmayan partilerin Genel Başkanları vekil olabildi. Yazık…

Kur Bir Parti:

Yıllarca milletvekilliğini, Genel Başkan Yardımcılığını, Genel Sekreterliğini, il başkanlığını, BŞB başkanı adaylığını yaptığı partisinden istifa sonrası bir zatın açıklamalarına rastladım.  Eski(!) partisini yererek, yeni parti kurma sinyali veren bayın biyografisine göz atınca bir siyasi parti de ben mi kursam diye düşündüm(!). Yıllarca bürokrat/teknokrat tecrübemiz, farklı üniversitelerden diplomalarımız var. Kırk yıldır yazar çizeriz, iki dönem MHP milletvekili adayı olarak sokakları arşınladık. Türkiye’yi de dünyayı da takip eder, tarımdan ekonomiye, uluslararası ilişkilerden lojistiğe kadar birikimimiz var.

Hele ve hele, iki cümleyi yan yana getiremeyen, tek bir konuda dahi ehliyeti olmayanları da görünce, neden olmasın dedim. Bir özgüven patlaması yaşadım(!). Lakin sonra 5/10 milyon doları hatırladım ve vazgeçtim. Bunları dalga için yazsam da Türkiye’nin garip ve dahi ağır gerçekleri. Yazık...

Üye Sayısı:

Parti sayısı çok ama üye yok. Bazılar feodal bir ailenin seçmen sayısının dahi gerisinde. İlk beşe baktığımızda, birinci sırada profesyonel(!) yönetimi sayesinde 23 yıldır iktidarda olan ve iddiasını sürdüren Adalet ve Kalkınma Partisi (11.135.306), uzatmalı muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (1.531.944) ikinci, Yeniden Refah Partisi (622.847) üçüncü, Milliyetçi Hareket Partisi (495.447) dördüncü ve İYİ Parti (412.744) beşinci sırada.

Kürtçü partilerin az olan üye sayısı dikkatimi çekti. Hüda-Par (14.858), DEM (14.741) ve HDP (14.539). Acaba neden böylesine az? Vallahi akılcı bir cevap bulamadım…

Hülasa:

“İnsan İhsan’ın kuludur” sözünün geçerliliği geçmişten bugüne azalmadı ki. Hatta kat be kat arttı. Napolyon ne demiş, “para para para”... Bir ortopedist ne demiş? Omurga çok önemli bir organdır.

Peki ya bir gureba ne demiş? “Ba’de harabi’l-Basra” (Basra harab olduktan sonra/iş işten geçtikten sonra).

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has kelam olsun, “vatan karşılıksız sevilir” deyip de sözü namus bilenlere.