Kıymetli okuyucularım;
iktidarın başlattığı sözde
barış ve imralı sürecindeki
esas gelişmeler sınırlarımız
dışındaki Şam-Heseke-Erbil-Süleymaniye hattında vuku buluyor gibi.

PKK-YPG lideri Mazlum Abdi bu çerçevede
Fransa Dışişleri Bakanı’yla
Erbil’de görüşüyor.

Haseke-Erbil-Süleymanıye
ittifakı Batı’nın himayesinde kurumsallaştırılıyor.

Türkiye, Suriye’de stratejik
mevzii kaybına girdi.
Bırakın Zürih ve Londra
kazanımını bir Adana
protokolünün bile kıymeti
kalmamıştır. Bu sürece Kıbrıs’ı da eklersek, bu bölgede
tarihimizdeki en büyük
jeostratejik gerilemesi
İle karşı karşıyahız...
yaygın medyada haber olmadığı gibi Türkiye’dende ses yok!
tuhaf, sessiz bir okadarda
Ürpertici..!!

Bitmiş PKK ile 60.000 evladımızın katili APO’nun karşılığında
verilen bu taviz çok fazla
değil mi?

Yanyana gelmesi
mümkün olmayan
Barzani-talabani ve Mazlum
Apdi’nin batı eli ile
barışması
ve siyaseten birleşerek
güneyimizde bir Kürt kuşağı oluşturması ile
beraber petrol bölgelerine
hakim olup zenginleşmesi
gelecek adına tehlike
arzetmiyor mu?
Bugün için ülkemizde
uyutulan ayrılıkçı KÜRT
hareketinin ileride yeniden
harekete geçmeyeceğini
kim garanti edebilir???

Kanaatimce Soydaş ülkelerin
sözde Kıbrıs Rum devletini
tanıyıp Türkleri ayrımcı
olarak kabul etmesi de
bu sürecin muhakkak devamıdır. Türkiye’yi her açıdan
çaresiz ve muhtaç bırakan neokapitalist dünya
durumu lehlerine çevirerek
Türkiye’nin güney hattını
muhasara etmiş durumdadır…
Dış işlerinin acilen
arge çalışması yaparak
bir iş planı çıkarıp bu
çerçevede diplomasi atağına kalkması lazımdır…

25.04.2025