Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkar, beklenmedik zamanlarda durur ve “ Efendiler” dediği asil milletiyle sohbet ederdi.

Yer Mersin. Atatürk toplanan Mersinlilerle sohbette. Zorlandığı soru: karşılarında bulunan güzel yapılarla ilgiliydi, Atatürk sorar:

- Bu köşk kimin?

- Kirkor'un efendim.

- Ya şu koca bina?

-Yargo'nun Paşam.

- Ya karşı yandaki

- Solomon'un Gazi Paşa!

Atatürk, üzülmüştür ve sinirli bir şekilde sormuş.

-Onlar bu binaları yaparken siz neredeydiniz !?

Toplananların arasında yaşlı bir köylünün cılız sesi duyulur;

- Biz Yemen’de, Tuna boylarında, Balkanlar’da, Kanal harbinde, Arnavutluk Dağları'nda, Kafkaslarda, Çanakkale'de savaşıyorduk Paşam!

Atatürk dona kalır. Cevap yoktur.

Atatürk bu hatırasını anlatırken : “Hayatta cevap veremediğim yegane insan; bu aksakallı ihtiyar olmuştur.” Diye hayıflanır, üzülür.

Şimdi ise bizlerin cevap bulamadığı sorular var !?

-Bu şeker fabrikası kimin?

- İsrail’in

-Tekel kimin?

- İsrail’in!

-Sümerbank kimin?

-İngiltere’nin !

- Seka kimin?

-Yunanistan’ın!

-Pektim kimin?

- Amerikan’ın!

-Tank-Palet kimin?

-Qatar’ın

-Telekom kimde?

-Öger’in

-Limanlar kimin?

-Onun bunun.!

-Peki onlar bunları alırken siz neredeydiniz ey Türk halkı !?

Hangi cephelerde savaşıyorduk da bunları kaybettik?

Susuyor musun? Yoksa hamd olsun Ayasofya ibadete açıldı mı diyorsun?

Susma! Susmak kabullenmektir. Bir şey söyle. “Vatanım için şunu yapıyordum da, haberim olmadı ve kaybettim” de!

Mersinli aksakallı dedemin söylediği gibi haklı bir sebep söyle!

Türkiye’nin kahramanı Atatürk’e; lanet okuyan muhterem (!) susma!

Hubbül Vatan min-el iman. Vatan sevgisi imandandır” diyen Hz. Muhammed’in varisi olduğunu söyleyen dinciler, imamlar, müftüler, vaizler neden susarsınız?

Ata'sını sadece belirli günlerde anan Atatürkçüler(!), mangalda kül bırakmayan milliyetçiler, hiç değilse bu yazıyı okuyun!..

Benim adamım, benim liderim değil. Benim ülkem demek marifettir.