Yağda çözünen vitaminlerden biri olan D vitamini vücudumuz için temel maddelerden biri ve tüm fizyolojik işlevlerde anahtar rol oynayan bir hormondur. Çok sayıda hormonal mekanizma içinde rol oynar.
Son yıllarda yüzlerce geni etkilediği tespit edilmiş olup etkileri hakkında sürekli yeni şeyler öğreniyoruz.
Dışarıdan ancak küçük bir kısmını alabildiğimiz, büyük bölümü deriden güneş ışınları vasıtasıyla oluşturulabilen bir maddedir.
Gıdalardan yeterli miktarda D vitamini alınamadığı ve güneşten yeterince yararlanılamadığı için dünya nüfusunun neredeyse yarıdan fazlasında D vitamini eksikliği vardır. Ülkemizde ise bu oranın %70'lere ulaştığı gösterilmiş. Küresel çapta bir D vitamin eksikliği salgını olduğunu söyleyebiliriz.
Güneşin sıklıkla yıl boyunca kendini gösterdiği bölgelerde bile eksikliği yaygındır. Bu nedenle bir çok ülkede gıdalar yoluyla D vitamini desteği koruyucu sağlık hizmetlerinin bir parçasıdır.
D vitamininin hücre zarının korunması, hormon ve kolesterol sentezi, kemik sağlığının desteklene kadar birçok görevi vardır.
D vitamini bağışıklık sisteminin en önemli destekleyicilerinden biri olup düzgün çalışmasında rol oynar Bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde D vitamini reseptörleri bulunmaktadır. COVID salgını boyunca viral enfeksiyonlarda önemli rolünün olduğu gösterilmiştir.
D vitamininin de anti inflamatuar etkinliği olduğu birçok çalışmayla ortaya konmuştur. Kas gelişimini destekler ve fiziksel gücü artırır.
Vücudumuzun kanserle savaşında da gereklidir. D vitamini düşüklüğü olanlarda meme, prostat, kolon kanseri oranlarının 3-4 kat yüksek olduğunu gösteren çalışmalar vardır.
D vitamini eksikliğinde adale, vücut ve kemik ağrıları, kronik yorgunluk hissi, uyku ve psikiyatrik bozukluklar, saç kaybı, yaraların iyileşmesinde gecikme, kalp hastalıkları riskinde artış, tekrarlayan enfeksiyonlar ortaya çıkabilir.
D vitamini eksikliğiyle kalp krizinden ölüm, kalp yetmezliği, kalp damar hastalıkları ve yüksek tansiyon arasında ilişki gösterilmiştir.
Özellikle hızlı büyüme gelişmenin gözlendiği çocukluk çağında oluşan D vitamini eksikliğinin etkileri yetişkinlere göre daha ağır sonuçlanır. Küçük çocuklarda yürüme gecikmesi, kas güçsüzlüğü, göğüs kafesi ve kemik şekil bozuklukları, bacaklarda eğrilik, gelişebiliyor. Yaşlılarda da D vitamini eksikliği daha sık görülmektedir.
Özellikle saat 10.00 ile 15.00 arasında kollar ve bacaklar güneş ışığına temas edecek şekilde haftada 3-4 kez 10-15 dakika (esmer tenli ve şişmanlarda 30 dakika) kremsiz güneşlenme en uygun güneşten yararlanma şeklidir. Örtünmek güneşten yararlanmaya engel değildir
Camdan ultraviyole B ışınları geçmediği için cam arkasından güneşlenme D vitamini yapımı için etkili değildir.
D vitaminin fazlası A,E ve K vitaminleri gibi vücutta depolanıp toksik etkilere yol açabilir. Bu nedenle ölçülü bir vitamin takviyesi ve tedavinin bir doktor tavsiyesiyle uygulanması uygundur.