AP, 1965 seçimlerinden muhtıraya kadar olan periyotta tek başına iktidardaydı. Muhtıradan sonra, demokrasiye geçilen 1973’ten darbeye kadar olan yedi yılın beş yılında iktidardaydı. Demirel bu dönemde, 1979 yılında kurduğu azınlık hükümeti dışında, koalisyon hükümetleri kurdu. Zaten 1961 anayasasının getirdiği vesayetçi kurumlar, Demirel liderliğindeki AP’nin hareket alanını kısıtlıyordu. Koalisyon hükümetleri kısıtlı alanı daha da daralttı. Terörün yoğun olduğu yetmişli yıllarda, AP hükümetleri, olumsuz koşullara rağmen, yüksek büyüme oranları yakaladılar. Millete hizmete inatla devam ettiler. Rakamlar yalan söylemez.
Elektrik enerjisinde, 1965 senesinde 4 milyon 952 bin kilovat saat olan üretim 1980’de 23 milyon 286 bin kilovat saate yükseldi, yani %370 arttı. Kalkınmanın temel göstergelerinden biri, birey başına düşen elektrik tüketimidir. 1950 yılında 33 kilovat saat olan kişi başına tüketim, 1960’da 87 kilovat saate, 1980 ‘de 459 kilovat saate yükseldi. Fevkalade yüksek olan artışın başlıca nedeni köylere elektrik götürülmesidir. AP iktidara geldiğinde 35 850 köyün sadece 375 tanesinde elektrik vardı. 1980 yılında elektrik olan köy sayısı 18 345’ti. Köylü nüfusun %80’ine elektrik ulaştırılmıştı. AP, elektrifikasyonda, kalabalık olan köylere öncelik veren, doğru stratejiler uyguladı.
1965 senesinde 464 milyon dolar olan ihracat 1980’de 2,9 milyar dolara çıkarılarak 6 kat arttırıldı. İhracat içindeki sanayi mallarının payı %19’dan, %36’ya çıktı. 1965 yılında, 800 bin ton olan kimyasal gübre kullanımı, 1980 yılında 7,5 kat artarak 6 milyon tona ulaştı. 1965 yılında gübre üretimi 300 bin tonken, 1980’de 4 milyon ton olmuştu. Kütahya, Samsun, Bandırma, Elazığ, İstanbul ve Akdeniz Gübre Fabrikalarını AP kurdu.
1965 yılında 500 bin hektarda sulu tarım yapılıyorken, 1980’de 2 milyon hektar sulanıyordu. 54 baraj ve HES işletmeye alındı. GAP projelendirildi, bazı tesislerin temeller atılarak, yatırım başladı. 54 668 olan traktör sayısı 8 kat artarak 436 369’a ulaştı. 1965-80 döneminde, peyderpey, yüksek verimli tohumlar, kimyasal gübre, makineleşme, sulama ve zirai mücadele, tarımda etkin ve yaygın olarak kullanıldı.
1965’te 23 815 km olarak enerji nakil hattı uzunluğu, 1980 yılında 206 128 km’ye ulaştı. Elektrik üretiminin arttırılması ve nakil hatlarıyla yurt sathına dağıtılması, sanayileşme hamlesine fırsat verdi. 1980 yılında ham çelik üretimi 2,5 milyon tona çıkarak 1965 senesinin 5 katına ulaştı. Atatürk’ün yaptığı Karabük Demir Çeliğe, Bayar ve Menderes Ereğli’yi, Demirel İskenderun’u ekledi. Üretim artışında, Karabük ve Ereğli’de yapılan ek yatırımlarla, kapasite artışları da etkili oldu. 1965 senesinde 3,2 milyon ton olan çimento üretimi 13 milyon tonu aştı. 98 300 ton olan kâğıt üretimi 470 bin tona yükseltildi. Kamuya ait Çaycuma, Silifke, Aksu, Afyon, Dalaman, Balıkesir tesisleri yanında, özel sektörde 27 kâğıt üretim fabrikası kurdu.
921 ton olan rafinaj kapasitesi, 13 kattan fazla artarak 13 milyon tona çıktı. Suni gübre üretimi, 12 kattan fazla artarak, 312 bin tondan 4 milyon tona çıktı. Elazığ, Akdeniz, İskenderun, Samsun, Gemlik, Bagfaş ve İgsaş fabrikaları kuruldu. 1965’te 600 bin ton olan şeker üretimi, 1980’de 1 milyon tona yükseldi. Otomotiv sanayii kurularak, kısa sürede 150 bin adet yıllık üretim rakamına ulaşıldı. Seydişehir, kurulduğunda yeryüzünün majör alüminyum kompleksiydi. 40 bin ton blister bakır kapasiteli Karadeniz Bakır tesislerini, 33 500 ton metal çinko üretim kapasiteli Kayseri Çinkur tesislerini, Aksaray Motor Fabrikasını, Eskişehir Lokomotif Fabrikasını, Sivas Vagon Fabrikasını, Kayseri Takım Tezgâhları Sanayi, Diyarbakır Elektro Mekanik ve Türbin Sanayi, Tuzla ve Pendik Tersaneleri AP’nin eseridir.
AP döneminde köy yolları 172 bin kilometreye ulaştı. Dağ köyleriyle, mezralar dışında tüm köyler, yollarla, şehirlere bağlandı. Çiğli, Adnan Menderes, Dalaman, Gaziantep, Kars ve Erzurum Havalimanları yapıldı. Atatürk Havalimanı genişletilerek, modernize edildi. Telefon abone sayısı bir milyon yüz seksen binden 12 500 000’e yükseldi. 1965 yılında halkın ancak %42’si radyo dinleyebiliyorken, 1980’de halkın tamamı radyo dinleyebiliyordu. TV yayınları 1968 yılında, AP tarafından başlatıldı. 10 895 olan doktor sayısı 27 241’e, 1932 olan diş doktoru sayısı 7077’ye, 416 olan sağlık ocağı sayısı 1467’ye, 621 olan hastane sayısı 827’ye çıkarıldı. Hastaneler modernleştirildi. İlkokul sayısı 29 585’ten 44 296’ya, ortaokulla lise sayısı 861’den 4103’e, Fakülte ve yüksekokulların sayısı 87’den 347’ye çıktı. 1963’te, 7 milyon dolar olan turizm gelirleri, 1980’de 326 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Bu millet Demirel’i hizmetleri nedeniyle çok sevdi, ona öyle hissettiği için baba dedi. Zira o aldığından çok daha kalkınmış ve müreffeh bir Türkiye bıraktı. Pek bilinmez ama Demirel, 1979 senesindeki ara seçim zaferinden sonra yeniden başbakan olduğunda Ayasofya’nın Hünkar Mahfili bölümünü ibadete açtı. 12 Eylül darbecilerinin ilk icraatlarından biri Ayasofya’da ibadet edilmesini sonlandırmak oldu.