Devlet bey diyor ki “Türk siyasetinin denge ve istikrara kavuşması, aynı zamanda ahlaki ve milli duyarlılıklar taşıması Türkiye'nin stratejik gücüne güç katacaktır. Siyaset nezaket ister, zarafet bekler, saygı ve sevginin kökleşmesini hedefler. İradesi olmayanların ikmal kaynağı ise iftiradır.
Siyasi geçmişi kıvrım kıvrım akan bir nehir gibi olanların, zikzaklı ve ziyan içinde bir hayatın içinden gelenlerin yalan ve dedikodu tek sığınaklarıdır. Çünkü şahsiyetleri çürük, dilleri güdük, siyasetleri ise düdük gibidir. Önüne gelen öttürür, ardına düşen savrulur.”
Bu söylemlere katılmamak mümkün değildir, biz de katılıyoruz.
Ancak ittifak ortaklarının, muhalefet liderlerinin,anlı şanlı yardımcılarının söylemlerine ve yaptıklarına baktıkça nerde nezaket diye sormak,nerede kıvrım kıvrım akmayan nehir diye sormak da bizim,vatandaşlarımızın hakkıdır.
"Kara paracı ve altın kaçakçısı şarlatanı hayırsever, kutucu bankacıyı saf, havuzcu işadamlarını Türkiye'nin gururu, hırsızlığın peşine düşenleri de hain olarak damgalayandan her şey olur da bir tek cumhurbaşkanı olmayacaktır.
BOP'a Eşbaşkanlık yapan zalim yamağını siz iyi biliyorsunuz. Müslüman kanına doymayan küresel saldırganlara boyun eğen, bölgesel senaryolarda oynatılan malum adamı iyi tanıyorsunuz.”
Bunları söyleyen kim, siz değil misiniz?
Nasıl oluyor da zalim yamağını, malum adamı şimdiden bizim cumhurbaşkanı adayımız Sn. Erdoğan’dır diyebiliyorsunuz.
Peki, şimdi kıvıran kim?
Bu yaman çelişki nedir?
Peki ya size kürsülerden “Ağzından salyalar akıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanına köksüz diyecek kadar kökten binasip olan kişi,kandan beslenen,vandal,kafatasçı” diyen kim?.
Türklüğü ayaklar altına alan kim?
“Ülkücüler Fatiha okumasını bile bilmezler” diyerek ülküdaşlarınıza hakaret eden kimdi?
Ana muhalefet liderine “bay Kemal, terbiyesiz” diyen kimdi?
Bu örnekleri o kadar çoğaltabiliriz ki.
Her tarafı nezaket, zarafet kokuyor.
Şahsiyetleri çürük, dilleri güdük, siyasetleri ise düdük gibi olanları, düdük gibi ötenleri millet artık çok iyi görmeye, çok daha iyi anlamaya başladı.
Artık hiçbirinize milletin inancı, güveni kalmadı.
Bu çürümüş ve çarpık düzen mutlaka millet eliyle değişip, düzelecek.
Sandıklar önüne geldiğinde bir saman gibi kimi nereye savuracağını hep birlikte göreceğiz inşallah.
Sağlıcakla güzel günlere inşallah.