Bugünkü yazımda sıra dışı bir politikacı olan CHP'nin 1950-1959 yıllarında Genel Sekreterliğini yani partinin ikinci adamlığını yapan ve renkli kişiliğiyle tanınan Kasım Gülek'ten bahsedeceğim.
İlkokulu Adana'da, orta öğrenimini Galatasaray ve Robert Kolej'de yaptı.
1928 yılında iki yıllık bir okul olan Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsünden mezun oldu.
Columbia Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı.
Rockefeller Vakfı bursuyla Londra'da doktora yaptı.
Berlin ve Hamburg Üniversitelerinde doktora sonrası çalışmalar da bulundu.
6’ncı ve 7’nci dönem Bilecik, 8’nci, 11’nci, 12’nci ve 13’ncü dönem Adana Milletvekilliği yaptı.
1969 - 1973 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Kontenjan Senatörü olarak vazife gördü.
1947-1948 yıllarında Bayındırlık Bakanı, 1948-1949 yıllarında ise Ulaştırma Bakanı olarak hizmet etti.
1949 yılında Kore'de Birleşmiş Milletler Kore Komisyonu'nun Başkanlığına seçildi.
Gülek, 1950 ve 1954 yıllarında yapılan genel milletvekili seçimlerinde CHP Adana Milletvekili adayı olmasına rağmen seçimi kaybetti.
1950-1959 yıllarında kesintisiz CHP Genel Sekreterliği görevini sürdürdü.
CHP Genel Sekreteriyken çarık giydi, hamamda basın toplantısı yaptı, köy düğünlerine katıldı ve herkesin elini sıkmasıyla popüler bir politikacı oldu.
Prof.Dr.Turhan Feyzioğlu'nun 1967 yılında CHP'den istifasından bir süre sonra Adana Milletvekili Kasım Gülek CHP'den istifa etti.
1965 yılından itibaren Kasım Gülek'in Ankara caddelerinde sık sık yürüdüğüne şahit oluyordum.
Gülek'in özel otomobili yoktu.
Toplu taşıma araçlarını hiç kullanmıyordu.
Mart-1967'de iki lise arkadaşım ile birlikte randevu alarak Kasım Gülek'in Bahçelievler, 55’nci Sokaktaki evine gittik.
Gitmeden önce Hacı Kasım Gülek'in Adanalı olması nedeniyle bize büyük bir konukseverlik göstereceğini düşünüyorduk.
Yeşil renkteki 2 katlı evin kapısını Gülek açtı.
Kendimizi tanıttık. Ben ayrıca Millet Partisi Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Osman Bölükbaşı'nın da akrabası olduğumu söyledim.
Gülek'e hayır duasını almak ve engin tecrübelerinden istifade etmek için geldiğimizi anlattık.
Mart-1967'de Kasım Gülek 62 yaşında olmasına rağmen henüz müzmin bekârdı.
Gülek'in bize anlattığı sözlerini aşağıda kısaca özetleyeceğim.
-Her gün soğuk su ile duş alıyorum.
-Her gün en az 5 km. yürüyorum.
-Gıdama çok dikkat ediyorum.
-Her gün muntazam olarak 8 saat uyuyorum.
-1950 yılında yapılan CHP kurultayında salonun girişinde bütün delegelerin elini sıktım.
-Her delegeye CHP'yi halkın partisi yapacağımı kulaklarına fısıldadım.
-Beni CHP Genel Sekreterliğine seçin Halk Partisi yeniden kazanır ve biz Halk Partisiydik, şimdi halkın partisi oluruz.
-Bekâr olmamın da avantajıyla Türkiye'yi karış karış dolaşarak popüler bir siyasetçi olmayı başardım.
1950 ve 1954 yıllarında Adana'dan Milletvekili seçilemeyen Gülek 1957 yılında muradına ermiş ve tekrar Meclis'e girmeyi başarmıştır.
Sohbetimiz uzun sürdü.
Aç karnına Gülek'in evinde çalışan bir erkek görevlinin getirdiği demli çayı içmek mecburiyetine kaldık.
Gülek'in çok büyük bir kütüphanesi vardı.
“Ödünç bir-kaç kitap alabilir miyim?” diye sordum.
Cevaben:
"Kütüphane'den çıkan kitap bir daha yerine dönmez. Senin gibi İsmet Paşa'da benden ödünç kitap istemesine rağmen, talebini nazikçe reddettim." dedi
Hacı Kasım Gülek'ten umduğumuzu maalesef bulamamıştık.
Bize yemek ısmarlamamış, harçlık vermediği gibi ödünç kitap talebimizi de kabul etmemişti.
Gülek'ten müsaade alarak Emek Mahallesi İsrailevlerinde oturan akrabamız Millet Partisi Genel Başkanı Osman Bölükbaşı'nın evine gittik.
1967 yılında Deniz Bölükbaşı henüz TED Ankara Kolejinde son sınıf öğrencisiydi.
Osman Bölükbaşı nereden geldiğimizi sordu.
Kasım Gülek'in evinden geldiğimizi, bize yemek yedirmediğini, harçlık vermediğini ve ödünç kitap talebimizi reddettiğini şikâyet yollu anlattık.
Bölükbaşı, "Evladım Kasım Gülek çok cimri bir adamdır.Size değil para ve kitap, günahını dahi vermez" dedi.
Sohbetimizi dinleyen Mediha Bölükbaşı Yengemiz mesajımızı almıştı.
Mutfağında hazır bulunan etli patates yemeğini ısıtarak bizlere ikram etti.
Bu vesileyle Osman Bölükbaşı'nın Kasım Gülek ile ilgili kanaatini de sizlerle paylaşmak istiyorum:
"Evet Kasım Gülek varlıklı bir aileye mensup olmasına rağmen çok pintidir. Uçkuruna düşkündür. Şahsi menfaati için her şeyi yapar. Meşhur bir hostes olayı vardır.
Albay Fens mektubu vardır. Kuzey Atlantik Asamblesi Başkanı Albay Fens'e özel bir mektup yazarak DP iktidarını şikayet ediyor.
Toplantıya katılacak olan CHP Malatya Milletvekili Nüvit Yetkin'in dil bilmediğini ve toplantıya kendisinin davet edilmesini rica eder vs."
Kasım Gülek Moon tarikatının Türkiye temsilcisiydi.
FETÖ'nün palazlanmasını sağlayan ve Papa ile tanışmasına vesile olan yine Kasım Gülek idi.
TAYYİBE GÜLEK NASIL KIBRIS İŞLERİNDEN SORUMLU DEVLET BAKANI OLDU?
Tayyibe Gülek 1999 yılında DSP Adana Milletvekili olarak Meclis'e girdi.
Temmuz - 2002'de Kıbrıs işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Prof.Dr. Şükrü Sina Gürel'in yıldızı parladı ve Dışişleri Bakanlığı/Başbakan Yardımcılığı makamına atandı.
Yani gizli Başbakan oldu.
Gürel'den boşalan Devlet Bakanlığına Tayyibe Gülek'in atanabilmesi için Şükrü Sina Gürel'in eşi Zeliha Sapmaz Gürel eşi nezdinde girişimde bulundu ve "Bak Şükrü, Tayyibe Gülek modern görünüşlü ve eğitimli bir Hanımefendi. Sayın Başbakan Ecevit seni herhalde kırmaz. Gülek'in bakan olmasını sağla" dedi.
Ertesi gün DSP Adana Milletvekili Tayyibe Gülek Kıbrıs'tan sorumlu Devlet Bakanlığına atandı.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Prof.Dr. Şükrü Sina Gürel'in teklifiyle DSP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak'ı da Başbakan Ecevit Spordan sorumlu Devlet Bakanlığına atadı.