Ankara'da Anafartalar Caddesi No:50'deki Sakarya Apartmanı (Eyüp Sabri Tuncer Satış Mağazası'nın olduğu tarihi bina) Atatürk'ün çocukluk ve okul arkadaşı Nuri Conker (1882-1937)'e aitti.

Nuri Conker 1920 yılında Ankara İstihbarat Müdürlüğü ve Merkez Komutanlığı yaptı. Daha sonra Adana Valiliği ve 41'inci Tümen Komutanlığı'na atandı.

Silah satın almak için Atatürk tarafından Almanya'ya gönderildi.1923 yılında Kurmay Albay rütbesine terfi etti ve kırmızı şeritli İstiklal Madalyasıyla taltif edildi.

Daha sonra Kütahya ve Gaziantep Milletvekilliği ve Meclis Başkan Vekilliği yaptı.

Nuri Conker Atatürk'ün çocukluk ve silah arkadaşıydı.

Selanik'te mahalle arkadaşı; sonra Askeri Rüştiye'de, Manastır  İdadisi'nde, İstanbul Harbiye Mektebi'nde ve Harp Akademisi'nde mektep arkadaşlığı ettiler.

Beraber savaştan savaşa koştular.

Atatürk ile senli benli konuşan, O'na adıyla Kemal diye hitap edebilen tek kişiydi.

Sakarya Apartmanı'nın emektar kapıcısı Ahmet Dede ile aynı apartmanda Emekli Hakim Albay/Avukat Aziz Baban'ın yanında 1966 yılında henüz lise öğrencisiyken yaz tatilinde katiplik yaptım.

Sakarya Apartmanı'nın kapıcısı Ahmet Dede ile henüz lise öğrencisiyken tanıştım.

Ahmet Dede'nin bana özel olarak anlattıklarını kısaca özetlemeye çalışacağım:

"Sevgili Yigenim Vahit, hayatımı kısaca sana anlatmaya çalışacağım.

Ben askerde Nuri Conker'in emir eriydim.Beni çok severdi. Çünkü yıllarca ben Nuri Conker'e büyük bir sadakat ile hizmet ettim. Askerlik görevim bitince Nuri Conker'in emrinde kapıcı olarak görev yaptım."

Atatürk, çocukluk arkadaşı Nuri Conker'e diyor ki:

"Nuri Seni Paşa yapmadık/yapamadık. Çocukların var. Onların geleceği için Sana yardımcı olmaya mecburum. Ben Osmanlı Bankasına kefil olacağım ve Sana bir apartman yaptıracağım."

Nuri Conker  Atatürk'ten " Ben Sana kefil olurum Nuri..."  sözünü alınca doğru Osmanlı Bankası'na gitti ve gerekli kredi evrağını sundu. Ama ikinci kefilin imzası yoktu.

Banka Müdürü, "İki kefil demiştik, burada tek kefilin imzası var" diye kredi talebini reddetti.

Nuri Conker muzip bir gülümsemeyle, " Ama o kefil Gazi Mustafa Kemal Paşa'dır" dedi.

Banka Müdürü Atatürk'ün kefalet senedini ve imzasını görünce derhal gereğini yerine getirdi.

Sakarya Apartmanı'nın inşaasını bir Macar inşaat firması üstlendi. İnşaat 1924-1926 yıllarında devam etti. İşçi ve ustaların tamamı Macaristan'dan geldi. İnşaatı iki yıl sürdü ve Sakarya Apartmanı 1926 yılında hizmete girdi.

Sakarya Apartmanı'nın giriş katında dört dükkan var.

O günkü şartlara göre 3 katlı 6 daireli lüks ve kaloriferli bir apartman.

Ayrıca, Atatürk'ün MANZARA adını verdiği bir de çatı katı var.

Atatürk sık sık Nuri Conker'in evine konuk olarak gelirdi. Akşam yemeklerini Sakarya Apartmanı'nın çatı katı olan "MANZARA"da yemekten büyük bir zevk alırdı.

Çatı katındaki "MANZARA" nın daimi müdavimleri şık ve güzel bayanlar ile Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşlarıydı. Yemek servisini ise Nuri Conker'in mutemet adamı ve Sakarya Apartmanı'nın emektar kapıcısı Ahmet Dede yapardı.

Bir gün Atatürk tabancasını kendisine hizmet eden Ahmet Dede'ye doğrultur. Ahmet Dede telaşla ve korkarak,

"Aman Paşam elini ayağını öpeyim. Benim çoluğum çocuğum var!" diye Atatürk'e yalvarmaya başlar.

Bunun üzerine Atatürk Ahmet Dede'ye dönerek "Ahmet Efendi Sen çok korkak bir adammışsın. Üstelik bir de Sivaslıymışsın. Eğer bağrını açsan ve "PAŞAM EMRİNDEYİM!" deseydin Dikmen ve Balgat'ın tapusunu sana verecektim!" der.

1966 yılında Ahmet Dayı bu korkaklık olayının özetini bana şöyle haykırıyordu.

"BİR KORKAKLIK BENİ ÖMÜR BOYU KAPICILIĞA MAHKUM ETTİ!"