AKP, İstanbul’u alacağından o kadar emindi ki, beklemediği bir sonucu alınca şaftı kaydı ve ne yapacağını bilemez halde.
Aklıselim düşünelim.
Seçmen listelerini kim güncelliyor? İçişleri bakanlığı Nüfus idaresi değil mi?
Nüfusta AKP’nin atamadığı görevli var mı? AKP’nin aleyhine işlem yapacak babayiğit ya da deli var mı?
Seçmen listeleri askıya çıktı mı? Bunlara itiraz süresi var mı?
Madem hayali seçmen, madem kaydırılmış, sahte seçmen vardı da, B.Çekmecede ki AKP’li yetkililer, Erdoğan’ın çok değer verdiği mahalle muhtarları bunlara neden süresi içinde itiraz etmemişler?
Basında bu tür yazı ve yorumlar çıkınca; YSK başkanı Sn. Sadi Güven, “Hayali seçmen yok, sahte seçmende yoktur, listeler doğrudur” diye açıklama yapmadı mı?
Bütün bunlar göz önünde iken, neden süresi içinde bütün bunlara itiraz edilmedi?
Seçim sandık kurullarında, her partinin temsilcisi, müşahidi yok mu? Gelen seçmenin kimliğine bakılmıyor mu? Sizin temsilciler, müşahitler seçim esnasında okey oynamaya mı gitmişlerdi, neden itiraz etmemişler, neden şerh düşmemişler?
Sağlıklı ve sorunsuz seçim yapıldı, tutanak tutuldu diye tutanakları imzalamışlar?
Sn. İçişleri Bakanı, tespitlerimiz var diyor. O tespitleriniz neden seçim öncesinde yoktu?
Organize bir eylem var deniyor. Bu organize iş neden sadece İstanbul Büyükşehir seçimlerinde de İstanbul’un ilçelerinde yok?
İnsanları germeyin, insanları üzmeyin, hukuku ve hukukçuları zan altında bırakmayın ve komik olmayın!
“Olağanüstü itiraz” yapılacakmış. Hukukun gereğini yapın, Sn. İmamoğlu’nun mazbatasını verin.
Elinizde deliller varsa, verin YSK’ya ve susun. Hukuku etkileyecek açıklama ve söylemlerden de uzak durun.
YSK’nın hâkimlerini neden etkilemeye çalışıyorsunuz? Sonuçta onlardan etten-kemikten oluşan insan! Belgeler ellerindeyse kararı da yazılı hukuk içinde vereceklerdir; YSK’nın değerli yargıçları. Her siyasi iktidarın bir ömrü vardır.
Mahkeme kadıya mülk değildir.
Bence şapkanızı önümüze koyun da, biz ne hatalar yaptık ki, asil ve necip Türk insanı bizden yüz çevirdi diye onun hesabını yapın. İnanın daha kârlı çıkarsınız. Çarşı-Pazar yanıyor haberiniz yok mu? Tencereler nerdeyse taş pişecek! 7-8 liradan aşağı sebze, meyve yok.
Unutmayın ki, demokrasilerde bir oy, en büyüktür. İktidar kaybettirir de, iktidar kazandırır da!..
Hakkı teslim edin ve hukuk sınırları içinde kalın. Her itirazınız sizi biraz daha komikleştirmektedir. Ve inanın o yalaka medyanın sözlerine de inanmayın. İktidardan bir düşün de görün onları. Dost acı söyler, çünkü gerçek ve doğruları söyler.
Elbette itiraz da demokratik bir haktır. Ama süresi içinde ve hukuk çerçevesinde! Yazımızı bir sorun ile bitirelim: Binali bey bu seçimi, öyle 14-15 bin oy değil 100 oyla da olsa kazansa idi bu bu itirazlar ve ayak sürümeler yapılır mıydı?