Yerel seçimlere en avantajlı giren parti CHP. Bunun temel nedeni genel başkanını değiştirmiş olması. Eğer CHP seçimlere Kemal Beyin liderliğinde girmiş olsaydı tarihi yenilgi alması kaçınılmazdı. Yalan yanlış anketlerle hem seçmenler hem de teşkilatlar büyük beklentiye sokuldu. Seçim kaybedilince hayal kırıklığı da doğal olarak büyük oldu. CHP seçmenlerinin ekseriyeti, ‘’Kemal Bey’den kurtulmamız lazım, kurtulmazsak asla seçim kazanamayız.’’ kanaatine ulaştı. Dolayısıyla Kemal Bey’in liderliğinde seçime girilseydi çok sayıda CHP’li sandığa gitmeyecekti. Gidenlerin bir kısmı başka muhalif partilere yönelecekti. Şimdi genç ve yıpranmamış bir liderle seçime giriyorlar. Teşkilat ve sempatizanlar tam motive olmuş durumda. Adayların belirlenmesinde, en azından önceki döneme göre, teşkilatların daha çok dikkate alınacağı gözüküyor. Buda sinerji yaratacaktır. İyi Partinin kan kaybediyor olması, CHP’de beklentilere yol açıyor. İyi Partiden vazgeçen seçmenlerin çoğunun CHP’ye geleceğini umuyorlar.
Gelelim CHP’nin handikaplarına. CHP’nin en büyük handikabı, partinin her tarafına sızmış olan ‘’Siyasi Aleviciler.’’ Siyasi Aleviciler, Alevi toplumunun çok küçük bir parçası ama Alevileri temsil ettikleri iddiasındalar. Kongrede Kemal beyi desteklediler ama kaybettiler. Bu ekibe mensup çok fazla belediye başkanı var. Bu başkanlar genelde, CHP kimi aday gösterirse göstersin kazanacağı yerlerde görev yapıyorlar. Genel merkezi ‘’Ya bizi aday gösterirsiniz ya da partinin aleyhine çalışırız, seçimlerden sonra partiyi Büyük Kongreye götürürüz, seçimlerde bağımsız aday oluruz.’’ savlarla tehdit ediyorlar. Genel Merkez bu tehditleri dikkate almazsa oy hatta belediye kaybedebilir. Bu şahıslar bağımsız aday olduklarında kazanamazlar ama Ak Parti ile oy farkının az olduğu yerlerde CHP’ye kaybettirebilirler. Aralarında 15 yıldır, 10 yıldır görev yapan insanlar var. Mesela Ataşehir’ de Battal İlgezdi bağımsız aday olduğunda CHP seçimi kazanamaz. Bu durum sadece Ataşehir’i etkilemez, Büyükşehirde de oy kaybı olur. Bu ekibe mensup olan kadrolar aday gösterildiğinde, Özgür beye destek verenler aday gösterilemeyecek. Bunların bir kısmı bu durumu içine sindirse bir kısmı sindiremeyecek. Muhalifler seçimden sonra partiyi kongreye götürürlerse Özgür Bey kendisine destek verenlerin bir kısmını kaybedecek yani zayıflayacak. Özgür Bey’in bir handikabı da kurultayı az farkla kazanmış olması. Mevcut belediye başkanlarının delege gücü var. Anketlerde çıkmayan, teşkilattan destek görmeyen ya da başarısız ama delege gücü olan belediye başkanları aday gösterilmezse, seçimlerden sonra toplanması muhtemel kongre kaybedilebilir. Büyük ihtimalle, siyasi Aleviciler tehditlerle gösterebildikleri kadar aday gösterecekler. Buna rağmen özellikle Kemal Beyin kaybetmesinden sorumlu tuttukları Ekrem Beyin aleyhine çalışacaklar. Ekrem Beyin kaybetmesi için ellerinden geleni yapacaklar. Bu ekip için partinin ellerinde olması, İstanbul belediyesinin CHP’de olmasından çok daha önemli. Ekrem bey seçimleri kaybederse delege gücünü yitirir. Dolayısıyla siyasal Alevicilerin önü açılır.
Özgür Bey Kurultay’da önseçim sözü verdi. Fakat daha sonra seçim takvimi müsaade etmiyor diye vaz geçti. Oysa Özgür Bey söz verirken de, seçimin ne zaman yapılacağı ve takvimi belliydi. Özgür Bey, çok önemli bir konuda, verdiği sözden vaz geçtiği için teşkilat nazarında yıprandı. Oysa önseçim, genel başkan için en iyi yöntemdir. Kaybeden genel başkana kızamaz, küsemez. Şimdi adayları parti meclisi belirliyor. Parti meclisinde üç ekip güçlü. Özelciler, İmamoğlu ekibi ve listeyi delerek parti meclisine giren Kılıçtaroğlucular. Bu gruplar kendi mensupları aday olsun diye bastıracaklar. Adaylar objektif kriterlerden ziyade pazarlıkla belirlenecek. Bu yöntemin doğal sonucu oy kaybı ve kırgınlıklar. Kılıçtaroğlucuların amacı Kılıçtaroğlu’nun yahut içlerinden birinin genel başkan olması. Bunun yolu seçimlerin kaybedilmesinden ve özellikle Ekrem Beyin kaybetmesinden geçiyor. Partiyi olağanüstü kurultaya götürecekler ve Özgür Beyi ikinci Altan Öymen yapacaklar. Özelciler partinin oy oranının ve belediye başkanı sayısının artmasını ve belediye başkanlarının büyük çoğunluğunun Özel Beyin ekibinden olmasını isterler. Ekrem Beyin kaybetmesinden memnun olurlar. Gelecekte rakipleri olacak güçlü bir isim çok zayıflamış olur. Ekrem Bey için öncelik, İstanbul’un kazanılması. İkinci öncelik, Ekrem Beye bağlı belediye başkan sayısının olabildiğince çok olması. Büyükşehir belediye meclisinde CHP’nin çoğunluğu sağlaması. Netice de Ekrem Beyin hedefi 2028 seçimlerine CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak katılmak. CHP’nin rakibi olan partilerin hiçbirinde bu derece de bölünme ve hizipleşme yok.
Özgür Bey, Dem Parti oylarını almak zorunda olduklarını düşünüyor. Bunda haklı. CHP, Dem Partinin oylarını alamazsa bazı belediyeleri kaybeder. Bu nedenle CHP tezkerelere hayır diyor, şehitlerle ilgili bildiriye Dem Partiyle birlikte imza koymuyor. Bu tavrın doğal sonucu, CHP’nin başka partiye ait geçici oylar için kendi oylarının bir kısmını kaybetmesi olacak. Dem Partiyle ilişkiler yüzünden 2024 seçimlerinde kaybedilecek oy miktarı önceki seçimlerden daha fazla olacak. Zira önceki seçimlerde İyi Parti gibi milliyetçi bir parti CHP’nin yanındaydı. Birçok seçmen iddialara inanmıyordu. Bu iddialar doğru olsa İyi Parti ittifaktan ayrılır diye düşünüyordu. Ayrıca CHP’nin tavrından rahatsız olan muhalif seçmenin gidebileceği bir adres yoktu, zira İyi Parti’de CHP ile beraberdi. Oysa şimdi İyi Parti, CHP’den ayrışmış durumda. CHP’nin Dem Partisiyle olan sıcak ilişkilerinden rahatsız olan seçmen İyi Partiye gidebilir. Dün bu konuda CHP’yi, muhalif seçmenin rezervi olan Ak Parti ve MHP eleştiriyordu, artık İyi Parti’de, hem de her geçen gün artan dozda eleştirecek. İyi Partinin eleştirileri daha tesirli olacak. İyi Parti çok sert eleştirecek çünkü CHP’den kopan oyların yeni adresi olmayı hedefliyor. İyi Parti sözcüleri, CHP ile ittifakı, CHP’nin Dem Partiyle ilişkisi yüzünden bitirdik diyecekler. Bu propaganda etkili olacak, hele de Dem Parti, CHP adaylarını desteklerse.
Bir başka handikapta geçen seçimlere dört küçük partinin CHP listelerinden girmesi. Bunların toplam %2-3 nispetinde oyu vardı. Özgür Bey geçen seçimde alınan oyun altında kalırsa sorgulanır. Yani bu farkı kapatmak zorunda. Zafer ilan etmesi için oylarını arttırmalı, 11 büyükşehrin hepsini muhafaza etmeli. Eğer büyükşehirleri muhafaza eder ve üzerine yenilerini eklerse genel başkanlığı sorgulanmaz, önü açılır.