Şubat ayında yayınlanan bütün anketleri inceledim. Bu makaleyi kaleme alırken özellikle PİAR ve ORC anketlerini baz aldım. İki parti yani Ak Parti ve CHP, %30 bandında ve kafa kafayalar. Bunları %10 bandında ve yine kafa kafaya olan iki parti, MHP ve Dem, onları da %5-6 bandında ki üç parti, Zafer, İyi Parti ve Yeniden Refah takip diyor. Diğer partiler iyice küçülmüş durumda. Seçmenlerin üçte birinden fazlası hala kararsız.
Esad devrildikten sonra yapılan anketlerde Ak Parti %34, CHP %29’lardaydı. Bu tablonun iki ay bile sürmemesi, ekonomi düzelmedikçe daha doğrusu halkın hayat seviyesi gerçekten yükselmedikçe dış politika da ve/veya diğer alanlarda elde edilecek başarıların getireceği oy artışlarının sınırlı ve süreli olacağını gösteriyor. Tayyip Bey yeniden başkan seçilmek istiyorsa, ekonomiyi vatandaşa yansıyacak şekilde düzeltmek zorunda. Türkiye’nin kredi puanın yükselmesi, yurtdışı borçlanma oranlarının düşmesi ve genel göstergelerdeki iyileşme vatandaşı ilgilendirmiyor.
Diyelim ki terörist başı çağrısını yaptı, PKK şartsız silah bıraktı ve PYD’nin askeri güçleri dağıtıldı. Bu olduğunda Ak Parti %35’e, MHP %15’e yükselebilir. Ama bu artış bile üç, dört ay sürer. Gerçi böyle bir gelişme ekonomimizin üzerindeki yükleri azaltacağından ve birçok alanda iyileşmelere neden olacağından, orta vadede vatandaşa gelir artışı olarak yansıyacaktır.
MHP, Devlet Beyin çağrıdan sonra meydana gelen sınırlı oy kaybını tamamen gidermiş gözüküyor. Ülkücü oylar %22-%24 bandında. Zafer PKK’nın tasfiyesi için başlatılan sürece en sert tepkiyi vererek kendi adına çok doğru bir hamle yaptı. Aksi halde sığınmacılar sorunu ile özdeşleştiğinden zamanla eriyecekti. Özdağ’ın tutuklanması, Zafer’in sürece olan muhalefetini yaygınlaştırmasını ve kitleselleştirmesini engellese de mağduriyet algısı yarattığından oy artışında etkili olmuştur. İddianamede istenen ceza az olduğundan, Ümit Beyin ilk duruşmada tahliye edileceğini düşünüyorum.
Zafer oy oranını korumak ve zamanla arttırmak için sürece ve sığınmacılara olan tavrını devam ettirmeli. Suriye’deki ekonomik durum nedeniyle dönen sığınmacıların sayısı artmıyor, azalıyor. Bu konu sürekli gündemde tutulursa hükümet dönüşleri teşvik edecek önlemleri daha hızlı almak zorunda kalacaktır. Zafer memleketin diğer sorunlarına da el atmalı. Tek konuya konsantre olan tek adam partisi imajından iyice kurtulmalı. Zira partinin kadrolarında çok güçlü isimler var ama halk bunun farkında değil.
İyi Parti, genel başkan değişikliğine ve milletvekili istifalarına rağmen yerel seçimlerde aldığı oy oranının oldukça üstünde. Müsavat Bey çok çalışkan ve başarılı. Süreç ve sığınmacılar konusunda Zaferle aynı yaklaşımda olmasına rağmen daha itidalli bir çizgi takip ediyor. İyi Parti son iki yılda merkez sağ kadrolarının ve ekonomistlerinin çoğunu kaybetti. Özellikle ekonomi alanında CHP’den bile birikimli ve iddialı isimlere sahipti İyi Parti. Bu eksikliğini gideremezse oy sıçraması yapamaz. Zafer ve İyi Parti diğer küçük milliyetçi partileri de yanlarına alarak seçimlerde iş birliği yapabilirler. Yavaş’ın dayandığı ana ittifak olabilirler.
Yeniden Refah geçen dönemin en parlak ve hızlı büyüyen partisiydi. Yerel seçimlerden sonra çok fazla kadro kaybetti. Belki de bundan partililerdeki heyecanda bitti. Oy oranı ne artıyor ne azalıyor. Genel seçimlerden beri gündem oluşturabildiği ve etkili olabildiği tek konu, İsrail’le ticaret oldu.
Cenabı Allah’ın izniyle PKK terörü biterse, milliyetçi partiler büyük bir sınavla karşı karşıya kalacaklar. Güvenlik ve terör dışındaki konularda da iddialı ve tutarlı politikalar oluşturmak zorunda olacaklar. Söz gelimi, Türk dünyası, iktidarın icraatlarıyla ya da orta okul müsamereleri seviyesindeki hamasi nutuklarla gündeme geliyor. Oysa milliyetçi partiler her hafta Türk dünyasıyla ilgili yeni bir öneriyi/önerileri gündeme getirerek millete mal etmeli. İktidarı daha büyük hizmetler yapmaya ve adımlar atmaya zorlamalı.
Vatandaşların üçte birinden fazlasının kararsız olmasının en önemli nedeni, muhalefetin çözüm önermemesi. Düşünün kararsız seçmenlerin çoğu ‘’ekonomiyi kimse düzeltemez’’ diyor. ‘’Ak Parti düzeltir’’ diyenler ‘’CHP düzeltir’’ diyenlerden çok.
ORC anketinde deneklere ‘’Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olsun?’’ diye sormuş. Seçmenler; Yavaş, İmamoğlu ve kararsızım/ilgilenmiyorum diyen üç birbirine yakın kalabalıkta gruba bölünmüş. Bu tablo bize, sadece partilerin değil adaylarında, isimlerinin ve iktidara getirdikleri eleştirilerin yanında çözüm önerileriyle mesafe alabileceklerini gösteriyor.