Mecazi anlamda baktığınızda her nedense, yolunu bulanlar hep kötü nitelendirilir.
"Yaa arkadaş adam oraya bir eklemlendi, inanmazsın bir senede yolunu buldu valla"
Nasıl yanı?
"Yolunu buldu diyorum birader"
"Yemlediler yani diyorum yauv, yol aynı yol"
"Bunlar aynı yolda yürüyorlar, birlikte yollarını buluyorlar bir şekilde işte"
"Hımmm yol yapıyoruz dedikleri bu anlaşılan, yollarını yapıyorlar, sonra da beraber yürüyor aynı yolda."
"Evet evet tam da böyle diyorum"
Yolunu kaybedersen n’olur?
"Ölünün körü olur ya huu"
"İzah edeyim anlayacağın ölçüde"
Ya aynı yolu buldururlar bunlar, ya da yoldan çıktı, bu yolsuz derler.Ya birlikte yürüteceksin, pardon yürüyeceksin, ya pusulanı şaşıracaksın başka bir yol ararken.
"Anladım şimdi, aralarından ayrılanlara onun için diyorlar yol kazası yaptı diye"
"Kime çarptı peki?"
"Yüksekten birilerine çarptıysa adamcağız, anında çarpılıyor"
"Nasıl mı?"
"Sözlerini çarpıtıyorlar örneğin meselâ, Şeytanda olmayan akıl bunlarda var"
"Kandırıldık derken bile kandırıyorlar adamı, kanmıyorlar"
Yolundan ayrıldıysan yolsuzsun, ama fakat bunlar yol yaptılar.
Zaten köprü de yapsalar bir cacık olmuyor, geçiriyorlar (maddi olarak)
"Aynı yolda yürüyenler neden tali yola sapma girişiminde bulunuyor?"
"Şöyle oluyor"
"Rantı bölüşemiyorlar, pasta büyük"
"Onun için birbirlerine mok atıyorlar"
"Mok moku bu yüzden buluyor, elleri kirli çünkü"
"Sus payları da büyük ya hu"
"Birden fazla mayiş ( maaş) veriyorlar"
"Üstelik asgari ücret de değil, azami kapasite dolusu anlayacağın"
"Adak yerine kendilerini bu yüzden adıyorlar davaya"
"Dava, büyük dava yani"
"Bazen da yeterince kullanınca, aralarından kurban seçiyorlar tak diye arenaya atıyorlar"
"Fakat garip bir şey oluyor, aslanların önüne atılan da korkmuyor, aslan kesiliyor iyi mi"
Nerede gardını alacağını kestiriyor, artık aslanın metal yorgunluğu yaşadığını, ormanlar kralı olamayacak kadar yaşlandığını bu yüzden hileli dövüştüğünü anlatıyor.
Herkes ikisinin de dişlerine bakmak istiyor haliyle.
Aslanların önüne atılan aslan daha genç tabii, dişleri sökülmemiş henüz, dişli çıkıyor..
Ancak yol, yolunu bulamamak, yolsuzluk, yollu derken yolumuzu kaybetmeyelim.
Hesap sormak için orman kanunlarını değil, insanca, insanın hazırladığı kanunlara güvenelim ve sığınalım.
Yolunu bulanlara o yoldan yürünmeyeceğini, nizami yoldan aydınlık ve ışıklı yoldan yürüneceğini, yoksa duvara toslayacağımızı anlatmak da ehli, ne dedipini bilen arkasında yürütebilecek ağızlara kalsın.(susmazlarsa bir şekilde)
Ve türkülerdeki gibi; Yolumuz gurbete düşmesin.
Yoksa hazin hazin ağlarız.
Ne zaman sılayı- rahim yaparız diye.
Yollar yürümekle aşınmaz, doğru yolsa.
Eyyy halkım buna da siz karar vereceksiniz.
Yolunuz bize düşsün.
Temiz.
Düzgün.
Barikatsız
Engebesiz.
İleriyi, çok ileriyi net bir şekilde görürsünüz.
Yolsuzluk fena.
Yüreğiniz aydınlığı, temiz toplumu istiyorsa;
Siz bir yolunu bulursunuz elbet.
Gönül rahatlığı ile.
Kalın sağlıcakla..