19 Mayıs 1919 Türkiye Cumhuriyeti tarihi için bir dönüm noktasıdır. Asil milletim, değerli gençler! Milli mücadelemizin başlangıcı olan ve milli bayram olarak kutlanan bugün hakkında merak edilenleri sizler için özetle anlatmaya çalışacağım.
Soru: 19 Mayıs'ın önemi nedir? 19 Mayıs neden kutlanıyor? 19 Mayıs'ın tarihçesi nedir?
Osmanlı Devleti, büyük umutlarla Birinci Dünya Savaşı’na Almanya’nın yanında girer. Amaç kaybedilen toprakları ve kaybedilen itibarı geri kazanmaktır.
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’nın öbür tarafı, İngilizlerden kaçan iki Alman zırhlısı; Goben ve Breslau’n, Yavuz ve Midilli isimleriyle Karadeniz’e geçerek Rus şehirlerini bombalaması ile resmen savaşa girer.
Savaş acımasızca bir yıkım halinde yaklaşık dört yıl sürer. Osmanlı büyük bir hezimete uğrar. Kaybedilen toprakları kurtarma adına girilen savaştan; Anadolu’nun da işgal edilip paylaşılmasıyla çıkılır. Dimyat’a pirince gidilirken, evdeki bulgurdan da olunur.
Anadolu haraptır. Türk insanı yoksul ve çaresizdir.
Bu, kabul edilemez bir durum. Osmanlı’nın yetişmiş, donanımlı ve milli şuurlu subayları bu işgali, içlerine sindiremezler ve Mustafa Kemal’in etrafında kenetlenirler. Anadolu’nun kurtarılması gündeme alınır. Zira Türk ulusu, böyle bir zilleti kabul edemez.
Mustafa Kemal, 16 Mayıs günü Samsun’a çıkmak üzere bandırma vapuru ile Karadeniz’e açılır.
19 Mayıs, Türk ulusu için bir milattır. Erzurum, Sivas Kongreleri yapılır.
Kongrelerde alınan kararlar, Türk milletinin hürriyetine ne kadar düşkün olduğunu gösterir. Zira bu kongrelerde, Vatanın kurtarılması kararlaştırılır.
Pek çok din insanı da Mustafa Kemal’in etrafında kilitlenirler. “Vatan bir bütündür parçalanamaz.” İlkesi kabul görür.
Onun için 19 Mayıs, biz Türkler için bir dönüm noktasıdır. Alınan kararlar gereği, Anadolu’dan seçilenlerle İstanbul’dan kaçan mebusların katıldığı: Türkiye Büyük Millet Meclisi: 23 Nisan 1920’de Ankara’da açılır. İstanbul işgal altındadır. Ama Ankara, işgalde değildir ve bu işgale karşı tavır almıştır.
Yokluk ve kıtlıkla sürdürülen Kurtuluş Savaşı başlatılır.
Tanrı’nın yardımı, milletin azim ve kararlılığı ile savaş zaferle taçlanır. Türkü yok sayan ve Anadolu’nun taksimini ön gören: Sevr paçavrası yok sayılır ve Lozan Barış antlaşması imzalanır.
Artık Anadolu ve Trakya’da yeni bir devlet kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti!.
Çağdaşlığı ve bilimi benimseyen; hurafe ve din yobazlığından uzak. Akıl ve insanı merkeze alan. Demokrasi ve laikliği benimseyen, hukukun önemini bilen.
19 Mayıs 1919 tarihi, İtilaf Devletleri'nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün kabul edilir. Atatürk, bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir.
19 Mayıs ilk kez, 19 Mayıs 1926’da “GENÇLİK VE SPOR” bayramı olarak Samsun’da: “Gazi Günü” adıyla kutlanmış. 24 Mayıs 1935’de de resmiyet kazanmıştır.
20 Haziran 1938’de GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI, 12 Eylül ihtilalinden sonra da: “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak Türkiye’de, KKTC’de ve yurt dışı temsilciliklerimizde coşkuyla kutlanmaktadır. Bu bayramları, bu vatanı kanları ve canları pahasına bize armağan eden M. Kemal Atatürk, arkadaşları ve kahraman şehitlerimizi saygıya anıyorum. Mekanları cennet olsun.
Milli Bayramlarını kutlamayan ulusların dini bayram kutlama şansları da yoktur.
Cumhuriyetin bekçisi gençler! Gününüz kutlu, yarınlarınız umutlu olsun. Muhtaç olduğunuz kudret, damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur. Ne mutlu Türküm diyene!..
Esen kalınız.
Not: Askerler, okullar Milli Bayramları kutlarken; Diyanet yetkilileri, müftüler, vaizler, imamlar, cemaatler, tarikatlar bu bayramlara neden katılmazlar, bir iki kelime etmezler?