Son bir yılda yapılan elliden fazla anketin hepsinde Yavaş, İmamoğlu’nun %6 ile %11 arasında önünde çıktı. Bu anketlerin bir kısmında hedef kitle bütün vatandaşlar, bir kısmında muhalif seçmenler, bir kısmında CHP’lilerdi. Hedef kitle farklı da olsa, anketleri on dört rakip şirket gerçekleştirmişte olsa, anketlerin yapıldığı tarihler yılın farklı dönemlerine denk gelse de oranlar değişmekle birlikte sonuç aynı: Yavaş, İmamoğlu’ndan önde. Peki, vaziyet böyleyken ve daha önce genel başkan, seçimi kazanmak istediklerinden, adayı anket sonuçlarını baz alarak belirleyeceklerini açıklamışken, CHP yönetimi neden ön seçim yapma kararı aldı?
Cevap basit: Çünkü genel merkezde genel başkanda İmamoğlu’nun emrinde. İmamoğlu anket yöntemiyle değerlendirme yapıldığında Yavaş’ı geçemeyeceğini gördü ve başlatılan yargılama süreçlerini fırsata dönüştürerek kendisinin bir an önce aday ilan edilmesini sağlayacak hamleyi yaptı. Fırsata dönüştürerek diyorum zira eğer mahkeme İmamoğlu’na ceza verecekse adaylığı ilan edildi diye kararını değiştirmez.
Bu noktada ‘’Yargılamaların İmamoğlu’nun adaylığını önlemek için yapıldığı’’ iddiası da yerli yerine oturmuyor. Bizim bildiğimiz anketleri, Tayyip Bey bilmiyor olamaz. Eğer Tayyip Bey iddia edildiği gibi ‘’yargıyı rakibini tasfiye etmek için kullanıyorsa’’ neden İmamoğlu’ndan daha fazla popüler olan Yavaş’ı yargılatmıyor? Yavaş’ın İmamoğlu’ndan fazla oy alacağı gözükürken zayıf adayı tasfiye etmenin makul bir izahı var mı?
İmamoğlu’nun başarılı bir belediye başkanı olup olmadığı tartışılabilir. Başarılı bir devlet adamı olup olmayacağı meçhul. Fakat çok iyi bir siyasetçi olduğu muhakkak. Öyle bir hamle yaptı ki Yavaş’ı kilitledi. Yavaş’ın, önseçime katıldığında, oy verenler fanatik partililer olacağından, kazanma ihtimali yok. Hatta muhtemelen büyük fark yiyecektir. Zira Yavaş bir ülkücü ve CHP solcu bir parti. Söz konusu olan Ankara Belediye Başkanlığı değil Türkiye Cumhuriyet’inin Cumhurbaşkanlığı. Yavaş’ı Erdoğan’dan farklı görmeyen hatta faşist olduğunu düşünen on binlerce CHP’li var.
Ayrıca Ankara halkının aksine CHP teşkilatları Yavaş’ın performansından memnun değiller. Zira Mansur Bey, teşkilatları, Ekrem Bey gibi desteklemiyor. Belediyenin kaynaklarıyla belediyecilik yapıyor. Kaynakları televizyon kanallarına, gazetelere ve teşkilatlara akıtmıyor. Vicdan sahibi okurlarım şu soruya yanıt versinler: Neden Esenyurt ve Beşiktaş’a operasyon yapıldı da Çankaya’ya veya Ankara’daki başka ilçe belediyelerine yapılmadı? Neden? İçişleri Bakanlığı Mansur Beye torpil yapmıyordur herhalde.
Neyse konumuza dönelim. Mansur Bey ezileceğinden önseçime katılmayacaktır. (Diyelim ki katıldı ve fark yedi, sonra partiden nasıl ayrılacak? Yenilgiyi hazmedememiş, mensubu olduğu partinin mensuplarının iradesine rıza göstererek ön seçimlere katılmış ama tercih edilmeyince partisini terk etmiş vefasız biri olacak yani boş yere yıpranacak.) Ama önseçim yapılmasını protesto ederek partiden ayrılamaz da. Netice de İmamoğlu yargılandığı davalardan birinden ceza alırsa, CHP’nin adayı Yavaş olacaktır. Böyle bir ihtimal varken ve bu ihtimal güçlüyken, Yavaş CHP’den istifa ederek küçük partilerin adayı olmayı tercih etmeyecektir.
Mansur Bey CHP’den ayrılırsa Ankara Belediyesinde de sıkıntıya düşer. Meclis üyelerinin bir kısmı Yavaş’la beraber istifa etse de bir kısmı CHP’de kalır. Yani Mansur Bey meclisteki hakim pozisyonunu kaybeder. İmamoğlu nisan ayında aday ilan edilir ve Yavaş CHP’de siyaset yapmaya devam eder ama İmamoğlu ceza almazsa Yavaş 2026 veya 27’de hangi gerekçeyle partiden ayrılacak? O tarihe kadar partinin resmi adayı olan Ekrem Beye destek vermeyecek mi? Onun toplantılarına katılmayacak mı? Eline mikrofon verildiğinde İmamoğlu’na kefil olmayacak mı?
Bu aşamada Yavaş yapabileceği tek hamleyi yaptı. Önseçime kendisine sormadan karar verildiğini hem önseçime hem de adayın bu kadar erken belirlenmesine karşı olduğunu ifade etti. CHP Genel Merkezinin bu itirazı dikkate almaması düşünülemez. Genel Başkan iki belediye başkanıyla bir araya geldiğinde bu konu masaya yatırılacak ve Mansur Bey ikna edilmeye çalışılacaktır. Mansur Bey, önseçimi kabul etmesi adaylıktan vazgeçtiği anlamına geldiğinden ikna olmayacaktır. Bilahare Genel Başkan konuyu parti meclisine götürerek önseçim kararını kesinleştirecektir.
Özer Beye yakın isimler İmamoğlu’nun başkan, Yavaş’ın başkan yardımcısı olacağı formülü dile getiriyorlar. Türkiye’de en güçlü koltuklar sırasıyla cumhurbaşkanlığı, İstanbul BBB ve Ankara BBB’ dir. Cumhurbaşkanı yardımcılığı seçimle belirlenmediğinden güçlü bir makam değildir. Cumhurbaşkanı bir imza ile yardımcısını görevden alıp yerine istediğini atayabilir. Hiçbir siyasetçi böyle bir pozisyon için ülkenin üçüncü en güçlü koltuğunu terk etmez.
Kemal Bey geçen seçimlerde, siyasi manevralarla, Meral Hanımın bütün ikaz ve itirazlarına rağmen, kendisinden daha çok oy alacakları belli olan Yavaş ve İmamoğlu’nu (Bu iki isim o zaman anketlerde başa baş çıkıyorlardı) pasifize ederek aday olmayı başardı. Ama muhalefet belki de bu nedenle seçimleri yitirdi. İmamoğlu’ da selefinin yolundan yürüyor. Sahi, aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleyenlere ne denirdi?