Öyle görülüyor ki, bu çılgın proje yapım aşamasında. Birilerinin, kimilerine ne karşılığı verdiği söz sonucu, bu kanal illaki yapılacak.
Kanalın hukuken yapımının durdurulması artık söz konusu bile değil. İstanbul B.B’nin ve kanal üzerindeki vatandaşların hukuk mücadelesi sonuç vermeyecek. Bu konu da at, gemi azıya almış.
Kanalın yapımı için, hazinede kaynak var mı? Maalesef bu kanalı yapacak hazinede para nanay!
Öyleyse nasıl yapılacak? Verilen sözler nasıl tutulacak? Qatar şeyhinin anası ile Berat Bey’in arsaları nasıl rant kapısı olacak?
Dış sermaye ile ancak yapılabilecek?
Dış sermaye nereden ne karşılığı bulunacak?
Bu kanal işine, ABD’li ve Batılı sermaye ve ülkeler sıcak bakmıyor. Bunun çeşitli nedenlerinin başında Türkiye’deki hukuk sistemine güvenmeme geliyor.
Kanalı yapabilecek tek ülke ve sermaye Çin. Çin ve Çin sermayesi ile:
Şu an kimi zaman kapalı kapılar arkasında kimi zaman da kapı önünde görüşmeler yapıldığı söylenmekte.
Çin bu kanalı yaparsa nasıl yapar, hangi güvenceleri ister?
Konuşulduğu kadarı ile Kanal çevresinde, yapılacak hizmet karşılığı garanti olarak tapu istenmekte imiş:
Anlayacağınız Çin, yapacağı imalat karşılığı tapu ya da yarı özerk bir bölge isteğinde; yani Hong Kong misali bir yapıdan söz edilmekte!.
Bu olası mı?
Eğer dönülemeyecek sözler verilmişse, son çare bu olacakmış.
Çin, yapacağı kanal boyunda belli bir süre yapılan hizmetlerin, iş merkezlerinin ve yatırımların işletmesini kendisi yapacakmış.
Bu istek, ağır şartlar içermekte.
Kabul edilmesi, iç siyasette çok ses getirecek ve epey baş ağrıtacak türden. Egemenlik söz konusu olabilecek. Boğazlar ve ülke güvenliği söz konusu olabilecek.
Ama bir de verilen sözler düşünülürse; iki ucu da pis bir değnek misali olmakta. Nerden tutarsan tut eline pislik bulaşacak.
İş, yapmak mı zor, yapmamak mı zor konumunda!
Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyeti ve imzaladığı Lozan’ı tartışan insanların, böyle bir anlaşma ile kanal yaptırmalarının artısı eksisi iyi düşünülüyor mu acaba?
Böyle bir anlaşma ve böylesine bir özerk bölge oluşumu, Batı ile Rusya ile NATO ile olan ikili ilişkilerimizi nasıl etkiler?
Kanal yapımının hukuken engellenmesi ve durdurulması olanaksız görünmekte!. Lakin böyle bir anlaşma ile de yapılacak kanalın ne getirip ne götüreceği de iyi hesaplanmalı.
Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var, Ali Fakı’ya yazdırıp daha azdırmak da var. Umarız aklı-selim galip gelir. Hayallerle ülke yönetilemiyeceğinin farkına varılır.