Evrende var olan tüm emtiaların kullanıldıklarında kime veya neye hizmet ettiklerine bakılıp değerlendirilmesi ona göre yapılmalıdır.
Bir şirket kurarsınız, ticari davranışınızı sürekli zarar etme pahasına bir rakibinizin aleyhinde sürdürürsünüz.
Sonuçta siz zarar edersiniz ama rakibiniz olan bir kurumu çökertirsiniz .
Bir siyasi parti kurarsınız ; siyasi çalışmalarınızda halkçı, toplumcu gibi görüntü verirsiniz ama asıl hizmeti sizi fonlayanlara yaparsınız.
En çarpıcı örnek Yahudi üstün hizmet madalyası alırsınız . Göğsünüze takarsınız .madalyayı asla iade etmezsiniz ama en İsrail karşıtı görüntüyü verirsiniz millete de bu durumunuzu yedirirsiniz.
Türkiye Cumhuriyeti Türk milletinin bağımsızlığı, mutluluğu ve bekası için , Türk milleti için kuruldu.
(Türklük kişinin kendisini üst kimlik olarak Türk kabul etmesi olarak izah edilir.)
Türkiye Cumhuriyeti kuruluştan 1938 ‘ e kadar Türk milletine hizmet etti.
Çökmüş , perişan olmuş , ihtiyaç içinde bırakılmış , horlanmış, adı elinden alınmış Türk milletinin 1923-1938 arasındaki mutluluk endeksine, Cumhuriyetin ekonomik performansına , kazanımlarına bakıldığında Türklüğe hizmet en bariz şekilde görülür.
Cumhuriyetin ilk 15 yılı Millet içindir ve rengi şanlı bayrağımızın rengi olan kırmızıdır. Devlet ideolojisi Türk milliyetçiliğidir, Cumhuriyetin ilk 15 yılında Cumhuriyet milletindir .
Çok partili hayata geçtiğimiz 1946 yılandan sonra Türkiye Cumhuriyeti’ne bir emperyalist el koyuş görülür.
Emperyalizm Türkiye Cumhuriyeti’ni ABD valisi görünümlü pragmatist, menfaatçi , işbirlikçi ve teslimiyetçi insanlarla 50 yıl kadar yönetti .
CİA ihtilalleri, Küçük Amerika hayalleri , Johnson mektupları, Morrison lakaplı , çift vatandaşlık alan başbakanlar .bizim çocuklar başardı darbeleri .ABD de kurulan veya temeli atılan iktidara getirilen partiler….
Hep bu 50 yılda Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşandı.
Türkiye’de adı geçen 50 yılda iktidarların din kullandığı görülmüştür .dinin istismar edildiği ve iktidara gelmek için araçsallaştırıldığı yaşanmıştır.
Cumhuriyetin 1946- 2002 arası emperyalizmin siyasi kurgularıyla geçmesi ve Türk devletini kendi işbirlikçilerine yönettirdiği için bu yıllarda cumhuriyetin Milletin olduğu söylenemez.
Bu dönemin Cumhuriyet sahiplerinin emperyalistler ve nepotist işbirlikçilerinin olduğu söylenebilir.
Hafif ümmetçilik , menfaatçilik, iç sömürücülük ve işbirlikçilik yaşandığından bu yıllardaki Cumhuriyetin milletle hiç ilgisi olmamıştır.
Bu yıllarda Cumhuriyetin ideolojisinin Türk milliyetçiliğinden ümmetçiliğe , renginin de bayrağımızın rengi Kırmızıdan yavaş yavaş yeşile döndüğünü görürüz.
2002 de Türkiye Cumhuriyeti’nde kuruluşu ABD de temellendirilen, işbirlikçi, BOP uygulayıcısı görevlisi kendisini ümmetçi olarak gösteren eksantrik bir parti iktidara getirildi.
İktidara getirilen parti kendi içinde bir toplumsallık içeriyordu. Âmâ sadece kendi inanç dairesinin içinde.
Siyasi olarak takip ettikleri yol ümmetçilik olduğundan Türk milletinin küçük bir bölümünü kapsıyorlar. Kendi ümmetçi kitlesini konsolide edebildiğinden bir siyasi tabanda oturuyorlar. Tabii mutlaka kendilerine milleti beraber soyacakları menfaatçi işbirlikçi insanları da bulabiliyorlar.
Son 21 yılda Cumhuriyetin geleceğimiz olan çocuklarımıza öğretisi Andımız kaldırıldı.
Devlet dairelerinden T.C tabelaları indirildi.
Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün ismi birçok meydan, stat, cadde ve kurumdan silindi.
Cumhuriyetin kurucusuna, Cumhuriyeti millete armağan edene “Ayyaş” dendi.
Cumhuriyetin temeli olan Türk milletinin ve Türk milliyetçiliğinin ayaklar altına alındığı görüldü.
Cumhuriyetin başbakanını ağzından “İbrahimi” milletinden olduğu dinlendi.
Son 21 yıldaki Cumhuriyet Türk milletinin değil.
Emperyalizm işbirlikçisi bir kadro, Cumhuriyetin yönetimini ele geçiren ailenin oligarkları, kırıntılarda bazı ümmetçi borazanlara.
Türk milletine veya Türk milleti için bir şey yok.
Son 21 yılda Cumhuriyetin ideolojisi işbirlikçi ümmetçi, renginde ise Al bayrağımızın kırmızısı tam olarak silinmiş ve koyu bir yeşile dönmüş durumdadır.
Türkiye’de siyasal mücadele Türkiye Cumhuriyeti Türk milletinin mi olacak , fabrika ayarlarına mı dönecek , yeni başarı hikayelerimi yazacak milli bir yükseliş mi olacak.
Yoksa ; Cumhuriyet ümmetçilerin elinde kalıp orta çağ karanlığına sürüklenecek ve bir süre içinde Osmanlı gibi yıkılacak mı?
Türkiye’de yaşayan Cumhuriyet çocuklarının karar vermesi lazım…