Hiç düşündünüz mü: “Lozan hezimet mi, zafer mi?” diyenler?

Lozan imzalanmayıp da: Sevr anlaşması devam etseydi ne olacaktı?

Ben naçizane hatırlatayım:

  • T.C’nin tapusu olmayacaktı,
  • Türk’ün egemenlik hakkı olmayacaktı,
  • İstanbul’u haçlı ruhlu yedi düvel kullanacaktı,
  • DİB kurulmayacak, A. Erbaş gibi tarih cahilleri Ayasofya’nın mimberine kılıçla çıkıp ülkenin kurtarıcısına LANET okuyamayacaktı,
  • DİB başkanları ve İl ilçe müftüleri müftülük makamlarına oturamayacak ve makam araçlarına binemeyeceklerdi

Lozan, Türk ulusunun tapusu ve onurudur. Beyni birilerine kiralık olmayan her insan, bunu fark eder. Ama dış güçlerin içimizdeki taşeronları ve görevlileri ise ülkenin kurucusuna “LANET” okur.

Eğer Atatürk ve arkadaşları, ülkeyi kurtarıp cumhuriyeti kurmasalardı, ben öğretmen, siz Cumhurbaşkanı, bakan, müsteşar, DİB başkanı olamayacaktık.

Atatürk ve arkadaşları, Kurtuluş Savaşı’nı başaramasalardı; İstanbul’a izinle girip-çıkacak, sade Ayasofya değil pek çok cami de alkol içildiğini, ibadete kapalı olduğunu ve amaçları dışında kullanıldığını görecektiniz.

Çünkü EGEMENLİK olmayacaktı, Türkiye diye bir devlet olmayacaktı. Egemenlik Haçlı ruhu taşıyan yedi düvel de olacaktı.

LOZAN,TÜRK ULUSUNUN TAPUSU, ONURU VE GURURUDUR!...

Türklükten nasipsizlere, onursuz ve gurursuzlara, Türklüğümün hiçbir hayrını görmedim diyen şerefsizlere hatırlatayım.

Lozan, asil ve yüce Türk milletinin 1071’de Malazgirt’te başlayıp; Kurtuluş Savaşı’nın

Zaferle tescillenen, imparatorluklar kurmuş Türk insanının dünyadaki eşsiz kahramanlığının; sonucudur, zaferidir.

Lozan, İslam’la onurlanmış, hürriyet aşığı asil Türk’ün, zorluklarla, yokluklarla mücadelesinin tescillenmiş TAPUSUDUR, özgürlüğünün tescilidir.

Düşünüyor musunuz, Lozan değil de SEVR anlaşması yürürlükte olsaydı; siz o Ayasofya’nın mimberine kılıçla çıkıp hutbe okuyabilir miydiniz Sn. Erbaş?

Yoksa Ayasofya’nın yanından, yöresinden dahi geçemez miydiniz?

Evet! Lozan, her yönüyle bir zafer ve zekâ ürünüdür. Biz Lozan’a laf atanların Türk toprağı Süleyman Şah’ı, sidikli DEAŞ korkusuyla nasıl gezdirdiğini de biliyoruz.

Atatürk’e, Lozan’a, Kurtuluş Savaşı’na olumsuz dil uzatanların Türklüğü ve İslamlığından ŞÜPHE ederim.

İnsan bu kadar kör ve nankör olur mu şartlar ortada iken.

Lozan’la bu cennet ülkenin tapusunu bizlere armağan eden Atatürk, İ. İnönü ve arkadaşlarını minnetle, rahmetle yâd ediyorum. Mekânları cennet olsun.

Lozan: “Ne istediler de vermedik diyenlerin değil, ya İstiklal ya ölüm diyenlerin” eseridir.

Ayasofya’da kılınan Cuma namazında ki hutbede:

“Selam olsun Anadolu’nun kapılarını açan Alparslan’a, Selam olsun İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’e, Selam olsun İstanbul’u düşmandan kurtaran Gazi Mustafa Kemal’e!.. ”Sözlerini beklerdik.

Lozan, asil milletimize kutlu olsun. Türk devleti durdukça dursun. Tanrım, vatan ve İslam hainlerine fırsat vermesin.