Adı Millî Eğitim Bakanlığı olan eğitim kurumumuzun başında kendisi hiç de milli olmayan bir bakan oturmaktadır. Türk Milli eğitimini yaptığı icraatlar la Türk Milli Eğitimini 60-70 yıl geriye götürmüşlerdir. Bizler Türk Milliyetçileri olarak acımasızca eleştirdiğimiz 1940’lı yıllarda faaliyete geçen “Köy Enstitüleri” uygulaması bile an itibariyle uygulamaya sokmaya çalıştıkları “Müfredattan çok daha ileri bir seviyededir. Kaldı ki Köy Enstitüleri’nin birçok aksayan yönleri, yanlış uygulamaları bile Bakan Yusuf Tekin’in adına Ak Partinin seçim sloganı olan “100. Yıl Müfredatı” adını vermesi eğitim adına en büyük talihsizliktir. Geçmişte birçok Milli Eğitim Bakanı’nı acımasızca eleştirmemize rağmen hiçbir zaman Yusuf Tekin kadar tepki toplamamıştı. Hazırladıkları müfredatta Türk yok. Atatürk ve Atatürk İlkeleri yok. Türk Tarihi yok. Okulların zaten yüzde 70’ni İmam Hatim Okullarına çevirdikleri yetmiyormuş gibi bir de müfredatla birlikte eğitimin yüzde 70’i dini ağırlıklı olarak yapılmak isteniyor. Yazık çok yazık.

İyi Parti’de sular durulmuyor. Şahsen ben Meral Akşener’e çok inanmış ve güvenmiştim. Ama büyük hayal kırıklığı içerisindeyim. Son seçimler öncesinde yaptığı uygulamalarla, bazı yorumcuların iktidara yakın duruyor, yaptığı uygulamalar iktidarın işine yarar gibi yorumlarına pek itibar etmemiştik. İtiraf ediyorum. Yanılmışım. Seçimlerde hezimete uğrayınca hesap dahi vermeden apar topar İyi Parti’yi seçimli Kurultay’a götürdü. Kurultay’ı Sevgili kardeşim Müsavat Dervişoğlu kazandı. Kazandı ama elinde bir ateş topu olarak görevi devir aldı. İşi kolay değil. Allah yar ve Yardımcısı olsun. Meral Akşener, daha Kurultay tartışmaları bitmeden gidip Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştü. Basına servis edilen resimler gündeme bomba gibi düştü. Bıçkın arkadaşlarımızın aksine ben bir süre beklenilmesini, er veya geç bu görüşmenin içeriği açıklanacak diye çevremizdekilere itidal tavsiye ediyordum. Ama bir adım ilerisi ise tam bir yıkım oldu. Meral Akşener imzasıyla resimlerinin tüm İyi Parti teşkilatlarından kaldırılmasını istemesi bardağı taşıran son damla oldu. Demek ki; yapılan yorumlar doğruymuş. Kendisini Cumhur İttifakına emanet etmiş gibi gözüküyor. Ne diyelim hayırlı olsun.

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli son açıklaması siyaset arenasında bomba etkisi yaptı. Öyle bir etki ki; Devlet Bey bu son açıklaması ile herkese ayar vermeye çalıştı. Akp’ye CeHaPe ile geniş tabanlı bir koalisyon hükümeti teklif etti. (Tek adam sisteminde bu nasıl olacaksa) Yine iktidara yönelik tehditleri, rahmetli Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in Külliyede kabul edilmesini belliki içine sindirememiş ve üstü kapalı olarak bunların sırtını sıvazlamayın diye tehditler içeriyordu. CeHaPe’ye ayar vermeye çalışarak Akp ile ittifak kurmalarını teklif ediyordu. Bu teklife ise CeHaPe Genel Başkanı Özgür Özel’den sert bir ifade ile “Kimse bize böyle bir teklifte bulunamaz. Kimsenin haddi de değildir” dedi. Devlet bey her ne kadar açıklamasının satır aralarında “Cumhur İttifakı”na bağlılığımız kararlılıkla devam edecektir dese de ok yaydan çıkmıştır. Sinan Ateş cinayetinin ucu er veya geç kendisine veya etrafındakilere dokunacağı için çok korkuyor ve etrafa bağırıp çağırıyor. Patron çıldırdı. Devlet beyin geçmişteki zikzaklarına şahit olduğumuz için her an herşeyi yapabileceğini düşünüyorum. Hatta erken seçim bile isteyebilir. Hatırlarsanız 2002 yılında yönetimine bile sormadan erken seçim kararı almıştı. Aldı da ne olmuştu. MHP’yi sandığın dibine gömmüştü. 129 Milletvekilinden kocaman bir sıfır milletvekili düzeyine düşürmüştü. Yine o “Dejavu”yu yaşayabiliriz. Devlet bey bu ne yapsa yeridir!!!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE VE DİYEBİLEN