Genellikle çileli hayat yaşayan insanlardan duyulabilen bir söz var, “anlatsam hayatım roman olur.” Neden? Çünkü yaşanmışlık vardır, birileri görmese de görmek istemese de küçümsese de çekilen acılar vardır, unutulmayacak hatıralar vardır ve hoyratça abanmıştır garibin üzerine. Yaşamayan ne bilsin?

Peki, bir ülkenin, bir bölgenin, bir beldenin neden kurtuluş tarihi, hikâyesi, mücadelesi olur? İşgal olmalı ki kurtuluş gereksin.

19 Mayıs 1919’un üzerinden 105 sene geçmiş. Halen kabullenmeyenler, görmezden gelenler, Türk düşmanlarının, kripto tarihçilerin yalan, yanlış beyanlarına inananların varlığı ne acı. Kıyaslamalar, karalamalar, iftiralar, yalanlar… Olmasaydın da olurduk demek ne kadar ahlakidir? 

Sultan Abdülhamit’le Atatürk’ü yarıştırmalar, Sultan Vahdettin’le Atatürk’ün beraberliğini sündürdükçe sündürenler… İstesek de istemesek de Türk tarihinin bütünü bizimdir. Zaferler bizimken, hezimetler de bizimdir. İyiler bizimken, kötüler de bizimdir. Geçmiş devlet yöneticilerimizin yer aldığı tarihimizin olumluluklarıyla gurur duyar örnek alırız, yetersizlikleri, yanlışları ise öğrenir ders çıkarmaya çalışırız.

Döneminde, yaklaşık olarak bugünkü Türkiye’nin iki katı toprak kaybeden Abdülhamit için hiç toprak kaybetmedi derseniz olmaz. Ama eğer Abdülhamit’in sezileri ve önlemleri olmasaydı daha çok toprak kaybedebilirdik derseniz olabilir.

Bu vatan öyle durduk yerde kurulmadı. Yedi düvel ifadesini bilmeyenimiz yoktur.  Avustralya nere Türkiye nere, Fransa nere Maraş nere, İngiltere nere İstanbul nere? Sanki Osmanlı toprakları güllük gülistanlıktı, herkes huzur, barış ve refah içinde yaşıyordu, ümmet Halifenin bir sözüyle cepheden cepheye koşuyordu da birileri bir işgal masalı uydurmuş gibi, “olmasaydın da olurduk” sözü ne kadar gayri vicdani. Payitahtının, başkentinin dahi işgal altında olduğunu unutmak kaç gram vefa taşır?

Mayıs

Malum birinci dünya savaşı fiilen 11 Kasım 1918’de sona ermişti ama işgal devam ediyordu. Ve 19 Mayıs’ta Atatürk, Kurtuluş Savaşının işaret fişeğini attı, sonuç tabloda çok açık olarak görülmektedir.  En stratejik beldelerimiz, en büyük illerimiz ve hülasa bütün sathı-ı vatan işgalden kurtarılmış, düşmanın salyasından arındırılmıştır.

Tarihimizi bilelim onunla savaşmayalım, tarihi şahsiyetleri tanıyalım onların haklarını yemeyelim ki kurtuluşun manasını ve bağımsızlığın değerini unutmadan gelecek nesillere aşılayabilelim.

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun ahde vefa gösterenlere.