Türkiye, "Damat Bakan" olarak bilinen Berat Albayrak'ın Enerji Bakanlığı zamanında çıkarılan 2016/9154 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile 7 Eylül 2016 tarihinden itibaren Yaz Saati uygulamasını kalıcı hale getirerek SABİT Saat Uygulamasına geçti.
Bu, bir bakıma eski köye yeni adet getirmekti ve her işi berbat etti.
Daha önce saatlerimiz İzmit üzerinden geçen 30. Boylam (GMT+2)'a göre düzenleniyordu. Tarih ve sayısını verdiğimiz Bakanlar Kurulu Kararnamesi o uygulamayı iptal edince saatlerin Iğdır üzerinden geçen 45. Boylam (GMT+3)'e göre düzenlenmesine karar verildi. Bu uygulama ile artık 7 yıldır bir saat erken uyanıyor, hava karanlık olsa da saate göre "sabah" sayıldığı için evlerde bir telaş, bir koşuşturma, boşa yanan lambalar, uykunun en derin yerinde perişan halde uyandırılan çocuklar... Say say bitmez. Bu uygulamaya göre, kış aylarında Ankara'da sabah ezanları saat 07.00'de okunuyor, güneş 08.00'de doğmaya başlıyor ama evlerde 05.30 ya da 06.00'da koşuşturma başlıyor. Servis arabaları da aynı saatlerde yollarda, ortalık zifiri karanlık. Akşam okul çıkışı ya da mesai bitiminde yine karanlık. Kesinlikle bir enerji tasarrufu olmadığı gibi enerji israfı, savurganlık had safhada.
Avrupa ülkeleri tasarruf ve iş düzeni için yaz ve kış saati uygulamasına devam ediyor biz ise daha çok enerji tüketen saçma bir sabit saat uygulamasında inat ediyoruz. Daha doğrusu ülkeyi yönetenler anlaşılmaz bir inat içindeler. Öyle inanıyorum ki bu saçmalıktan dolayı çocukların sabah ve akşam saatlerinde çektikleri çilenin vebalini ödeyemezler.
Ne imiş efendim? Bu uygulama ile saatlerimiz Mekke saati ile uyumlu hale gelmiş! Kime ne faydası var? Saatlerimiz farklı olunca namazlarımız, ibadetlerimiz kabul olmuyor mu? Hadi biz bir saat farkı eşitleyip uydurduk; dünya yuvarlak ve her ülke uyduramaz, onların ibadetleri geçerli değil mi? Böyle basitliklerle insanları iyice dinden uzaklaştırmayın. Çünkü kamuoyunda böyle bir izlenim, böyle bir anlayış var.
Mesela ben böyle düşünmemiş ya da o kadar da olmaz demiştim ama internetten bakınca Mekke ile aynı saatte olduğumuzu gördüm. Bu durumda, saatlerimizi İzmit’te geçen boylama değil de Iğdır üzerinden geçen boylama göre düzenlemek işi kitabına uydurmak oluyor. Kısacası, ortada minareyi çalanın kılıfını hazırlaması gibi bir durum var.
İnada gerek yok. Yanlış yanlıştır, hata hatadır, yanlıştan ve hatadan dönmek ayıp değil erdemdir. Büyüklere acımıyorsanız miniklere acıyın ve bu saçma sapan sabit saat uygulamasından vaz geçin!