Bu genel seçimde insanlar adaylara bakıyor. Öyle böyle değil, cidden bakıyor. İnsanlar her yerde değişim istiyor. Eskiye dair yıpranmış isim görmek istemiyor!
Seçmen aday ve sıralamalara kızıp tercihini değiştirir ise;
AKP’ye kızan MHP’ye
MHP’ye kızan İYİ Parti’ye
İYİ Parti’ye kızan CHP’ye
CHP’ye kızan yine CHP’ye!
Çünkü CHP’nin içerisinden çıkan bir Cumhurbaşkanı adayı var.
Kızan çok küçük bir grup seçmen ise sandığa gitmeyecek.
Seçmen kendi partisinin adayına kızıp başka partiye oy verdiğinde ise tepki oyu verdiği partinin listesini hiç umursamayacak!
Seçimleri tepki oyları belirleyecek!
Bu seçimlerde partilerin vekilleri ile milletin vekilleri arasındaki fark etkili olacak.
Samsun’da temayül yapan bir parti olsa da hiçbir parti ön seçim yapmadı!
Bu bağlamda tabana, “tarafsız” teşkilata / örgüte rağmen yapılan parti adayına alanda tepkiler olacaktır.
Genel merkezler “milletvekili” ile “partivekili” arasındaki farkları bu seçimde hissedecek.
Partilerin aday listeleri tabanda karşılık bulmayınca seçmenin kendisini “sıkışmış” hissetmesine neden oluyor.
Beklenti şaşkınlığa,
Şaşkınlık sıkışmışlığa,
Sıkışmıştık kırgınlığa,
Kırgınlık tepkiye neden oluyor.
Seçmenin / tabanın “değişim” beklentisi, genel merkezlerin “değişik” listeler yapması ile son buluyor.
Çok ilginç bir genel seçim süreci yaşayacağız.
Türk siyasi hayatında değişim baharları açıklanan aday listeleriyle yaşanıyor.
Paradigma değişimi Türk siyasetine de sıçradı!
Pandemi sonrası alışılmış normallerle yeni normaller yer değiştiriyor.
Genel merkezler, yereldeki aday adaylığı çekişmelerini “partinin vekili” belirlemekte kullandı.
Yereldeki teşkilat / örgüt- vekil- yaban çekişmeleri inisiyatifin genel merkezler geçmesini sağladı.
Bu genel seçimlerde sıralamalardan dolayı “seçilemeyeceğim” diye düşünen bazı adaylar milletvekili seçilecek.
Seçmen çok sessiz!
Sessizlik kararsızlıktan değil, vereceği tepkinin / oyun farklılığından.
Seçim yaklaştıkça büyüyen seçmen tokadı bakalım kime inecek?