Türkiye'de doğum oranlarının düşmesi ciddi bir tehlikedir. Mülteci sayısı ciddi bir tehlikedir. Ekonomik problemler insanların çocuk yapma isteğini ciddi olarak azaltmaktadır. 

Tüm bu sebeplerden dolayı ülkemizin demografik yapısı tahribata uğramakta ve nüfusumuz hızla yaşlanmaktadır.

Ülkemize ki ortalama verilere ve tarihi süreçler ile dil üzerinden zamanında yapılmış nüfus sayılarına baktığımızda:

Türk'üm diyen 65 milyon

Kürt''üm diyen 15 milyon

Zaza'yım diyen 2 milyon

Arap’ım diyen 3,5 milyon

Diğer 1 Milyon insan yaşamaktadır.

Arnavutlar kendilerine Türk'üm demiştir. Büyük bir kısmı kendini Evladı Fatih'an olarak görmekte ve Türk Arnavut ayırımı ise yapmamaktadır 

Bu demografik durum problemidir. Doğum oranımızın düşmesi ve yaşlanan nüfusun artması, boşanma sayılarının çok fazla yükselmesi, ekonomik krizler, dünyada ve etrafımızdaki yaşanan gelişmeler, Türk kimliğinin üzerinde oynanan oyunlar, ahlaki erozyonlar, uyuşturucu bağımlılığının artması, liyakatın geri plana itilmesi, toplumsal kutuplaşma, tarikat ve cemaat yapılanmalarının İslam ve Kur'an dışına çıkması, demokrasi ve adalet konularında ki zafiyet ve eksiklikler, yolsuzlukların artık yadırganmaması, israf ve denetimsizlik tehlikenin boyutunu artırmaktadır.

Türk milletinin milli misyonlarına ulaşması için bu tehlikelerin üstesinden gelmesi gerekmektedir. Önümüzde ulaşılması mümkün olan en gerçekçi hedef olarak Turan ülküsü durmaktadır. Bu ülkünün gerçekleşmesi Milletimizi siyasi, ekonomik ve askeri olarak güçlü kılacaktır. Avrupa Birliği, BRİSİC, And milletler Topluluğu, OECD, OPEC, NATO gibi küresel bir güç olmak mümkün hale gelecek. Coğrafyamızdaki tehlike ve saldırılara karşı sağlam durmuş olacağız.