Ahmet Arif bir şiirinde şöyle der:
"Nerede bir can ölse, orada olur yüreğim.
Olmalı zaten,
Olmazsa insan olmaz yüreğim."
Yüreğimiz şimdi 78 can için yanıyor.
Onlarla bizim de yüreğimiz öldü.
Her cenaze bizim de cenazemiz oldu.
Su içerken, yemek yerken, nefes alırken kendimden utanıyorum.
Dil tutuklu, kelimeler yetersiz.
Ancak bir kelimeye bin kelimenin anlamını yüklersem anlatabilirim belki duygularımı.
Her bir kayıp, aileleri, toplumu, derinden yaraladı.
Şimdi buna takdir-i ilahi ya da kader mi diyeceğiz, yoksa 78 can için adalet mi arayacağız?
Dinimizde böyle bir kader anlayışı yoktur.
Kendi iyiliklerinden, kendi kötülüklerinden, yaptığı tercihlerinden insanoğlu kendisi sorumludur.
Bir gün kader hakkında Hz. Muhammed Mustafa'ya sordular:
"Ey Allah'ın Resulü, kader nedir?"
Hz. Muhammed Mustafa, Allah'ın Resulü, şöyle buyurdu: "Kader önceden yazılmış, çizilmiş diyenler, kendi kabahatlerini Allah'a yükleyenlerdir.
İşte bunlara rahmet okumayın"
"Şu bir gerçek ki, biz her şeyi bir takdir ve ölçü ile yarattık."
Kamer Suresi, Ayet 49.
Demek ki Allah insanoğluna ölçüde kalabilmek, dengeyi sağlayabilmek için akıl ve mantık vermiştir.
Aklın dengesi bozulunca ego, hırs aklın önüne geçerse hata kaçınılmazdır.
Allah: “Tedbir senden, takdir benden" diyor.
Gerekli tedbiri almadan, çaba sarf etmeden işi kadere bırakmak doğru bir davranış değildir.
Şimdi, bu facianın yaşandığı otel:
Yangına dayanıklı malzemelerle inşa edilseydi ve yangın merdivenleri ile acil çıkış yolları belirgin olsaydı,
Yangın alarm sistemi, duman dedektörleri ve sprinkler gibi önleyici güvenlik cihazları olsaydı, bunlar yangın başladığında erken fark ederek çalışsaydı,
Çalışanlar ve konuklar yangın güvenliği konusunda düzenli olarak eğitilmiş ve tatbikat yapılmış olsaydı, yangın anında panik yapmadan herkesin güvenli bir şekilde tahliye edilmesi sağlanabilseydi,
Elektrik tesisatları düzenli olarak gerçek anlamda kontrol edilip, aşırı ısınma, kısa devre gibi sorunlarla ilgili risk en aza indirilmiş olsaydı,
Her odaya ve ortak alanlara yangın güvenliği konusunda net bilgilendirmeler yapılıp, konuklara sunulsaydı,
Kurum gerçek anlamda denetlenip, bütün bunların bulundurulması istenseydi,
Biz bu 78 can kaybını yaşar mıydık?
Her kayıp, her yitirilen can bir ailenin, toplumun kalbini derinden yaraladı.
Umarım yaşadıklarımızdan bir ders alırız.
Bu olay, güvenlik önlemlerinin ve sistemlerin yetersizliği sonucu meydana geldiyse, sorumluların hesap vermesi gereklidir.
Ayrıca, bu tür acı verici kayıpların yaşanmaması için tüm güvenlik protokollerinin titizlikle uygulanması ve denetimlerin ödün vermeden yapılması gerekmektedir.
HAKİMİYET ALLAH'INDIR
Evet, hiç kuşkusuz.
Ama devletleri insanlar yönetir, binaları insanlar yapar, yasaları insanlar uygular ve insanlar denetler.
Bilimin ve aklın ön plana çıkarıldığı, daha sağlıklı, huzur içinde, güvenli bir biçimde, kimsenin hislerine yenilmediği, yapanın yaptığının yanına kâr kalmadığı bir dünya hepimizin hakkı.