Kararsızlık, bir konuda net bir karar verememe ya da seçim yapamama halidir.
Genellikle içsel çatışma, kaygı ve özgüvenle ilgili bir durumdur.
Eğer özgüven eksikliğimiz varsa, karar verme sürecinde zorlanır, detaylara takılır ve yanlış kararlar vermekten çok korkarız.
Kararsızlık, yaşam kalitemizi olumsuz etkileyebilecek önemli bir duygudur.
Neden kararsız oluruz?
Kararsızlık bize nasıl zarar verir?
İki veya daha çok seçenek arasında kaldığımızda içsel bir çatışma yaşarız. Bu da kararsızlığımızı artırabilir.
Karar vermemiz gereken durumları sürekli analiz eder, her bir seçeneğin sonuçlarını uzun uzun düşünürüz. Sürekli analiz yapmak ve değerlendirme süreci, bizi karar vermekte zorlayabilir, süreci uzatabilir.
Mükemmel ve en doğru kararı vermek istemek; detaylara takılmamıza, sürecin gereğinden fazla uzamasına ve bu arada gelen başka fırsatları kaçırmamıza neden olur.
Risk almaktan korkmak, karar verme sürecimizi sürekli ertelememize ya da hiç karar verememe durumuna yol açar.
Kaplumbağanın çok güvenli bir kabuğu vardır ama ilerlemek için o güvenli kabuğundan başını ve ayaklarını çıkararak riske girer.
Karar verirken başkalarından fikir almak bize yardımcı olabilir. Ancak başkalarının fikirlerine ve ne diyeceklerine aşırı önem vermemiz, onların baskıları, karar verme sürecimizi uzatabilir ve kendi isteklerimizi ikinci plana atmamıza neden olabilir.
Önemli olan, son kararı bizim vermemiz; sorumluluğu üstlenip, kendi kararlarımız doğrultusunda adım atmamızdır.
Kararsızlık; zaman kaybına, stres ve depresyon gibi ruhsal sorunlara yol açabilir. Bu da sosyal ilişkilerimizde problemlere neden olabilir.
Kararsızlıkla nasıl başa çıkabiliriz?
Öncelikle kendimizi tanıyarak ve özgüven geliştirerek, “En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir.” diyerek karar verme sürecimizi kolaylaştırabiliriz.
Elimize bir kâğıt kalem alıp, avantaj ve dezavantajları listelemek, sorunlara yönelik çözüm yollarını sıralamak karar vermemize yardımcı olabilir.
Büyük kararları küçük adımlara bölüp, başarmanın hazzını yaşayarak ilerlemek; hem motivasyonumuzu artırır hem de karar verme sürecimizi daha yönetilebilir hâle getirir.
Kararsızlık zaman zaman hepimizin yaşayabileceği bir ruh hâlidir. Ancak bu durum sürekli hale gelmişse ve yaşamımızı olumsuz yönde etkiliyorsa, profesyonel bir destek almak gerekebilir.
Bundan utanmamalı, gerektiğinde terapi veya danışmanlık hizmeti almaktan çekinmemeliyiz. Bu tür destekler karar verme sürecinde oldukça faydalı olabilir.
Stefan Zweig der ki: “İnsanı sadece kararsızlık yorar. Her türlü çaba insanı özgürleştirir. En kötü karar bile hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir.”
Risk almaktan korkmayın. Başkalarının ne diyeceğini fazla önemsemeden, onların baskın tutumlarından bağımsız bir şekilde kararlarınızı kendi doğrularınıza göre verin. Sorumluluk alın ve sonuçlarına da katlanın.
Sözü, Yavuz Sultan Selim Han’ın şu sözüyle bitirelim ve üzerine başka söz koymayalım: Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.