‘’Kulağına Kar Suyu Kaçırmak’’Sözü vardır ya…
Halkımızın yıllardır kulağından kar suyu eksik olmuyor…
Yönetenler istediklerini fısıldıyorlar… Fısıldadılar…
İstediklerini birilerinin ağzından duyurup, tepkileri ölçütüler… Gazı aldılar…
Olamaz denen şeyler oldu, akla abes gelenler ise adım, adım beyinlere duyuruldu...
Yer ettirdiler… Alıştırdılar… Tepkisizleştirdiler…
Tapu olan kavramlara da dokunmaya başladılar…
Önlerine çıkacak bütün engelleri de süpürüp geçiyorlar…
Velhasıl kurbağayı kaynattılar…
Milleti istedikleri kıvama getirmek üzereler…
Millette oluşacak direnci usulce kırdılar…
Kıbrıs Barış Harekâtından çok Şehit verdik seçimler arasında…
Ne oldu?
Şehit cenazelerimizi de bile susturulduk...
Milli refleksi yavaşça siliyorlar…
Bütün algılar kısılarak yavaşça kapatılıyor...
Hedef belli, tek adamlık…
Ben her şeyin başındayım, başıyım deniyor… Fili uygulamaya da geçildi…
Sessiz sedasız darbe yapıldı…
Askeri darbeler anında, bir anda şak diye gelirdi…
Şimdiki ise yıllara yayılıp, yedirerek, sindirerek, uyumlandırılarak hissettirmeden geliyor… Geldi…
Bazen arsızca, bazen tehditle, bazen yalanlanarak halkın tepkisi kırıldı…
Milletin kafasına nokta atışı yaptıkları, duyurdukları isteklerini, günü gelince su yüzüne çıkarmakta sakınca görmüyorlar…
Nasıl olsa bu konuya millet alıştı…
Durmak yok yola devam diyorlar…
Ne yapıyorsun diyenler de kendi içlerinde de olsa üzerlerinden silindir gibi geçmekte sakınca görmüyorlar…
Halkımızın kandırılması ise kolay, camilere gönderilmiş fetvalarla istedikleri şekli veriyorlar…
Zamanında boşuna dememişler…
Camiler Kışlamız, Minareler Süngümüz diye…
Camilerimizde milletimizi Allah adi ile kandırıyorlar…
Uyuyoruz bakalım, bir gün kapımızı çalınınca uyanacağız belli ki…
İlke ve ülkülerimizin son dönemecindeyiz, uyanmazsak biteceğiz…
Kalın Sağlıcakla__ Son dönemeçteyiz__Meryem’ce