Türkiye gündemi seçimden sonra yeniden şekillenmeye başladı. Seçimden zaferle çıkan CHP sanki yerel seçimleri değil de genel seçimleri kazanmış havasına büründü. AK Parti uğradığı hezimetin ve itibar kaybının şokuyla hala kendine gelememiş gibi duruyor. Seçim tahlilini yapıp yeni kadrolarını oluşturamadı. Doğal olarak AKP yöneticileri de diken üstünde oturuyorlar.
MHP seçimden başarıyla çıktık iddiasını devam ettiriyor. Matematiksel olarak nasıl hesaplıyorlar bilinmez ama onların hesabına göre oy oranları %16. Kaybettikleri Büyükşehir ve Şehir belediyelerinin bu hesapta hiç yeri yok sanırım. Onlar kayıp görülmüyor. Görülmüyor ki yaptıkları Kongrede kadrolarda hiçbir değişiklik yapmadı neredeyse.
Şimdi daha önce de dediğimiz gibi gündem de Kürt açılımının hangi yolla nasıl kazasız belasız yaparız da AKP’den giden Kürt oylarını geri alırızın hesabı yapılıyor. AKP’nin önündeki en önemli açmaz İttifak ortağı MHP. MHP’nin nabzını yoklamak için ufak ufak denemeler yapmaya başladı bile. İktidarın kadrolu kalemi Abdulkadir Selvi Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden çıkarılması mealindeki açıklamaları buna bir örnek. Maliye bakanının yerel halk söylemi diğer bir örnek.
MHP kaçınılmaz bir gerçekle karşı karşıya. Açılım konusunda nasıl bir tavır takınacağını da hep beraber göreceğiz. Şiddetle karşı çıkıp ittifakı bozacak mı yoksa beka meselesi diyerek kutsal kılıflarla bu açılımın bir parçası mı olacak. Eğer bir parçası olursa Türk Milliyetçilerini buna nasıl ikna edecek veya edebilecek mi. Hepsi bir yana bu kör dövüşü sırasında ülke insanının içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz ne hale gelecek o da ayrı bir muamma.
Yeni Anayasa konusu da ülke gündemini karıştıracak bir konu. MHP’nin 100 maddelik bir Anayasa taslağı var. Bu ittifak ortağını gönderilen bir taslak. Fakat ortağından henüz bu taslakla ilgili bir cevap alamadı daha. Süslü cümlelerle (sivil bir anayasa gibi ) toplumu maniple etmeye çalışan AKP kendisine diğer partilerden destek bulabilecek mi, bulmak için ne gibi tavizler verecek ve bu tavizler ülkenin üniter yapısını nasıl bir tehlikeye sokacak bunlar hep cevaplanması gereken sorular.
Cumhurbaşkanının Irak gezisi birçok sorunun cevabının başlangıç noktası olacak. Orada yapacağı açıklamalar ve görüşmelerin sonucu bize yol haritası hakkında aydınlatıcı bilgi verecektir.
Velhasıl önümüzdeki günler çok sıcak geçeceğe benziyor. MHP-AKP zora ki nikahı bozulacak mı, AKP kendisine yeni yol arkadaşları bulacak mı, MHP bu süreçte kendisini nasıl konumlandıracak bunlar önemli. Ayrıca İYİ Partinin kongresi nasıl sonuçlanacak, kazanan aday iktidarla ilişkilerini nasıl geliştirecek bu soruların cevabı da belirleyici olacak gündemin sıcaklığını. Kandil-İmralı-Demirtaş üçgeninde en kullanışlı aparat olarak görülen Demirtaş’ın mahkemesinin ertelenmesi görüşmelerin devam ettiği izlenimi oluşturuyor. Bu görüşmelerin sonucu asıl yol haritasının işaret fişeği olacak sanırım.
Sonuç; Herkesin gelecekle ilgili tarifi Körlerin Fili tarifi gibi. Ama her körün tarif ettiği organlar sonuç olarak birleşince Fili oluşturuyor bu da unutulmamalı.