Ya meşhur olma ya da gündemde olma derdinde. Olmayan aklınca en basit yolu seçmiş çapsız.
Güya Atatürk’e dil uzatıyor, kopasıca diliyle.
Atatürk ajandı diyor seviyesiz. Başka diyecek ne iftirası var ki elinde:
Atatürk çaldı diyemiyor, çalmadığını biliyor.
Atatürk yolsuzluk yaptı diyemiyor, yapmadı çünkü.
Halkın bağışına el koydu diyemiyor, çünkü böyle bir şey yok.
Milletine “İllet-zillet” derdi diyemiyor, biliyor ki o, hep “Efendiler” derdi.
Fabrikaları, tersaneleri, limanları sattı diyemiyor, bilakis yapmıştı.
Şanlı orduyu bozdu, kumpas kurdu diyemiyor, öyle bir şey zaten yok.
Hazineyi ve kara gün akçesini bitirdi, boşalttı diyemiyor, özellikle doldurmuştu.
Tarımı bitirdi; 12 Yıllık Sırbistan’dan et, Rusya’dan buğday, Kanada’dan mercimek nohut aldı diyemiyor, dese biliyor ki yalan.
At, eşek, domuz etini kasaplık hayvan yaptı diyemiyor, Atatürk’ün fıtratını biliyor.
Zinayı serbest etti diyemiyor, zinayı suç saydığını biliyor.
Kürt açılımı yaptı, Şivan Perver’e şarkı söyletti diyemiyor, Biliyor ki, “Ne mutlu Türküm diyene!” dediğini biliyor.
Adam çapsız, adam kültürsüz, adam sürme akıllı, deh deh fikirli. Ağasının köpeği rolünde, kimi işaret ederse ona hırlıyor.
Bu kalitesiz kalem, tutup da: 600 yıllık şanlı devletin meclisini dağıtıp, yönetimine el koyan İngilizlere, Anadolu’yu ateşe verip, camileri bile yıkan, içlerine insanları doldurup ateşe veren Yunanlılara, Türk köylerini basan kadın, kız çocuk demeden öldüren Rum ve Ermeni çetelerine iki çift laf söyleyemeyen kılıç artığı,
Kalkmış Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, çapınca dil uzatıyor.
Bunu yapanların kesinlikle bir etnik sorunu olduğu belli!.
Bu tür yaratıklarda, insanlık sorunu olduğu da belli!.
Atatürk’ün arkasında, bir Bingazi Savaşı, şanlı bir Çanakkale Savaşı, destansı bir Kurtuluş Savaşı ve mükemmel bir cumhuriyet var. Sen kimsin, kimin kalemşörü, kimin tetikçisisin?
Sana yazmaya bile değmezdi ama kısaca bir kendini hatırlatayım istedim.
Ne mutlu Türküm diyene!..