Emperyalizme ve Şer Odaklarına Karşı Birlik Olma Zamanı
Bu ülkede yıllarca emperyalizmin üst aklı ile devletin içinde yapılanmış şer odakları birlik olup bölgedeki hedefleri doğrultusunda Kürtleri ayrıştırmaya, ötekileştirmeye, onları Türkiye Cumhuriyeti’nden ve Türklerden koparmaya yönelik sistematik eylemler, uygulamalar, baskılar uygulandı.
Bunun şifrelerini çözen, bu kirli oyunları halka anlatmaya çalışan herkes, bu emperyal yapı tarafından hedef alındı. Kimi zaman susturuldular, kimi zaman öldürüldüler ama bu ülkenin onurlu insanları gerçeği anlatmaktan asla vazgeçmedi.
Bu yeri geldi Uğur Mumcu oldu; kalemiyle, araştırmalarıyla bu emperyal tuzakları ifşa etti, ama hain bir bombayla susturuldu.
Yeri geldi Eşref Bitlis oldu; terörle mücadelede halkı birleştirmeye çalıştı, Kürtlerin ve Türklerin kardeşliğini pekiştirmek istedi, ama uçağı düştü.
Yeri geldi Gaffar Okkan oldu; Diyarbakır sokaklarında barışın ve güvenin teminatı oldu, halkı terörün pençesinden kurtarmaya çalıştı, ama pusuya düşürülerek şehit edildi.
Yeri geldi Necip Hablemitoğlu oldu; FETÖ ve emperyalist yapıların kirli oyunlarını cesurca ortaya koydu, suikasta uğradı.
Bu isimlerin ortak noktası neydi?
Hepsi, Kürt ve Türk halkının arasına örülmek istenen duvarları yıkmak, kardeşliği pekiştirmek için mücadele etti. Hepsi, emperyalizmin sahneye koyduğu ayrıştırma senaryolarına ve devlet içinde yapılanmış bu kirli yapılara karşı halkı uyarmaya çalıştı. Ancak bu uğurda canlarını verdiler.
Amaçları neydi bu odakların?
Böl, parçala, yönet! Kürtleri, Türklerden koparıp kendi çıkarlarına hizmet edecek, kukla devletçikler kurmak. Bu senaryo, bir yandan terörle Kürt halkını korkutmayı amaçlarken, bir yandan da Türk halkında Kürtlere karşı bir nefret duygusu oluşturmak istedi. Kardeşi kardeşe düşman etmeye çalıştılar.
Bu toprakların mayasında kardeşlik var, birlik var, dayanışma var. Asırlardır bu topraklarda Kürt ve Türk omuz omuza mücadele etti, şehit düştü, zaferler kazandı. Bu kardeşliği yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecek!
Emperyalizmin oyunlarını bozmanın yolu, birlikten ve kardeşlikten geçiyor. Kürt’üyle, Türk’üyle, bu millet, bölünmez bir bütün olduğunu her fırsatta gösterdi, göstermeye devam edecek.
Bugün hâlâ benzer oyunlar sahneleniyor. Terör örgütleri, iş birlikçileri ve emperyal maşalar sahnede rollerini oynamaya devam ediyor. Ama bu milletin feraseti, bu kirli oyunları da bozacaktır. Çünkü bu topraklarda hakikat er ya da geç galip gelir!
Unutmayalım ki; bu ülkenin kaderi, bir ve beraber kalmakta saklıdır. Kardeşlik bu milletin teminatıdır ve bu kardeşliği korumak, hepimizin boynunun borcudur!
