Geçmişi ne kadar kirli adam varsa FETÖ üzerinden kendini aklamaya çalışıyor. Diyelim ki, düne kadar PKK güzellemeleri yapmışsınız hiç önemli değil, bir kaç FETÖ yazısı döşenerek kendinizi sistemin gözünde aklayabilirsiniz.

Apo başkan, PKK şampiyon mu demişsiniz, Türk devleti artık Öcalan ile masaya oturmalı mı demişsiniz, yahut futbol takımlarının bile bayrağı var Kürtlerin niye yok diye yazılar mı yazmışsınız, belediye arazilerini parsel parsel peşkeş mi çekmişsiniz, dert etmeyin bir kaç FETÖ yazısı, birkaç tivit bütün bu kirli sicilinizi silmeye yetiyor.

Sadece bunlar mı, dünün TKP'lileri, 28 Şubatçıları hatta bu yapı ile iş tutmuş olanları da aynı yolda yürüyor. FETÖ'ye vurarak kendi sabıkalarından kurtulmaya çalışıyorlar. Ne yazık ki bu kirli oyun belli merkezlerde pirim de yapıyor.

Bunların arasında bir de her Müslüman'da bir FETÖ'cü arayan İslam'la problemli olan tipler var. Mümkün olsa FETÖ'cü diyerek bütün dindarlara aynı etiketi vurup içeri tıkacaklar. Onun için bu davaların mümkün olduğu kadar yaygınlaşmasını ve mümkün olduğu kadar çok insanın mahkûm edilmesini istiyorlar. Durup dinlenmeden bu ateşi harlamalarının arkasında memleket millet sevgisi değil, biraz da İslam kokusu taşıyan herkese duydukları gizli düşmanlık yatıyor.

Bunları söylerken darbe ve darbeci ile mücadele edilmesin demiyorum, tam aksine darbe ve darbeci ile mücadele edilsin, hukuk dışına çıkandan hesap sorulsun ancak suç işlemeyen, darbeye katılmayan, İslami hassasiyetlerle bu yapıya dâhil olanlar tefrik edilsin, sicili bozuk yazarların, dünün bozguncularının oyununa gelinmesin diyorum. Meselenin bu kadar yaygınlaştırılması, çapının büyütülmesi bu işi FETÖ ile mücadelenin sınırları dışına çıkararak dindarlıkla mücadele noktasına getirir. Onun için sağda solda FETÖ edebiyatı ile kendi sicilini temizlemeye çalışanlara dikkat edin derim. Yarın şartlar değişirse bunların ilk işi sizin ipinizi çekmek olacaktır.

ANKARA BAROSU

Diyanet işleri başkanının açıklamasına karşı Ankara Barosunun yaptığı açıklama tam bir din düşmanlığı örneği idi. Cemil Meriç, Türk aydınının din düşmanı değil, İslam düşmanı olduğunu söyler. Baro'nun açıklaması tam da bu şablona uyuyor.

Diyanet İşleri başkanının bugüne kadar çizdiği profil bir din ve ilim adamından çok, bir siyaset adamı, parti yandaşı profiline uyuyor. Ama böyledir diyerek söyledikleri üzerinden kimse İslam'a saldırmaya cüret edemez. Söz doğruysa söyleyene bakılmaz. Ne demişti Diyanet İşleri Başkanı, zina ve eşcinsellik haramdır. Bunu o söylemiyor ki, bunu yüce dinimiz söylüyor. Bunu Kuran söylüyor, bunu Hazreti Peygamber söylüyor, hatta bunu hayatın kendisi söylüyor. Eşcinsellik de, zina da fıtrattan sapmadır. Gerçek bilim adamları eşcinselliği sadece ahlaki bir çürüme olarak değil, aynı zamanda müzmin bir hastalık olarak görüyorlar. Ankara Barosu işte bu sözlere tepki gösterdi. Bekliyorlar ki Diyanet işleri başkanı her sapkınlık mübah, istediğiniz çirkinliği yapabilirsiniz desin. Böyle bir din yok. Yukarı da FETÖ ile aklanmak başlıklı yazımda her Müslüman'da bir FETÖ'cü görmek isteyenler var demiştim. İşte bunlar onlar. Darbe ile mücadele edin ama bu çerçeveyi olabildiğince genişletmeye çalışanlara da dikkat edin, emin olun onlar sizin dostlarınız değil.