Belki de seçilecek ama seçilse de seçilmese de biz günümüzde Türkiye’de yaşanan algı fırtınasına esir olmadan görebildiklerimizi bugünden kayıtlara geçirelim.
Onu SSK genel müdürü iken televizyoncu rahmetli Savaş Ay’ın programındaki SSK’daki çürümüşlüğün mahcubiyetini yaşarken izlemiştik.
Bir Tuncelili kişi olup Amerikancı ve tarikatçı eski ANAP başkanı ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Maliye Bakanlığındaki gözdesi olmak bir eksantrikliğin göstergesi sayılabilir.
Kemal beyle Turgut Özal’ın ortak noktasının Türk milliyetçiliği olmadığı aşikâr olduğuna göre, diğer ortak noktayla ilişkinin o yıllara dayandığını tahmin edebiliriz.
Kemal beyin parlak veya parlatılmış bir bürokratken emekliliği ve DSP’nin İstanbul 2nci bölge 6ncı sıradan adaylığı görülüyor.
Tabii seçilemiyor ve rotayı CHP’ye doğru kırıyor.
Kemal bey CHP milletvekili seçilip CHP’nin gurup başkanvekilliğine getiriliyor ve daha önceki gurup başkanvekillerine gelemeyen devlet arşivlerindeki belgeler Kemal beye dosya dosya akmaya başladı ve Kemal beyin parlatılma, alternatiflerden biri olma düzeneği oluşturulmaya devam edildiği görüldü.
TV’lerde dosyalarla zamanın devlet ve belediye görevlilerini zor durumda bırakabilecek ve halkın gözünde güvenilir bir profil görüntüsünün pekişmesi sağlandı.
Halbuki devlete sızan klikler niyeti farklıların devletteki dosya bilgileri bir mahfil tarafından servis edilmesi daha öncede denenen bir yöntem idi.
Kader ağlarını örerken 2010 da arkada bekleyen mahfil zamanın geldiğini düşünerek zamanın CHP genel başkanı Deniz Baykal’a bir kaset komplosu düzenlendi.
İki gün içinde CHP çarşısı o denli bulandı ki bulanık sudan daha önce altyapısı hazırlanmış, parlatılmış Kemal Bey sürekli çok adaylı kongreler yapan CHP olağanüstü genel kuruluna rakipsiz olarak girdi ve 1249 delegenin 1200 ünün reyini alarak CHP genel başkanı seçildi.
Kemal bey CHP genel başkanı seçildiği zamanda Irak devlet başkanı Irak KYB başkanı Talabani idi.
Şöyle bir yorum yapmıştık “Talabani’nin bağlı olduğu etnisite Irak’ın 1/6 sına isabet ediyor. Irak’ta 1/6 etnisitenin temsilcisi Talabani’yi Irak devlet başkanı yapan güç Kemal beyi de Türkiye’ye Cumhurbaşkanı yapar mı?”
Malum Büyük Ortadoğu projesi hız kesmeden devam ediyordu, halen de ediyor.
Kemal bey CHP genel başkanı oldu ve hemen CHP’deki Atatürkçüleri, Ulusalcıları, Türk milliyetçilerini sistematik bir şekilde tasfiye etmeye başladı.
Seçmende Vatansever, bayrağına aşık bir yapı olan CHP üst yönetiminde tam tezat bir şekilde işbirlikçi, Atatürk düşmanı, mandacı ve bölücü unsurları göreve getirdi.
Kemal bey CHP genel başkanı olarak hiçbir şey yapmadan olduğu yerde dursa zaten 22 yıllık eskimiş bir iktidar karşısında galip gelecek neticeyi alırdı.
Fakat o öyle yapmadı.
Çünkü kurgu çok önceden planlanmış bugüne kadar da kusursuz bir şekilde uygulanmıştı.
Toplum hazırlanmıştı.
CHP de Atatürkçülüğün dişleri sökülmüştü.
Tıpkı 12 Eylül 1980 darbe öncesi her şeye razı bir toplum üretilmişti.
Evet, yaşadığımız şimdiki zamanda “her şeye razı bir toplum” haline getirildik ve Kemal beye razı önemli bir toplum kesimi olduğu görülüyor.
Kemal bey bugün masa ortaklarıyla birlikte İzmir, Gündoğdu meydanında seçim mitingi yapıyor.
Ortakları konuşmalarını yaptı ve sahnede yerlerini aldı.
HDP adını değiştirip seçime gireceği YSP adını alan PKK uzantısı partinin taraftarları ve taraftarların ellerinde PKK bayrakları mitinge katılanlar arasında bayraklarını Türk bayrağı sallayanlarla birlikte bayraklarını sallıyorlar. (İsteyen mitingin videolarını izleyebilir)
Geldiğimiz nokta 15 gün sonra seçim yapacağız.
Seçimde 2 adet BOP’çu aday var.
Biri Tayyip Erdoğan…
Diğeri Kemal Bey…
İkisinden birinin seçilmesi demek Türkiye’nin bölünmesinin, terörize yaşamasının, kişi başı milli gelirinin bir türlü 10 bin doları geçememesinin, güvenlik ve beka sorunumuzun dahada artmasının, sığınmacı istilanın devamının, Suriye’nin kuzeyinde PKKPYD koridor devletinin oluşturulmasının, fakirliğin, yoksulluğun ve yolsuzluğun devam etmesi demek olacaktır.
Türk milletine dış mahfillerin, emperyalizmin organize ettiği proje yöneticiler bir fayda sağlamayacaktır.
Türk milleti kendi evlatlarıyla, kendi tayin ettiği yöneticilerle payidar olabilir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan gidenlerle bu topraklarda binlerce yıl millet olarak birlikte yaşayabilir…