Türkiye siyasetinin önde görünen ( görünen diyoruz önderi demiyoruz) insanları uçaklara doluşup ayrı ayrı ama aynı karede görünecek şekilde Kıbrıs’a gitti ve Kıbrıs barış harekatının yıldönümü törenlerine katıldı .
(Türkiye’den toplam kaç özel uçak gitti bilinmiyor)
Kıbrıs 1571 yılında Türk milleti tarafından fethedildi ve Türk vatanı sınırlarına dahil edildi.
Geçen yüzyıllar boyunca 1876 yılına kadar Türk devletinin Mutasarrıf seviyesinde bir valisi tarafından yönetildi .
Yani 305 yıl kesintisiz bir Türk idaresinde yaşadı .
Kıbrıs’ta 305 yıl Türk yönetimi vardı ama adada yaşayan Rumlarda vardı ve yüzyıllar boyu Kıbrıs’taki Rumların ne dinlerine ne de dillerine karışıldı .
Kıbrıs Rumları Türk idaresindeyken aşırı özgür bir yaşam sürdü .
1876 Osmanlı- Rus savaşı ( 93 harbi ) Türk milletinin bozgun denebilecek yenilgisi ile sonuçlandı.
Rus ordusu şimdiki Bakırköy’ün bir mahallesi olan Yeşilköy’e kadar gelmiş ve karargahını kurmuştu .
Yani Rus ordusu İstanbul payitahtına 20 kilometre yaklaşmıştı.
Rusların Osmanlı devletini yutma seviyesindeki hazırlıkları doğal olarak zamanın emperyal gücü, üzerinde güneş batmayan imparatorluğu İngiltere’nin işine gelmedi gelmezdi de.
İngilizler Ruslara karşı Osmanlı devletine yardım etmek istedi ve bu yardım karşılığında Kıbrıs adasını 100 yıllığına kendilerine kiralanmasını istedi.
Osmanlı padişahı Abdülhamit idi ve İngilizlerin bu teklifini hemen kabul etti.
Başka çaresi de yoktu.
Kıbrıs 1876 da İngilizlere Abdülhamit tarafından verildi.
O gün bu gündür Kıbrıs doğu Akdeniz’de çok stratejik konumluğunu devam ettiriyor.
Kıbrıs’ta tüm Kıbrıs ve Ortadoğu’yu sevk ve idare edecek büyüklükte bir İngiliz askeri üssü var.
İşte o günden beri Kıbrıs’ın bir önemi doğu Akdeniz’in ortasında olmasının yanında doğu Akdeniz’deki 50 trilyon dolarlık doğalgaz ve petrolün tam ortasında bulunuyor olmasıdır.
Bugün Kıbrıs’a Türkiye’den giden siyasetçilerin Kıbrıs için 1876 da Osmanlı sultanı Abdülhamit’ten farklı bir siyasetleri yok.
Birleşmiş milletler teşkilatı eski başkanı Kofi Annan Kıbrıs için ABD adına bir plan hazırladı.
Bugün Kıbrıs’a Türk milletinin parasını ödediği uçaklarla giden siyasetçiler Annan‘ın Kıbrıs’ı Rum yönetimine teslim etme planı için Kıbrıs’ta seçim çalışması gibi insanları etkileme yarışına girdiler.
Zamanın Türk lideri Rauf Denktaş’ ı Türkiye’den kovmuşlar İstanbul’da bir miting yapmasına engel olmuşlardı.
Halbuki Türk tarafına hile ile kabul ettirilen plan adada Türk topraklarını kısa bir zaman içinde yüzde 29’dan yüzde 14’e düşürüyordu.
Planı Rumlar kabul etmedi de uygulamaya giremedi.
Ama Türk toplumunun kendi toprağının küçülmesini kabul eden planı kabul etmesi tabii olarak masanın çekmecesine kondu.
Şimdi Kıbrıs’ı pazarlayan ama bir şans sonucu pazarlayamayan kişi çıkmış çözüme açığız diyor.
Tabii olarak biz güvenemiyoruz.
Kıbrıs konusu kendisini Türk milletine mensup gören , Türk milletinin menfaatlerini gözeteceğinden emin olunan bir heyete devredilmeli ve o heyet yetkilendirilmelidir.
Türkiye’nin sınırlarının Kıbrıs’ın en güney ucundan başladığını unutmamalıyız…