Yine Aylardan Mart, Hüznün ayrılığın şehadetin Rabbe vuslatın ayı…Keş Dağında tarihe düşülen notun, yiğit bir adamın Hakka yürüyüşünün sene-i devriyesi …Üşüyoruz yokluğunda O’nun…

 “ÜŞÜYORUZ” 

Bu Ülkede dürüstlüğün başa bela olduğunu bilse de o belayı başına tâc etmiş doğru bildiği yolda gerekirse tek başına yürümeyi milyonlara tercih etmiş “Muhsin nerde biz orada“ diyen halka dahi “hayır siz daima doğrunun yanında olun“ diyebilecek ferasete sahip, tertemiz bir hayat yaşayarak bizlere bu gururu bırakan şehit liderimizi çok özlüyoruz..

Öğretileriyle hayatımızı şekillendirdiğimiz, gençliğimizi onun düşünceleriyle donatarak geçirdiğimiz, birlikte yol yürüdüğümüz, davasını davamız bilip omuzlarımızda taşıdığımız ve Merkez İlçe Başkanlığı görevi de dahil siyaset denildiğinde dava denildiğinde hizmette sınır tanımadığımız o vefalı Yusufiyeliyi özlüyoruz…


Makamlara mevkilere tenezzül etmeyen, hak bildiği yoldan dönmeyen, halkını seven, halkına sahip çıkan, genç nesiller yetiştiren, kupkuru içi boş bir milliyetçilikten, körü körüne biattan ve kafatasçılıktan uzak Türklüğün Alp ini İslamın Erenliği ile sentezleyen ve tam bir Alp-eren rol modeli olarak nesillere örnek olan Koca Reisti O…

Milli ve manevi değerlerinden taviz vermeden , Anadolu’nun bağrında bir Fidandan koca bir Çınar olan dünyaya kök salan Türk Dünyasının Lideriydi…

Adıyla müsemma bir kuldu her işinde her hareketinde daima Allah’ı gördü

Adımlarını bu bilinçle attı…

Bir saniyesine dahi hükmedemeyeceğini bildiği hayatta fırıldak olmadı ;bugün dediği yarını tutmayan namusu şerefi üzerine sözler vererek halka heyecan pazarlamanın dışında bir vasfı olmayan ,dava adamlığı değil davanın adamlığına soyunanlardan küçücük çıkarları uğruna onun davasını satanlardan olmadı, sırf bu sebepleri düşündüğümüzde dahi neden aramızda olmadığını şimdi çok daha net görebilmek mümkün..

Muhsin Yazıcıoğlu bu ülkenin dengesiydi!!!

Müslümanlıktan Araplığı ayrıştıran din kardeşi denildiğinde sadece Arapları yada Afrika'nın bilmem hangi kabile devletini değil tüm dünya üzerinde yaşayan Türküyle Kürdüyle Çerkeziyle Azerisiyle insanları ayrıştırmadan birleştirendi…

Uygur Türklerinin bugün dinlerine ve Türklüklerine sahip çıktıklarından dolayı maruz bırakıldıkları soykırım karşısında dillerini yutmuşcasına sessiz kalan ve ne yazık ki Mısırda ki Rabia kadar üzüntü duymayanından tutunda Milliyetçiliği kendine bayrak edinen hatta sadece kendi kendileri tarafından Türkmenlere Bey ilan edilenlerin dahi sessizliğini gördükçe ne kadar büyük bir değer kaybettiğimizi bir kere daha anlıyoruz ve anlayacağız…

Tarih bunları elbette yazacaktır tıpkı Muhsin Yazıcıoğlu’nun Türk Dünyasındaki rolünü yazdığı gibi!!!

“Ülkenin kimliği istiklal Marşındadır defaaten okunmalı” diyerek Türklüğü üst kimlik olarak gören Büyük Birliği “bir olalım diri olalım iri olalım“ düsturunda gerçekleştirmeye çalışan bu toprakların öz be öz evladıydı Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu..

Halkın içinden halkın evladı ve tek gayesi halkına hizmet olan, cesur, dürüst , ahlaklı, çalmayan, ayrıştırmayan bir insan ama hepsinden önemlisi de çok samimi bir müslümandı…

Enaniyetten kibirden uzak ,kirli siyasi dilden arı ,saraylarda şatafatta gözü olmayan, hamaset edebiyatı yapmayan , tevazu dolu bakışları ve nesiller boyu tekrarlanacak derinlikte sözleriyle bizleri yolunda yürüdüğümüz davanın kutsallığında birleştiren büyük devlet adamıydı..

Tutarlı ve ilkeli siyaset adamlığı nasıl oluru şahsında vücuda getiren yaşarken arzuladığı büyük birliği oluşturamasa da gönüllerde bunu başaran ve ölümüyle taraflı tarafsız herkesin dualarıyla ve gözyaşlarıyla uğurlanan gönül eriydi..

Bizler bugün onun arzuladığı kökleri mazide olan âtiyi ve birlik beraberlik içerisinde bir Türkiye'yi yine onun yetiştirmiş olduğu insanlar olarak gerçekleştirmeye gönüllüyüz…

Irkçılıktan uzak milliyetçilik anlayışımızla devletini seven devletine her şartta bağlı halka hizmeti hakka hizmet bilen bir davanın neferleri olarak nerede olursa olsun onun davasının mihmandarlığını bir ömür yılmadan yapacağımızın bilinmesini isteriz…

Muhsin Yazıcıoğlu'nun öğretileri ve hayatı siyaset üstüdür asla bir partiye hasredilemez kaldı ki zaten Onun arzuladığı, kurmaya çalıştığı birlik hareketi de bugün sadece ”Bir” kişiye iyilik hareketine dönüşmüştür!!!

Bizler Koca Reisin dik durduğuna, düz yaşadığına , düz yürüdüğüne ,doğru gittiğine ,boyun eğmediğine ,dava adamı olduğuna şahidiz ve onun bizlere öğrettiği doğrularla da siyaset mecrasında halkımıza bir ömür hizmete talibiz!!!

Özlüyoruz evet ama bu toprakların nice Muhsinler çıkartacağını ,nice Alp Erenler yetiştireceğini de biliyor ve buna yürekten inanıyoruz !!!

Mukaddes davaları yolunda ödün vermeden gayret edenlere selam olsun!!!

Rahmetle…