Ekseriya yazılarımda siyasi figürleri (bilhassa mebusları) konu etmeyi pek istemem. Onlara dair mesafeli bir düşüncem vardır. İstisna o ki bir gündem olur, kamu meselesi sayılır, o hâlde yazarım. Bunda ne kadar başarılı olduğuma dair cevabım ise yine benim muhakememde tartışmalı konudur ve fakat neyse buranın haricidir, uzatmayayım. Dedim ya bilhassa milletvekillerini kaleme almadığım vakidir; yalan yok, yazmak istemediğimden hiç gocunmadım. Malum sebebim ise (genel manada) herhangi bir partinin vekil olarak Ankara’ya konuşlandırdığı isimleri (bir iki istisna) memleket meselelerine eğilmede atıl görmemdir. Fail siyasal parti rejimimiz olmakla beraber çoğu mebus (maalesef) lafazan gelir bana; vatandaşa karşı onlarda samimiyet göremem!

Üstte girizgâhla paylaştığım fikirde (şimdiye dek) pek değişikliğe uğramadım. Milletvekilleri beni yanıltmadığı için bu düşüncem aynı istikamette devam ediyor. Devam etse de şimdi ve fakat bir isme gerçekten değinmem gerekecek, usulü değiştireceğim ki sanırım istisna olacaktır. O isim: Mustafa Baki Ersoy.

Mustafa Baki Ersoy

Baki Ersoy, aslen Yozgatlı olduğu hâlde şimdilerde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili… Ben, kendisini 2000’li yılların başında, Ülkü Ocaklarından sima ile hatırlıyorum; sonradan görüştüm tabii. Sanırım İbrahim Kayademir ve Bilgehan Hatip Ülkü Ocağı Başkanı iken Baki Ersoy, 19-20’li yaşlarda üniversiteli bir gençti... Ne denir: çekirdekten yetişme Ülkücü… Sonraları ikbal yıldızı yahut kader ne emretti ise o oldu ve Kayseri MHP İl Başkanlığı görevini deruhte etti. 2018’de başlayan, günümüzde devam eden mebusluk sıfatıyla elan Kayseri’ye hizmet ediyor Baki Ersoy.

Şu “hizmet ediyor” cümlesini vurgulayacağım. Laf ola yazmadım, bile isteye yazdım; ama önce birkaç cümle sabır isterim değerli okurdan.

Efendim, bendeniz son 5 yıldır Kayseri’de bulunmaktayım; mücbir sebep sayılan konu addettiğim, yani iş aş meselesi, kaderimi böyle buyurdu ve yoğurdu; amenna. Sahil diyarlarını terk eyleyip geldik, neylersin! Dahası vardır ama… Şu kadim Roma sezarlarının ve Elia Kazan’ın kentine ve kentin siyasetine pek yabancı değilimdir. Bir Kayserili kadar uyanık değilsek de havasını suyunu bildiğimi çalım ile caka yapayım. Öğrencilik yıllarımın bir bölümü bu kenttedir ve Şükrü Karetepe, o meşhur “10 Kasım” çıkışını yapıp “içim kan ağlıyor” diyerek 28 Şubat’a giden yola mevzu olduğunda 20 yaşımda bu kentin çemen ekmeğini yiyordum. Türban yasağı, biz Erciyes Üniversitesi’ndeyken başlamıştı. O sebep bilirim; Abdullah Gül’ü Cumhurreis çıkaran Kayseri’de siyaset hep canlı ve heyecanlı olmuştur.

Canlı ve heyecanlı siyasetin memaliki Kayseri’de Ülkücü Hareket’in geçmişten geleceğe ağırlığı ise tartışma götürmez. Diyeceğim şu: “Ak Parti” var diye kestirip atmayın hemen. MHP Kayseri İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın’ın “MHP, Kayseri’nin en büyük partisidir” cümlesi berhava değildir. Kentin siyasi tarihi, MHP’nin Alparslan Türkeş’e dayanan lider karakterli yapısı (Başbuğ Türkeş’in şeceresi Pınarbaşı/Kayseri’dir); güçlü gençlik teşkilatı Ülkü Ocakları ve MHP’nin her dönem etken olan temsiliyeti, Kalın’ın bu cümlelerini doğrular. Hatırası ile yaşadığımız ve belirli bir yaşın üzerinde olanlardan hangimiz Erciyes Kurultayı’na katılmamıştır. Ülkücü Hareket, Kayseri’de tarihtir, şehitler vermiştir. Dolayısıyla MHP, Kayseri’de alelade bir siyasal hareket değildir.

Kayseri gibi illerde (üst paragrafta işaret ettiğim) değerlendirme ve ifade abes sayılmaz, doğrudur. Bu nevi iller, Ülkücüleri temsil noktasında beri koymamıştır. MHP’nin şu an Kayseri’de iki vekili bulunuyor ve bu iki ismi: İsmail Özdemir ve Baki Ersoy’u (bir Ülkücü olarak) önemserim. Bu önemseme hissi olabilir; ama nesnel çıkarımlarla bir bütündür. Bilhassa İsmail Özdemir’i (17 yıldır) şahsen tanımakla beraber istida, gelişim, çalışma azminden öte bir nezaket, kardeşlik hukuku ile ayrı sevmekteyim. Kaniyim ki Ülkücü Hareket, Kayseri’de iki güzide ve değerli isimle kemiyetin izah edemeyeceği özgül ağırlığını muhafaza etmektedir. Haddizatında bu zaviyede Enes Ertuğrul Kalın Beğ’i yanlış çıkaracak saptama yoktur.

İmdi Baki Ersoy’a gelirsek;

Şu Kayseri’nin 10 vekili bulunuyor, 6’sı Ak Parti’nin; iki vekil CHP’de. Ak Parti’de Hulusi Akar, Ayşe Böhürler gibi kamuoyunun bildiği isimler var; tamamdır. Her vekil kantara vurulur ve ahali ona göre takdir eder; fakat devamıyla dikkat buyurunuz. Şu cümlelerimi iddia ile yazıya geçiyorum: Baki Ersoy gibi bir kentin damarlarında dolaşan, onun nabzıyla atan ikinci bir isme ben, ne bu şehirde ne diğer yaşadığım kentlerde şahit olmadım. Daha da ileri gideyim, 81 vilayetin hangisinde böyle bir performans sergileyen vekil vardır, bilmiyorum; duymuşluğum ise yok. Baki Ersoy paylaşmış, 2024 yılında 4780 kişinin talebiyle doğrudan ilgilenmiş ve yıl boyunca 891 faaliyet gerçekleştirmiş. Sayıların bir önemi var mıdır? Açıkça ifade ederim ki ben rakam hasılasında takılıp kalacak değilim. Fakat Baki Ersoy şahit olduğum örnekleri hasebinde duyduğu, bildiği her meseleyi aynı ciddiyet ve samimiyetle ele almakta, sonuç muradı ile uğraşmakta olan nadir bir isimdir. Şimdi oturup medyadan Baki Ersoy hakkında tarama yapsanız yığınla konuya denk gelirsiniz. Burada tek tek sayamayacağımız konuların yanında basına, kamuoyuna yansımayan (hayır hasenat) işler de cabasıdır. Önemsediğim bir haslet, yani seciye meselesi olmasa yazmazdım, emin olun. Bu kentin amme davasına ayırdığı vakit ile ihtiyaç sahibi bir hemşehri kişinin derdine hasrettiği zaman arasında samimiyet açısından şüpheye yer bırakmıyor Baki Ersoy.

Siyaset adamlarının samimi olması arzulanan bir durum… Vatandaştan kaçmayan, meseleleri, yaptıklarını, yapamadıklarını doğrudan oy aldığı insanlarla paylaşan bir vekil gördük de takdir mi etmedik?!. Alın size böyle bir ismi paylaşıyorum (…) ve ne hoş, bu adam bir Ülkücü. Baki Ersoy doğma büyüme bir kentin insanı olmakla her işi yapma hakkı doğacağı zannını tepetaklak etmiştir. Öyle ya… Türkiye’de doğan her fani kafa ve ruh olarak Türk mü oluyor sanki… Yahut her Kayserili, Kayseri futbol takımını mı tutuyor? Ersoy, Kayseri’ye aidiyet hissini kuvveden fiile dönüştürmüş, özümsemiş; ancak helal olsun. Bu fırsatı verenler elbette Kayseri halkıdır ve her nebzesinde bağlı olduğunu ifade ettiği Lider Devlet Bahçeli ile gönülden bağlı bulunduğu partisi MHP’dir.  

Bir Ülkücünün kardeş, ağabey yahut evladı gibi ulaşmakta beis görmediği, engel ve oyalamalara denk gelmediği bir ismi, Ülkücüye protokol koymayan bir ismi köşemizde yazmayalım, konu etmeyelim de n’eyleyelim? Her Ülkücünün derdine koşan Mustafa Baki Ersoy, belki vatandaşın siyasette görmediği samimiyeti ferden tatbik eden birisidir; ama bu tatbik, takdir edilmeden örnek haline dönüşmez. Baki Ersoy’un Ülkücü Hareket nezdinde timsal bir milletvekili sıfatıyla Türk milletine ve Kayseri’ye yıllarca hizmet etmesini ümit ediyorum. Yine dilerim Baki Ersoy gibi mebusları daha fazla yazma şansımız olur. Yeter ki samimiyet ve hizmet olsun.