Yüksek malumları olduğu üzere, yurtdışında çalışan ve yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde siyasette, ticarette ve sosyal hayatta başarılı olabilmeleri için çifte vatandaşlık yasası çıkarılmıştır.
Çifte vatandaşlık yasasının çıkarılması yerinde ve doğru bir karardı.
Başta Almanya olmak üzere, bazı ülkeler çifte vatandaşlığı kabul etmemektedir.
Şu anda şahsi kanaatime göre Dışişleri Bakanlığında görevli en az 1.000 kadar personelin çifte vatandaş olduğunu söyleyebilirim.
Mesela: Avustralya'daki misyonlarımızda çalışan sözleşmeli personelin tamamına yakını Avustralya vatandaşı olup, gelirlerini yazılı beyanlarında çok düşük göstererek Avustralya makamlarından da sosyal yardım ve lojman desteği almaktadırlar.
Bu durum kabul edilemez ve devletimize yapılan en büyük ihanettir.
Örnek olarak Bakanlığımız diplomatlarından Seyit Mehmet Apak, Avustralya ve T.C. vatandaşı olarak Dışişleri Bakanlığının sınavlarına girmiş, Bakanlığın uyarısını yalan beyanlarla oyalayarak Avustralya vatandaşlığından çıkmamakta direnmiştir.
Apak'ın eşi ve çocuklarının Avustralya makamlarından sosyal yardım aldıkları dahi iddia edilmektedir.
Kuala Lumpur Büyükelçimiz Merve Kavakçı, devrin Houston Başkonsolosu Ahmet Vakur Gökdenizler'in ihbarı üzerine, izin almadan ABD vatandaşlığına geçtiği gerekçesiyle T.C. vatandaşlığından çıkarılmıştır.
Oysa eski Başbakanlardan Tansu Çiller dahi ABD vatandaşıydı.
Merve Kavakçı'nın 1999 yılında defterini düren Ahmet Vakur Gökdenizler AK Parti iktidarında önemli yerlere Büyükelçi olarak atanmıştır.
Gökdenizler'in yaptıklarını AHBR TV'de canlı yayında dile getirmeme rağmen, rahmetli Hasan Karakaya köşesinde yazmasına rağmen, Naci Koru i maalesef gereğini yapmamıştır.
Aynı Ahmet Vakur Gökdenizler, Houston Başkonsolosluğunda sözleşmeli olarak çalışan ve asker kaçağı olarak aranan bir şahsı İŞÇİ gösterip, askerliğini erteletmiştir.
Çifte vatandaşlık konusu iyi takip edilmediği takdirde, uzun vadede ülkemizi ciddi anlamda sıkıntıya sokması kuvvetle muhtemeldir.
Bir gün aynı zamanda Yunanistan vatandaşı olan bir Batı Trakyalı soydaşımız T.C. Genelkurmay Başkanı veya MİT Başkanı olduğunda ne yapacağız?
Veya bir gün Kuzey Kore vatandaşı Uygur Türk'ü Washington’a Türkiye'nin Büyükelçisi olarak atanırsa ne yapacağız?
Misalleri çoğaltmamız mümkündür.
Sol, bölücü ve CHP zihniyetliler okumuş beyin takımının yurtdışına göç edebilmeleri için her türlü yolu denemektedirler.
Bu konunun dikkatle takip edilmesi gerekmektedir.
AK Parti karşıtları Türkiye'den beyin göçü için her türlü menfi propagandayı yapmaktadırlar.
Çifte vatandaşlık yasası mutlaka revize edilmelidir.
Almanya Federal Cumhuriyeti'nin Ankara'daki Büyükelçiliğinin şüphelendikleri vatandaşlarımızın Türkiye'deki mal varlıklarını sorguladıkları Başkent kulislerinde dillendirilmektedir.
T.C. ve aynı zamanda Alman vatandaşı olanlar her iki ülkenin tüm imkânlarından faydalanmaktadırlar.
Bu Alman kanunlarına göre suçtur.
Bu sorunun ikili müzakerelerle çözülmesi zarureti ortaya çıkmaktadır.
Türkiye'nin yurtdışı konsolosluk veya büyükelçiliklerinde çalışan sözleşmeli personelin durumu yeniden gözden geçirilmelidir.
Örneğin: 18 yaşında Washington Büyükelçiliğimizde sözleşmeli personel olarak işe başlayan birisi 47 yıl aynı Büyükelçilikte görev yapmakta, mafyalaşmakta ve ticaretle iştigal etmektedir.
Yurtdışındaki diplomatik misyonlarımızda çalışan personelin çalışması en fazla 6 yıl ile sınırlandırılmalı ve daha sonra yakın bir ülkeye tayini yapılmalıdır.
Çifte vatandaşlık ve yurtdışı sözleşmeli personelin tayin ve terfileri ciddi şekilde ele alınmalıdır.
Kilit noktalarda görev yapan bazı kişiler çifte vatandaş olduklarını saklamakta, nüfus kütüklerine çifte vatandaş olarak maalesef kayıtlarını yaptırmamaktadırlar.
Gereğini takdir ve tensiplerine en derin saygılarımla arz ederim.