Yerel seçimlere az bir süre kaldı. 20 gün sonra sonuçları hep birlikte göreceğiz.
Erdoğan, mitinglerde eski kalabalıkları göremiyor. Vatandaş -yalan vaatlerden, tutulmayan sözlerden- bıkmış durumda. Muhalefet güven verse Cumhur İttifakı diye bir şey kalmayacak. Gidişatı gören Erdoğan, başka çare kalmayınca toplumun merhametine, acıma duygusuna hitap etmeye başladı. Gittiği yerlerde bunun son seçimi olduğunu söylüyor. Anayasa'ya göre bir daha aday olamaz ama meclis seçimin yenilenmesine karar verirse yeniden aday olabilir. Dolayısıyla, son seçimim sözlerinin hiçbir gerçekliği yok.
Genel Seçimler, muhalefetin HDP ile iş birliği yaptığı iddia edilerek alındı. Artık bu iftira kampanyası da tutmuyor. İnsanlar en asgari ihtiyaçlarını bile gideremiyor. Her şey ateş pahası. Vatandaş bu iktidarın gemiyi yalanla yüzdürmeye çalıştığını, bu kafayla ekonominin düzelmeyeceğini gördü. Nitekim kendileri de ,2025'ten önce enflasyon düşmez demeye başladılar. Aslında bu da doğru değil, doğrusu bu zihniyet değişmedikçe hiçbir şeyin düzelmeyeceğidir. Çünkü 22 yılda siyaset bir hizmet aracı olmaktan çıkarılıp yağma aracı haline getirildi. Bir dönem milletvekili olan, yedi sülalesine yetecek mal-mülk sahibi olabiliyor. Değirmenin suyu nereden? diye soracak bir mekanizma da yok. Önce yargıyı bitirdiler, sonra da ihtiraslarının dizginlerini serbest bıraktılar.
Onun için bu seçimde muhalefetin dağınık olması Cumhur İttifakına bir şey kazanmayacak. Anketler de bu sonucu veriyor. İstanbul'da İmamoğlu, Cumhur'un adayı başarısız eski bakan Kurum'un birkaç puan önünde. İmamoğlu herkesi kucaklayan, her vatandaşın kendinden bir şeyler bulacağı bir politik dil kullanıyor. Toplumla diyalogu çok iyi. Kurum, İmamoğlu'nun yanında bir müsamere konuşmacısı gibi duruyor.
Ankara'da Yavaş'a karşı Cumhur İttifakı havlu atmış gibi. Turgut Altınok'un vaatleri çok inandırıcı bulunmuyor. Vatandaş, "iktidarsınız şimdiye kadar niye yapmadınız?" diye soruyor. Yavaş’ın açık ara seçimi alırsa sürpriz olmaz.
İktidar, bu seçimden CHP'nin elinde olan birkaç belediyeyi almayı bekliyor. Ama tersinin olması, yani Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olması çok muhtemel. Ordu'da büyük bir sürpriz olmasa İYİ Parti adayı Enver Yılmaz kazanacak, anketler ve alan onu gösteriyor.
Manisa’yı geçen seçim Cumhur adayı Cengiz Ergün kazanmıştı. Ergün, MHP kontenjanından seçime girmişti. Şimdi karşısında Selçuk Özdağ var. Özdağ, Manisa'da mücadele etmiş, ülkücü gençlik liderlerinden biri. Dolayısıyla Ergün onunla bir milliyetçilik yarışına giremez, zaten ülkücü/milliyetçi gelenekten de gelmiyor. Daha önce üç dönem AKP'den milletvekili seçilen Özdağ, Manisa'ya büyük hizmetler yaptı. Bitmez tükenmez enerjisi ile oradan oraya koştu. Tek başına bir parti gibi çalıştı. Anketlerde Ergün yok, Özdağ ile CHP adayı çekişiyor. Geçmişte AKP'ye oy veren seçmen de Özdağ'ı kendisine Ergün'den daha yakın buluyor. Özdağ seçilirse Manisa kazanır.
Değişim ve umutların sürdürülmesi için muhalefetin kazanması şart. Hiçbir şey değişmesin, kuyruklarda beklemekten, faturalarımızı ödeyememekten, yalan vaatler dinlemekten, yarı aç yarı tok gezmekten memnunuz diyenler Cumhur İttifakına oy vermeye devam edebilirler. Benim oyum; Manisa'da olsam Özdağ derdim, onun dışında oyum İYİ Parti ve Sn. Akşener'e dir.
Not. Bütün okuyucularımın Ramazan'ını kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.