Eskiden yani 90’lı yıllarda otomobillerin pazarlanmasında “Doğan görünümlü Şahin”ler satılırdı.
Araba aslında markanın bir alt segmenti “Şahin” ama oto sanayilerde ustalar eliyle kaporta, boya, farlar yapılıyor yani makyajlanıyor ve markanın üst segmenti olan “Doğan” görünümü verilirdi.
Ve piyasada bu arabalar “Doğan görünümlü Şahin” olarak nitelenir. Öyle arabalara insanlar bir gülümsemeyle bakarlardı.
Geçenlerde doğan görünümlü şahin arabalarının daha da ileri boyutlarda kendi alanında gelişmişini bir TV kanalının haberlerinde izledim.
Bir vatandaş bir araba almış bir süre sonra servisine götürmüş serviste kendisinin aslında 2 arabası olduğu söylenmiş.
Tabii adam çok şaşırmış sevinsin mi, üzülsün mü?
Arabanın bir yarısı başka diğer yarısı başka model iken pert iki arabayı birbirine ekleyerek bir araba üretmişler ve hasarsız boyasız diye satmışlar.
Eski bir siyasetçi ağabeyim bu tip işleri yapan partililerine “kaplama” der onları mümkün olduğu kadar partisinin yönetim kademesine getirmezdi.
Ülkemizin siyaset sahnesinde “Doğan görünümlü şahin” olmayan kişi sayısı ne kadar az değil mi?
Bir sağlam fikri olan siyasal parti var mı?
Merkezinde halk, toplum, millet olan bir siyasal parti var mı?
Dün söylediğinin bu gün arkasında olan birkaç siyasetçimiz var mı?
Genellikle oportünist, kişisel menfaatlerini ön planda tutan, Aziz Nesin’in “Zübük” diye tarif ettiği, her kalıba giren, sürekli seçilebilmek için insanın aklının alamayacağı işleri yapmaktan imtina etmeyen siyasetçi profilleri ile devletimizin yönetimde devamlığını sürdürmeye çalışıyoruz.
Toplum bu kaplama insanları görüyor, geleceğinden ve siyasi partilerimizden umutsuzlaşıyor.
Taraftarlıklar genellikle önemli veya önemsiz, büyük veya küçük menfaatleşmelerle veya menfaat beklentileri ile izah edilmekte.
Türk milleti, Türk devleti ve yaşadığımız geniş coğrafyada yaşayan insanlar için çağdaş, milli, ilerici, kapsayıcı, teşvikçi, en azından birkaç yüzyıllık projeksiyonu olan sağlam bir fikre ihtiyacımız var.
Ve tabii sağlam fikri uygulayacak yüksek karakterli, milletin evlatlarından oluşan, çok okumuş, yetkin, yüksek karakterli bir kadroya.
Delikanlılığımızda bir söz söylenirdi “Alemde şer Oğuz’da er tükenmez”