"Kaç kişiyi afla dışarı çıkardınız İskender? Sayısını hatırlıyor musun?
"Kaç kişiyi affettiğimin hiç önemi yok! Ama kimleri affettiğimin önemi var. İmralı’dakini dışarı çıkarmayı mı planlıyorsunuz?"
"Söz verdik bir kere' ona istediklerini vereceğim. Eğer istediklerimi yaparsa..."
Kurtlar Vadisi Pusu Abdullah Öcalan sahnesi.
Ülkelerin politik karar alma süreçlerinde yöneticilere doğru ve gerçekçi politikalar belirlemeleri amacıyla çeşitli tavsiyelerde bulunan düşünce kuruluşları, halka verilecek mesajları görsel ve yazılı basın yoluyla iletirler.
Liderler, birçok defa tekrarlarla konu hakkında, tabanlarını konsolide ederler ve karşılık bulduklarını hissettiklerinde niyetlerini açıklamaktan çekinmezler.
Hatta bu niyetlerine:
"Türk İslam aleminin ve dünya insanlığının refah, saadet ve huzuruna kendini adamış, nefsini yenmiş, derdi vatan ve millet olan ülkemizin; birlik, beraberlik ve bütünlüğü için her türlü fedakarlığı yapan, bu konuda kangrenleşmiş meseleleri çözmek için risk alan ,bu uğurda güzel ahlak sahibi, milliyetçi ülkücü hareketin bilge lideri Sayın Devlet BAHÇELİ'nin açıklamalarını canı gönülden destekliyor ve yanında olduğumuzu ifade eder kendisine sevgi ve saygılarımızı sunar, Cenab-ı Hak’tan sağlık, sıhhat, huzur, içerisinde hayırlı uzun ömürler dileriz."
Bölgedeki taş medreseliler adına MHP Eski İl Başkanı'nın paylaşımları destek niteliğindedir.
Süreç devam ederken farklı sesler ve görüşler, hatta haddini aşan söylemler halkın sabır sınırlarını zorlar. İşte bunlardan biri de Tülay Hatimoğulları'nın (DBP) Demokratik Bölgeler Partisindeki konuşmasıdır.
Dem Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: "Tarihsel bir kırılma anından geçmekteyiz. Bu tarihsel kırılma anında ya pozitif yönde bir kırılma gerçekleşecek barışı inşa edeceğiz, ya negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek her yer Gazze olacak.
Bu bir süreç olacak ise bir barış süreci inşa edilecekse bu barış sürecinin Kürt halkının kazanımları lehine neticelenebilmesi için siz değerli halkımızın mevcut mücadelesini katlayarak geliştirmesi gerekiyor...
Tülay Hatimoğulları'nın (DBP) partisindeki bu konuşmasındaki tehdit dili, hadsiz ve bölücü ifadeleri...
Hükümet kendisini en ufak eleştirenlere devletin şefkatli elini! nasıl uzatıyorsa, bu bölücü söylemin, ülke bütünlüğünü doğrudan hedef alan alçakça açıklamalarına karşı derhal gereğini yapması hepimizin yargıdan beklentimizdir. Bu hastalıklı konuşmanın yapıldığı DBP’nin ne olduğuna bir göz atalım.
Demokratik Bölgeler Partisinin kuruluş amacına bakalım.
DBP Türkiye'de 2014 yılında kurulan bir siyasi partidir.
Kürt siyasi hareketinin bir parçası olarak demokratik özerklik ve yerel yönetimleri savunur.
Türkiye genelinde etkin bir rol oynamakta ve özellikle Kürtlerin yoğun olduğu illerde güçlü destek bulmaktadır.
HDP'yi Türkiye partisi kendilerini ise Kürdistanı bir parti olarak tanımlar.
Siyasi ve örgütsel çalışmalarında Rojava modelini esas alacaklarını belirterek (Batı kürdistanı ya da Suriye kürdistanı… CIA tarafından 1992 yılında belirlenen Kürtlerin yaşadığı bölgedir Rojava) kadrolarını; kürtlük, kürdistanlık temeli üzerinde eğitmeyi esas alır .
Asıl amaç HDP çatısı altında siyasi kadroların eğitilmesi, Kürt sorununun çözümü için çalışmalar yürütmek, hakla birlikte çözümün demokratik yol ve yöntemlerini oluşturmak ve Kürt ulusal ittifakını sağlamaktır.
Özellikle bu son paragraf Tülay Hatimoğulları denen militanın sözleri ile tenakuz oluşturmaktadır.
Elbette ki bizler de Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde hiçbir ayrılıkçı gücün insanımıza zarar vermesine taraf olamayız fakat bu tarafsızlığımızı da toprak kaybı üzerine bina edemeyiz.
Rahmetli Alparslan TÜRKEŞ'in dediği gibi;
Ülkücüleri parçalamadan vatanı parçalayamazlar.
Çıkarsa ihanet İçinizde, hain yanınızdadır. Sakın dışarıda aramayınız...
Aklıselim davranmak hepimizin görevidir.
VATAN BÖLÜNMEZ