2028 yılında veya erkene alınırsa seçimlerin yapıldığı tarihte, Türkiye’nin yeni başkanı kim olacak? Bu soru bizim kadar Batılı siyasetçilerin, stratejistlerin ve diplomatlarından da gündeminde. Tabii Batılıların hepsi aynı düşüncede değil. Ama Batının politikalarını belirleyen, uygulayan etkili mahfillerin iki ismin etrafında yoğunlaştığı görülüyor: Ekrem İmamoğlu ve Mehmet Şimşek.

       İsimlerden ilkini herkes tahmin edebilir ama ikincisi sanırım sürpriz oldu. Batılılar Ekrem Beyi beğeniyorlar. Aşırılıklardan uzak, pragmatik ve liberal bir siyasetçi olarak görüyorlar. İmamoğlu’nun, HDP çizgisindeki partilere oy veren seçmenle, Ak Partinin adayına bağlı olarak, bugüne kadar Tayyip beye sadık kalmış Karadenizlilerin de oyunu alacağı düşünülüyor.

       Ekrem Beyin ilk handikabı, hakkında açılan davalardan ceza alacağının neredeyse kesin olması. Ceza alması, belediye başkanlığını bırakması ve cumhurbaşkanı adayı olamaması demek. Yanlış anlaşılmasın, ‘’Ekrem Bey ceza alacak.’’ derken mahkemenin siyasi karar vereceğini ima etmiyorum. Ekrem Bey alenen ve medya vasıtasıyla YSK üyelerine hakaret etti. Bu tavrını uzun süre sürdürdü. Ceza alacağının farkına varınca ‘’Ben YSK üyelerine değil, Soylu’ ya hakaret ettim.’’ dese de inandırıcı olamadı.  Mahkeme ‘’Hakaret ettin iyi yaptın.’’ diyemez ki.

       Kulislerde konuşulan bir senaryo, Ekrem Bey ceza aldıktan sonra yasal düzenleme yapılarak, Ekrem Beyin ve Tayyip Beyin aday olmalarının önünün açılacağı. Al gülüm ver gülüm yapılacak yani. Yine kulislere göre Ekrem Beyin ekibi 9. Yargı Paketine, Ekrem Beyin cezasının da affedildiği bir madde eklenmesi için girişimlerde bulundu ama sonuç alamadı. Bu başarılsaydı Ekrem Bey genel seçimlere kadar belediye başkanlığı görevine devam edebilecekti. Mevcut halde cezası kesinleştiği an belediye başkanlığı görevi de sonlanıyor aynı Tayyip Beyde olduğu gibi.

       Ekrem Beyin ikinci handikabı, yerel seçimlerde İstanbul’da bir önceki seçime göre beş yüz binden fazla oy kaybetmesi. Mansur Bey önceki seçimlere göre büyük oy artışı sağladı. Özgür Bey Isparta dışında bütün Ege kentlerini ve Marmara ve Akdeniz’in Egeye komşu olan şehirlerini kazandı. Seçim sonuçları CHP, Mansur Bey ve Özer Bey açısında mutlak manada zafer. İstanbul’da oyların düşmesi Ekrem Beyin zaferini gölgeliyor.

       Ekrem Bey ne yapıp etmeli İstanbulluların memnuniyet oranını yükseltmeli. Aslında bunu kolaylıkla başarabilir zira Batılı finans kurumları İstanbul’da yapılacak yeni yatırımları finanse etmeye hazır. Ama Ekrem Beyin genel siyasete ve CHP’nin iç meselelerine yoğunlaşması İstanbul’a konsantre olmasını engelliyor. Geçen dönem belediye meclisinde Ak Partinin çoğunlukta olması bazı hizmetlerin yapılamamasının gerekçesi olarak gösteriliyordu. Bu dönem CHP çoğunlukta.

       Bir örnek vereyim. Ekrem Bey taksi sorununu çözse bence kaybettiği oylardan daha fazlasını kazanır. Geçen dönem her ay bu konu gündeme getirilmesine rağmen taraflar anlaşamadığından bir arpa boyu mesafe alınamadı. Artık Ekrem Beyin Ak Parti ile anlaşmasına gerek yok. Ama seçimlerin üzerinden beş ay geçmesine rağmen taksi konusunun bahsi daha geçmedi.

       Nasıl ki, Batılı devlet adamlarının, akademik çevrelerin ve Think Tank’lerin adayı İmamoğlu’ysa finans çevrelerinin, ekonomistlerin, küreselleşme taraftarlarının adayı Şimşek. Önümüzdeki dönemde kredi muslukları daha da açılacak, ülke notu yükseltilecek ve Şimşek’in büyük bir başarıya imza atması için tam destek verilecek. Batı medyasında Şimşek için ‘’Gölge Dışişleri Bakanı’’, ‘’İkinci Adam’’, ‘’Ekonominin Patronu’’, ‘’Ekonomi Dehası’’ gibi ifadeler kullanılıyor.

       Şimşek’in ekonomik kriz nedeniyle Ak Partiden vaz geçen seçmenlerin, kentlilerin, laiklik duyarlılığı olan kesimlerin ve Kürtlerin oylarını alarak seçimleri kazanacağı öngörülüyor. Şimşeğin adaylığını destekleyenler Tayyip Beyin Ak Parti liderliğine devam etmesini zorunlu görüyorlar. Zira Şimşeğin Ak Partiye hakim olması ve MHP ile ittifakı sürdürmesi mümkün değil. Bu kesimler Tayyip Beyin üçüncü kez aday olması mümkün olursa Erdoğan’ın aday, Şimşeğin güçlü ikinci adam olmasına itiraz etmezler.

       Şimşek için periyodik olarak çıkarılan ‘’İstifa etti.’’ söylentileri ve yapmak istediği reformlara gösterilen direnç, sadece ekonomiyle ilgili farklı düşünülmesinden kaynaklanmıyor. Tarafların yarınki Türkiye tasavvurunun farklı olması gerçek neden. Avrasyacılar Şimşek’in başarılı olmasını istemiyorlar.

       Batı medyasında ismi geçen diğer adaylar; Hakan Fidan, Selçuk Bayraktar ve Mansur Yavaş. Fidan denge politikası takip etmesine ve göreve geldikten sonra ABD ile ilişkilerin iyileşmesi için gayret göstermesine rağmen Batılılar tarafından sevilmiyor. Bayraktar ve Yavaş ise pek tanınmıyor. Bu iki ismin Batılılardan gelen davetleri kabul etmediği ifade ediliyor. Bayraktar, Rusya’ya net tavır koyduğu ve Ukrayna’ya destek verdiğinden dolayı popüler. Dezavantajı damat olması.

       Yanlış anlaşılmasın amacım kimseyi töhmet altında bırakmak değil. Sadece batılıların muhtemel adaylara yaklaşımlarını özetlemek. Eğer Rusya’nın, İran’ın, Çin’in, Türk ülkelerinin ve Arap devletlerinin tavrını ele alsaydık, bazısıyla yaşanan büyük sorunlara ve krizlere rağmen, Erdoğan’ın devamından yana olduklarını ifade ederdim. Tayyip Bey’in yeniden aday olmasının önü açılmazsa Avrasya bloku Yavaş’ı ve Fidan’ı tercih edecektir. Zira Yavaş’ın Batıya mesafeli olduğunu görüyorlar. Fidan’ın ise Batıya asla Şimşek ve İmamoğlu kadar yakın olmayacağını düşünüyorlar.