Dünya hızlı bir dönüşüm yaşıyor.Son elli yılda iletişim teknolojisinde akıl almaz gelişmeler yaşandı. Bilgi çağı, iletişim çağı adlandırmaları bu dönüşümün sonucuydu. İnternet, dünyayı bir tuşluk mesafeye indirdi. Avuç içi bir bilgisayarla artık dünyayı eş zamanlı olarak takip etmek mümkün.
İletişim çağının en önemli aracı enformasyondur. Zira algoritmalar ve yapay zeka kullanılarak enformasyonun işlenmesinin sosyal, ekonomik ve politik süreçler üzerinde belirleyici etkisi olduğu biliniyor. Belli amaçlara uygun hale getirilmiş enformasyonun belirleyici olduğu tahakküm biçimine enformasyon rejimi deniliyor. Bu tip rejimlerde sömürülen bedenler ve enerjiler değil, enformasyon ve verilerdir.
Enformasyon rejimleri ile disiplin rejimleri arasındaki fark tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Disiplin rejimleri, insanı bir makineye dönüştüren uysal bedenler üretir. Uysal bir beden,boyun eğdirilebilen,sömürülebilen,dönüştürülebilen ve mükemmelleştirilebilen bedendir. Kapitalist toplum açısından her şeyden önce önemli olan, biyolojik,somatik, bedensel olan, yani biyopolitikadır. Biyopolitik rejimlerde, bedenler bir estetik ve fitness nesnesi olup güzellik endüstrisi tarafından ele geçirilmiştir. Sistemin verimliliği, sakinlerinin sürekli gözetlendiklerini hissetmelerine bağlıdır. George Orwel'in "1984'ündeki" gözetim devleti böyle bir devletti. Big Brother'in işlevi bu gözetlenme duygusunu yerleştirmekti
Oysa enformasyon rejimleri bedenlerle değil insan psikolojisi ile ilgilenir. Psikopolitika yoluyla psychenin(ruh) kontrolünü ele geçirir.Gözetleme ve kontrol iletişim ağları üzerinden yapılır.Dijital enformasyon, iletişimi gözetime dönüştürür.Ne kadar çok veri üretilir ve iletişim kurulursa gözetim o kadar verimli hale gelir. Bir gözetleme ve teslimiyet aygıtı olarak cep telefonu,özgürlük ve iletişimi sömüren bu aygıtlardan biridir.
Enformasyon rejiminde insanlar gözetlendiklerini değil,özgür olduklarını hissederler. Egemenliği güvence altına alan da bu özgürlük duygusudur. Özgürlük ve gözetimin birleştiği momentte tahakküm kusursuz hale gelir. Rejim şeffaflıkla işler. Şeffaflık enformasyon rejiminin görselleştirme politikasının adıdır ve her şey enformasyon olarak mevcut olmalıdır mantığına dayanır. Bu rejim biçiminde aslında özgür olan insanlar değil, enformasyonlardır.Gerçekte insanlar,enformasyonun esiridir. İletişim kurup enformasyonlar üreterek kendi kendilerini zincire vururlar.
Disiplin rejimleri ile enformasyon rejimlerinin tahakküm metotları farklıdır.Disiplin rejimlerinin zorlama ve yasaklama yöntemlerine karşı, enformasyon rejimlerinde olumlu teşvikler söz konusudur. Özgürlük bastırılmaz, sömürülür.Baskıcı iktidarın yerini, komuta etmeyen aksine fısıldayan, buyurmayan ama dürten, yani davranış kontrolünün incelikli araçlarıyla iteleyen akıllı bir güç alır. Gözetleme ve cezalandırma yerini motivasyon ve optimizasyona bırakır.Enformasyon yoluyla rol madeller, Influencerler(etkileyici kişi) oluşturulur.Genç takipçiler,influencerların günlük yaşamda tükettiklerini iddia ettikleri ürünleri satın alarak birer mürit halini alarak onların hayatına iştirak ederler. Böylelikle takipçiler bir dijital şükran ayinine katılmış gibi olurlar.
Bu yöntemle kendimizi ölümüne gerçekleştirirken aynı zamanda ölümüne de tüketiriz. Artık tüketim ve kimlik iç içe geçmiş, kimliğin kendisi bir meta halini almıştır. Bu bir nevi totaliterliktir, verili olanın arkasında bir başka gerçeklik resmetmez, dolayısıyla ideolojisiz bir totaliterliktir. Bu klasik totaliterizmden farklıdır, klasik totaliterizmde kendini bir lidere teslim eden itaatkar bir kitle vardır. Onları birleştiren bir kitle ruhu söz konusudur. Buna karşın enformasyon rejimi, insanları yalnızlaştırır, tecrit eder, bir araya gelseler bile bir kitle değil, dijital sürüler oluştururlar,tek bir lideri değil, influencerlarını takip ederler.
Bu noktada elektronik medya insanı ile dijital medya insanını ayırmak gerekir. Elektronik medya bir kitle insanı üretmesi anlamında, kitle iletişim aracıdır.Kitle insanı, yerkürenin elektronik sakinidir.Kimliği yoktur, o hiç kimsedir.Dijitalleştirilmiş medyanın sakini ise, bir "hiç kimse" değildir. Bir profile sahiptir, enformasyon rejimi bireyin davranış profillerini oluşturarak ona hakim olur. Tahakküm kitle iletişim araçlarının propagandası ile değil,enformasyon yoluyla güvenceye alınır. İnsanlar gözetlenmez, eğlendirilir, bastırılmazlar ama bağımlı hale getirilirler. Acı ve işkencenin yerine eğlence ve zevk tahakküm aracı olarak kullanılır. Artık egemen olan, ağ üzerinde enformasyona karar veren kişidir.
Enformasyonu elinde bulunduranların siyasi alanı etkileyerek yönlendirmesi ile de ortaya enfokrasi dediğimiz rejim tipi çıkar. Siyasi propaganda, insanların psikografilerine uyarlanmış manipülatif ve sahte haberlerle yapılır.Farklı gruplar, sıklıkla birbiriyle çelişen farklı enformasyonlar alırlar.Halk önemli toplumsal konularda duyarsız hale getirilip, söz hakları ellerinden alınır. İşlenmiş enformasyon kitle iletişim araçlarıyla alıcılara ulaştırılır. Siyaset de kitle iletişim araçlarının mantığına teslim olur. Televizyonda yayımlanan tartışmalarda tarafların sunduğu argümanlara değil, gösterdikleri performansa bakılır. Siyasi yarış bir nevi tiyatrokrasi halini alır. Söylem çökerek yerini gösteri ve reklama bırakır. İnsanlar, belli politikacıları iktidara getirmek için manipüle edilebilen oy veren hayvanlara dönüştürülürler. Bunun için trol orduları tutulur. Belirli hesapların takipçi sayısı yapay olarak şişirilip, bazı görüşlere var olmayan bir fikir gücü kazandırılır. Böylece demokrasinin temel ilkelerinden biri olan toplumun kendi kendini gözlemlemesi ilkesini bozarlar.Demokrasi aşılamaz bir enformasyon ormanında kaybolur.Böyle bir evrende demokrasi veriye dayalı/veri tarafından yönlendirilen bir enfokrasiye dönüşür.
Bu satırların çoğu, Byung Chul Han, "Enfokrasi" isimli kitabından yaptığımız alıntılar.
Chul Han adı geçen çalışmasında, dijitalleşmenin demokrasiyi nasıl tehdit ettiğini ve nasıl yeni bir tahakküm biçimi ortaya çıkardığını ikna edici bir dille anlatır.
Chul Han'a göre işlenmiş enformasyon ile birlikte hakikat de bir yapı sökümüne uğratılmıştır. Nietzsche'den hareketle şöyle der: Hakikat dürtüsünün kaybolması ve tolumun dağılması birbirine bağlıdır... Hakikat krizinde ortak dünya, hatta ortak dil bile kaybolur.Hakikat,toplumsal bir düzenleyici, topluma dair düzenleyici bir idealdir.Yeni nihilizm enformasyon toplumunun bir septomudur.Hakikat, toplumu bir arada tutan merkezcil bir kuvveti içinde barındırır.Enformasyonun özünde var olan merkezkaç kuvveti ise toplumsal birlik üzerinde yıkıcı bir etkiye sahiptir. Yeni nihilizm, demokrasinin krizine yol açan aynı yıkıcı süreç içinde, söylem çözülüp enformasyona dönüştüğünde ortaya çıkar.Yeni nihilizm, yalanın hakikat olarak sunulması ya da hakikatin yalan olarak karalanması değildir. Aksine yalan ile hakikat arasındaki ayrımın altının oyulmasıdır... Böylece tüm insani değerler ekonomik hale getirilerek ticarileştirilmekte toplum ve kültürün yerini meta, meta da hakikatin yerini almaktadır.
Günümüz dijital toplumunu ile siyasetini anlamada çok önemli bilgiler sunan Byung Chul Han'ın bu önemli çalışmasını hararetle tavsiye ediyorum.