“İşyerlerinde, resmi kurum ve kuruluşlarla benzeri topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alarak çalışmalarını sistemli olarak engelleyip huzursuz olmasına yol açma, yıldırma, dışlama ve gözden düşürme fiili” olarak nitelendirilen mobbing, eskiden beri karşılaşılan bir durum olmasına rağmen son yıllarda daha çok gündeme gelmeye başladı. Bunda, sivil toplum kuruluşlarının konuyu dile getirmesi ve özellikle Mobbingle Mücadele Derneği’nin çalışmaları etkili oldu. Ayrıca, konu ile ilgili olarak akademik çalışmalar yapılıyor, tezler hazırlanıyor.
Mobbing, Latince kökenli bir kelime. Türkçe karşılığı olarak “İşten yıldırma” ya da “Yıldırıp dışlama” ifadeleri kullanılabilir.
Sözünü ettiğim Mobbingle Mücadele Derneği her yıl Şubat ayının ilk haftasını Mobbingle Mücadele Haftası olarak kutluyor. Dernek yetkilileri çeşitli kurum ve kuruluşları ziyaret ederek, basın açıklamaları yaparak konunun önemini anlatmaya çalışıyor. Derneğin Genel Başkanı, kendisini yakından tanıdığım ve daha önce TRT’de birlikte görev yaptığımız İlhan İşman. Derneğin Genel Merkezi Ankara’da ve yurt sathında şimdilik 14 il temsilciliği bulunuyor.
Bu yılki temasını "Mobbing İle Mücadelede Kararlıyız” olarak belirleyen dernek, yazımızla birlikte tam metnini bulacağınız “Mobbing İle Mücadele Kararlılık Beyanı”nı yayımlayarak, kamuoyunun dikkatine sundu. Yaptıkları ziyaretlerde bu beyanın metnini ilgili kurum ve kuruluşlara takdim ettiler. Dernek Genel Başkanı İlhan İşman, “Kamu, özel sektör kurum ve kuruluşları ile STK'ların bu kararlılık beyanını destekleyeceklerine yürekten inanıyoruz. Amacımız; pozitif bir yaklaşımla ülkemizde Mobbing Farkındalığını artırmak ve Mobbing ile Mücadele bilincini geliştirmektir” diyor.
Ne yazık ki Türkiye’de henüz mobbing ya da başlıkta ifade etiğimiz gibi çalışanları yıldırma harekâtı ile ilgili özel bir kanunu yok. Buna rağmen, çerçeve yasalarla, davaların açıldığı ve kazanıldığı, Danıştay ve Yargıtay kararlarıyla içtihadın oluştuğu bir alan. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurular yapılıp AİHM’ne kadar giden bir süreçte hak arama yollarına gidilebiliyor.
Aslında bir işyerinde çalışanların birbirlerine, amirlerin memurlarına, şeflerin ya da patronların işçilerine, kısacası her kurumda, her iş yerinde kimsenin kimseye baskı yapmaması, kişilerin gururu ile oynanmaması, her ne sebeple olursa olsun kimsenin rencide edilmemesi, ekmeği ile oynanmaması gerekir. Çünkü bu durumlar iş hayatını etkilemekte, devlet dairelerinde, okullarda huzursuzluğa sebep olmaktadır. Bu huzursuzluk evlere de taşınmakta, ailelerde yıkıma kadar gidebilmektedir.
Mobbingle Mücadele Derneği’nden elde edilen bilgiler, çoğumuzun farkına bile varmadığı derin bir sosyal yara ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Dernek istatistiklerine göre her 10 kişiden 4’ünün mobbing kurbanı olduğu anlaşılıyor. Mobbing yapanlar arasında erkeklerin oranı daha yüksek. Erkeklerin mobbingine uğrayanların oranı % 46, kadınların mobbingine uğrayanların oranı ise % 35. Erkek mobbingcilerin oranının yüzde 65, kadın mobbing’cilerin oranının yüzde 54 olduğu ifade ediliyor.
Mobbingin oluşum sebepleri ise şöyle sıralanıyor: Zorbanın kişilik özelliği, Örgüt yapısı ve iklimi, Verimsiz Çalışma Ortamı, İş Mevzuatları ve İşyeri Kurallarına Uyulmaması, Ekonomik Sebepler, Mağdurun Kişilik Özelliği, İşin Niteliği, Yönetimle ilgili Problemler, İş Görev Tanımının Net Olmaması, İletişim Kanallarının Kapalı Olması, İşin Stresli olması…
Mobbing başvurusunda bulunan çalışanların en çok “İstifaya Zorlama, Kötü Muameleye Maruz Kalma ve Görev Yeri Değişikliği, hakaret, sözlü taciz, ayrımcılık, tutanak tutulması, yasal hakların kullandırılmaması, iftira, fiziksel şiddet ve cinsel taciz” den şikâyet ettikleri anlaşılıyor.
İş yükünün artırılması, tehdit, iletişimin kesilmesi, iş akdinin sonlandırılması, iş yapmasına engel olma, objektif olmayan performans değerlendirmesi, olur olmaz her konuda, her fırsatta soruşturma açılması, ceza verilmesi, iş verilmemesi, özel hayatın gizliliğini ihlal etme, yapılan işlerin küçümsenmesi, dedikoduya maruz kalma, olmayan bir şeyi varmış gibi göstererek şayia çıkarılması, yeteneklerin çok altında işleri yapmaya zorlanma, performansın engellenmesi de karşılaşılan mobbing davranışları arasında bulunuyor.
Bu davranışlar sonucunda mağdurlarda; depresif bozukluk, kaygı bozukluğu, panik atak, uyku bozukluğu, stres bozukluğu, uyum bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu vb. hastalıklar ortaya çıkıyor. Mağduru yeniden iş hayatına kazandırmak da uzun zaman alıyor ve çok maliyetli oluyor.
Mobbinge uğrayanlar, Mobbing ile Mücadele Derneği’ne başvurduğunda ilk etapta bir forum doldurmaları isteniyor. Bu çerçevede ilgili makamlarla öncelikle “ilk görüşmeler” yapılıyor. Bu görüşmelerden sonuç alınamazsa konu yargıya taşınıyor.
Mobbing Derneği: İlkiz Sokak Ekmen İş Hanı No: 22/4 Sıhhiye- Ankara.
Tel: 0312 229 02 26, 0538 540 55 68, 0538 540 55 78