İktidarın tasarruflarını doğru okumayan bir muhalefetin başarı şansı yoktur. Esenyurt belediye başkanı Ahmet Özer’in görevden alınması aslında CHP’ye kurulmuş bir tuzaktı.  Bu operasyonu yapanlar Özer görevden alınınca CHP’nin nasıl bir tepki vereceğini tahmin ediyorlardı. CHP, bu meseleye abandıkça AKP onu DEM parti ile özdeşleştirme fırsatını yakalayacaktı. Tam da beklendiği gibi oldu, CHP işini gücünü bıraktı bütün mesaisini bu işe ayırdı. Sırayla Özel ve İmamoğlu Mardin’e koştular, aynı karede fotoğraf verdiler, DEM parti ve imajını iyice CHP’ye bulaştırdılar.

Özel, her konuşmasında erken seçim istiyor, DEM partiye bulaştırılmış bir CHP    asla beklediği toplumsal desteği bulamaz!

Ne yapmalıydı, susmalı mıydı diye soranlar olabilir. Elbette susmamalıydı ama bunu yaparken DEM’le beraber ve birlikte değil kendisi olarak müstakil tepki göstermeli bunu belli bir çerçevede tutmalıydı. Üstelik Yerel seçimlerde DEM’le yapılan iş birliğinde Esenyurt için Özer yanlış bir tercihti. Bölücülüğün öğretmenlerinden biri olan Özer’i tercih peşin peşin iktidarın eline silah vermek demekti,

Şunu hiç kimse unutmamalıdır, devletin verdiği gücü hiç kimse devletin aleyhine kullanamaz. Buna üçüncü sınıf bir Afrika devleti bile katlanamaz. Çözüm sürecini hatırlayın, Şırnak belediyesinin araçları ile dağa yemek servisi yapılıyordu. Bu araçlardan biri kaza geçirdi iki kişi hayatını kaybetti. Bu tür bir belediyeciliğe hangi ülke göz yumabilir? Ahmet Özer’in böyle bir eyleminin olduğunu söylemiyorum. Genel prensip örgütlere değil ayırım yapmadan halka hizmet olmalıdır.

Bahçeli’ de Apo’yu meclise davet etti aynı özdeşleşme ona da yapılamaz mı? Yapılamaz! Çünkü MHP’nin yerleşmiş bir imajı var o imaj böyle bir özdeşleştirmenin önündeki en büyük engel. Ama bu MHP’ye hiçbir şey olmaz anlamına gelmiyor. MHP’nin okuyan, düşünen kesimi bu hamleyi kabullenemeyecektir. Nitekim yükselen tepkiler, yoğunlaşan eleştiriler bunun göstergesidir. Tabanı yatıştırmak için yapılan ikna ve iğfal toplantıları, Bahçeli’nin sözlerinden tabanın duyduğu rahatsızlığın sonucudur. Güya Bahçeli, bu hamleyi yapmasaymış toprak kaybedermişiz. Bu şu demek, birileri Apo’yu mecliste konuşturun yoksa toprağınızı alırız dedi. Ben de Apo’yu davet ettim. Apo’nun mecliste konuşması veya konuşmaması ile toprak kaybının ne ilişkisi olabilir? Bu açıklamanın hiçbir mantığı yoktur. Olmadığı için de “ileride anlarsınız “ diyerek kimsenin anlayamadığı bu hamlemin izahı atiye bırakılıyor. Bir konuyu açıklamak yerine geleceğe havale etmek o konuyu açıklayamamaktır.

“Nasıl olsa unuturlar”a havale etmektir.

Öyle veya böyle Bahçeli’nin hamlesi bölücülerin moral motivasyonuna yaramıştır. Kayyum atamalarında CHP’nin kendini DEM’le birleştiren tutumu da Erdoğan’ın CHP’ye DEM damgası vurma planına hizmet etmiştir. CHP, milletin verdiği fırsat ve imkânı böyle kolayca tüketmemeli.