İktidara gelmeden önce gurbetçilerin sermayelerini Kombassan, Yimpaş ve Jet -Pa gibi şirketler üzerinden şahsınız ve partiniz üzerine aktardınız.
Bununla kalmadınız, millete yıllarca hainlerin arkasında namaz kıldırdınız.
Yıllarca kurbanları kimlere nereye gittiğini bilmedikleri yerlere gönderttiniz.
Fitre zekatları ve bağışlarının; kimlere, hangi emeller için kullanıldığı ise meçhul...
Anadolu insanını inançlarıyla, duygularıyla onurları ile oynadınız.
Biz bunları ecnebi devletlerin (sizin ifadeniz ile gavur memleketlerin) savcılarından öğrendik. Mercimek davası - Deniz Feneri davaları gibi...

"İnançlı bir nesil yetiştireceğiz" diye cemaatler aracılığı ile erimizden generallerimize kadar bir sürü askeri fetöcü yaptınız.
Ülkede genel kurmay başkanını terör örgütü suçlamasıyla hem de  yıllarca içerde yatırdınız.
Milletin yatak odalarına, Kozmik odalara girdiniz.

Yetmedi bitmedi "Eyyy bu CHP varya bu CHP camileri kapadı, ahıra çevirdi" diye diye meydanlarda dolaştınız.

Pandemi döneminde, iki yıla yakın siz ne yaptınız? Millete vakit namazlarını, cuma namazlarını kıldırmadınız, yetmedi hacca göndermediniz, İslam'ın temel ilkelerini yasak ettiniz.
Covid 19 dolayısıyla bayram namazlarını kaldırdınız.
Cenazelerimizi kaldıramadık.

Bir gece ansızın geliriz dediniz, sabah namazını kılmadığınız başkentler kalmadı... Şam’da - Kudüs'te - Atina'da - Moskova'da... Sonuç? Lakin olan bize oldu. Süleyman Şah Türbesi kayıp olduğu gibi 18 adamızı da Yunan aldı, o da yetmedi Datça’da öğle saatleri Yunan askeri geldi, karada üç beş balıkçı teknesi kovalayıp çekti gitti.

Nas dediniz, dinimizle uğraştınız, biz ekonomiden anlarız dediniz, faiz haram olmaz dediniz...Baktınız işin içinden çıkamıyorsunuz, yedirdiniz Müslüman ümmete faizin en kralını... Hala yediriyorsunuz ki hem de dünyanın en yüksek faizini...

Zinayı ve ahlaksızlığı en üst seviyeye çıkardınız, kadına ve masum çocuklara her türlü taciz, tecavüz ve cinayetlerde zirveye çıkardınız.

Tarımı bitirdiniz, hayvancılığı hayvanat bahçesine kadar tükettiniz.
Nohutu, mercimeği, zeytin ve zeytin yağını bitirdiniz.
Et işinde ise son yıllardır ne tükettiğini kimse bilmiyor, yıllarca Sırbistan’dan ithal ettik, şimdi de belli zincirlerde domuz et yemediğimiz kalmıştı maalesef onu da yedirdiniz.


Terör dediniz, başımıza İşid gibi bir belayı sardınız.
Yetmedi... Milletin evlatlarını şehit eden, milli servetimizi tüketen, 40 yıllık PKK’nın 23 yılı sizinle geçti...
Milletin umudunu tükettiniz, PKK ele başına umut oldunuz. Onurumuzu haysiyetimizi yerle bir ettiniz. Peki bunların hepsi ne adına? Sadece ikbal adına...
Gerekirse Apo’ya özgürlük dediniz, Allah'tan devlet aklı yok; eğer devlet aklı olup yarın başka başka terör örgütüne de: "Çık örgütü lav et, özgürlüğüne kavuş!" diyebilirler... Buna şükür akıl erdiremiyorlar 

Dokunmadığınız; hiç bir sivil toplum kuruluşu, siyasi parti, yapı, kurum, kuruluş bırakmadınız; kanser olmuş hasta gibi her yerimize metastaz sıçradı. Bütün devletin organlarını sardınız, çürüttünüz maalesef... Taş gibi kurulmuş devlet organlarını yediniz, iflas ettirdiniz...Organ yetmezliğinden yoğun bakımda olan ümitsiz hasta durumuna düşüldü; hem devletimiz hem de milletimiz... Suni teneffüs ile yaşıyoruz, buna yaşam denilirse tabii...