Sanayi bakanı Mustafa Varank (Trabzon Of doğumlu Varank’ın anlamının İskandinav dillerinden geldiği ve saraylarda soylulara eşlik eden kimse anlamına geldiği biliniyor insan soyadı olarak bu menşei de ve bu anlamı içeren bir soyadını neden seçer bir Of’lu olarak hep merak ettim) siyasette neden hep bu modeller tercih ediliyor o ayrı bir konu ama aynen şöyle bir paylaşım yaptı.
“2002 öncesi Türkiye daha iyi idi iddiası tamamen yalandır 1984-2002 arası 19 yıllık dönemde Türkiye’de kişi başı milli gelirin ortalaması sadece 2650 dolardı. Bizim iktidarımızda milli geliri 9670 dolara yükselttik.”
İnsan biran “Hakikatten mi?” “Yoksa ben mi yanılıyorum?” diye düşünüyor.
Paylaşımı yapan ODTÜ mezunu bir bakan.
Sonra hatırlıyoruz ki aslında 21 yıldır zaman zaman bu teraneyi zamanın başbakanı sonra cumhurbaşkanının ağzından da dinledik.
Tabii bir aldatmacayı çok yüksek sesle bağırarak, çokça tekrarlayarak her TV kanalında yayınlatarak söylerseniz bir toplumsal algı oluşuyor.
Hitlerin propaganda bakanı Göbels yalanın en büyüğünü yüksek sesle söylemeyi bunlara tavsiye etmiş.
2000’li yılların başlarında ABD ekonomisi “Dünyada sıcak para ve değeri düşürülecek dolar” politikasını benimsemiş, bunun gereği olarak da Dünya piyasalarında bir dolar bolluğu yaşanmış, ABD dolarında gelişmekte olan ülkeler ekonomilerinde yüksek bir değer kaybetme yaşanmıştı.
Örnek 2002-2008 arasında ABD doları Brezilya Real’i karşısında yüzde 400 değer kaybetmişti.
2002-2008 arasında Türkiye’de ABD doları yaklaşık olarak stabil kalmıştı.
2008 de ABD’de yaşanan mortgage konut kredilerinin geri ödenememesinin getirdiği finans krizi bazı bankaların ekonomik zorluğa girmesi ile ABD’nin dünya ekonomisinden dağıttığı doları geri toplama politikasına girmesi ile gerek Türkiye’de gerekse ekonomisi az gelişmiş ülkelerde bir dolar değerlenmesi yaşandı.
2010 yıllarında Türkiye’de kişi başı milli gelir yıllık 12 bin dolara kadar çıkmıştı fakat Türkiye’de 2002 yılında 100 bin dolara satın alınan bir konut 2010 yılında 500 bin dolara alınmaya başlandı.
Bu dolarda değer kaybı kâğıt üstünde dolar bazında Türkiye’de insanların gelirinin katlanarak arttığı zannını doğurdu.
Halbuki 2000’li yılların başlarında 3 bin dolarla alabildiğiniz bir emtiayı 2010’larda 12 bin dolara alabiliyordunuz.
Bu durumun en bariz göstergesi Türkiye ekonomisi en düşük olduğu varsayılan 2000’li yılların başlarında dünyada 17’nci sırada iken 2010’lu yıllarda 19’uncu sıraya gerilemişti.
Bugün yaşanan da aşağı yukarı aynı döngüdür.
ABD’de yıllık enflasyon yüzde 1,5 iken bu yıl yüzde 8 olarak açıklandı.
Buradan anlaşılması gereken Türkiye ABD’de yaşanan bu enflasyondan dolar bazında etkileneceğidir.
Emtia fiyatlarının TL bazında artacağı dolayısı ile gelirlerinde dolar bazında artacağı ama gelirinizle alabileceğiniz mal ve emtianın aynı olacağıdır.
Sadece rakam değişiyor yani.
Sadece rakam değil de alım gücüde yanında artsaydı 2002’de dünyanın 17’nci büyük ekonomisi olan Türk ekonomisi 2022’de dünyanın 21’inci büyük ekonomisine geriler miydi?
Türk vatandaşları pazardan patatesi alırken defalarca düşünüp hesap yaparlar mıydı?
Varank beyde bir okumuş insan görüntüsü var ama yazdığına veya söylediğine önce kendisi inansın.
Bir hesaplama açıklayacaksa Of’daki çay üreticisinin 2002 1 kg yaş çay sattığında kaç dolar satın alabildiğini, 2022 yılında 1 kg yaş çay sattığında kaç dolar satın alabildiğini araştırıp söylesin.
Siyasetçi halkını kandıran değil gerçekleri paylaşan kişi olmalı.
Ama dedeleri saraylarda soylulara eşlik eden kişi anlamını içeren soyadını almış kişiden halk için bir şefaat beklemeli miyiz bilemiyorum…