Seçimlerde Ak Parti büyük bir yenilgi alırken CHP zafer kazandığından hem kamuoyu hem de siyasi analistler doğal olarak, seçim sonuçlarını bu açıdan değerlendiriyorlar. Oysa seçimlerin Ak Partinin mağlubiyeti ve CHP’nin galibiyeti kadar dikkat çekmeyen ama Türkiye için hayati derecede önemli olan sonuçları var. Bu yazımızda bu sonuçlara dikkat çekmeye çalışacağız.
Dem Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar Rudav TV’ye yaptığı değerlendirmede, Dem Partinin zaferini ilan etti. Çandar, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kayyum atanan tüm belediyeleri istisnasız kazandıklarını, metropollerde destekledikleri adayların kazandığını ve belli başlı metropollerde grup kuracak kadar belediye meclisi üyeliği elde ettiklerini vurgulayarak, bu sonuçlara ancak zafer denilebilir dedi. Çandar, kampanya sırasında CHP sözcülerinin ısrarla reddettiği, İstanbul ve Mersin’de Dem Partililerin CHP listelerinden aday gösterildiği iddiasını ifşa etti. Çandar ‘’Tayyip Bey, 22 yıllık Ak Parti iktidarında en güçsüz olduğu dönemde. Bunu muhalefetin bütün bileşenlerinin iş birliği yaparak değerlendirmesi lazım.’’ dedi.
Çandar, zayıflamış iktidarın artık kayyum atayamayacağını ama her gelişmeyi değerlendirerek bu ihtimale karşı muhalefetin ortak siyaset geliştirmesini öneriyor. Türk ordusunun mayıs ve haziran aylarında Irak’a, sonbaharda Suriye’ye geniş kapsamlı askeri operasyonlar yapacağını, muhalefetin öncelikle bunları önlemesi gerektiğini vurguluyor. Ona göre lokal olarak Barzani ve Talabani ile uluslararası ölçekte başta ABD olmak üzere büyük güçlerle diyalog tesis edilerek Erdoğan’ın daha da zayıflatılması ve askeri harekatların önlenmesi mümkün.
Sonuçlar açısından değerlendirildiğinde, Dem Partinin seçimlerden güçlenerek çıktığı muhakkak. Dolayısıyla daha etkili olacak. Artık hükümet kolay kolay kayyum atayamaz. Tayyip Bey seçimlerden sonra yaptığı balkon konuşmasında, terörle mücadelenin tavizsiz devam edeceğini ve PKK’yı Irak’tan söküp atmayı hedefleyen geniş kapsamlı bir askeri operasyonun yapılacağını defaten ifade etti. Irak merkezi hükümetiyle, bölgesel ve uluslararası güçlerle mutabakat sağlandığından Dem Partinin bu askeri operasyonu engelleyebileceğini düşünmüyorum. Ama zayıflamış Erdoğan’ın başta ABD olmak üzere muhataplarını Suriye operasyonuna ikna etmesini mümkün görmüyorum. Oysa dış konjonktür ilk kez bu kadar müsaitti. Erdoğan 9 Mayıs’ta Beyaz Sarayda olacak. Başlıca gündem maddesi Suriye ve PYD.
Seçimlerden, ülkede yükselen milliyetçi dalgaya rağmen, milliyetçi partiler güç kaybederek çıktılar. On ay önce yapılan seçimlerde dört milliyetçi partinin oy toplamı yaklaşık %25’ti. Bu seçimlerde aynı partiler %11,5 oy alabildiler. Bu tespite, MHP’nin 52 vilayette Ak Partiyi desteklediği iddia edilerek karşı çıkılabilir. Ak Partinin oylarının içinde %5 civarında MHP oyu olduğu muhakkak. Ama bu oyları dikkate aldığımızda dahi on ay önce milliyetçi partilerden birine oy veren üç seçmenden biri bu sefer vermemiş. Oy kaybının büyük kısmı İyi Partiden kaynaklanıyor. İyi Partiden vazgeçen seçmenlerin diğer milliyetçi partiler yerine CHP’ye yönelmeleri sorgulanmalı. Meral Hanım altılı masadan kalktığında seçmenlerinin çoğu onu takip etmemiş.
Seçim dikkat çekmeyen bir ittifakta, Şanlıurfa’da Yeniden Refahla Dem Parti arasında gerçekleştirildi. Refah büyükşehir seçimlerinde 347 000, ilçe seçimlerinde 265 000 civarında oy alırken, Dem ilçelerde büyükşehirden benzer miktarda fazla oy aldı. Yani Dem seçmeninin bir kısmı büyükşehirde Refaha, Refah seçmeni partisinin iddialı olmadığı ilçelerde Dem Partiye oy vermiş. Nitekim Refah sadece bir, Dem yedi ilçe kazanmış. Bu iş birliği olmasaydı büyükşehri (Ak Parti 300 000’den fazla oy aldı.) ve çok sayıda ilçeyi Ak Parti kazanacaktı.
Bölücü siyasiler ve analistler, Ağrının dört ilçesiyle beraber Ak Partiden Dem Partiye geçmesini, Iğdır’ın yeniden kazanılmasını ve Van’ın tüm ilçeleriyle firesiz Dem Partili adayları seçmesini zafer olarak değerlendiriyorlar. (81 şehirden sadece Van’da aynı parti büyükşehirle birlikte ilçelerin tamamını kazanmış.) Hatta aralarında merkez olma pozisyonunu Diyarbakır’dan çok Van’ın hak ettiğini söyleyenler var.
Bölücüler Sarıkamış’la birlikte Kars’ın MHP tarafından kazanılmasını, Erzincan’ın altı ilçesiyle birlikte MHP’li adayları yetkilendirmesini hezimet olarak görüyorlar. PKK’yı destekleyen strateji uzmanlarına göre, seçimlerde Şırnak’tan Erzurum’a uzanan bir koridor oluşmuş. Bu koridordaki yerleşim merkezlerini Ak Parti, MHP, BBP ve İyi Parti kazanmış. Bu koridorun oluşması, onların tabiriyle Kürdistan’ı ikiye böldüğü ve birbirinden kopardığı için çok olumsuz bir gelişme. Ayrıca bu koridoru teröristlerin kullandıklarını, artık kullanamayacaklarını dolayısıyla PKK’nın bu gelişmeden zarar göreceğini vurguluyorlar.
YRP ve İyi Parti çok sayıda belediyede, Ak Partinin aday göstermediği popüler isimleri aday göstererek oy oranlarını arttırdılar. Öyle ki bu adaylar olmasaydı Yeniden Refah %2 ve İyi Parti %1 daha az oy alacaktı. Ya da başka bir ifadeyle Ak Parti %3 daha fazla oy olarak, ittifakla da olsa birinci parti olma pozisyonunu sürdürecekti. Ak Parti geçen yerel seçimlerde de yanlış adaylar gösterdiği için çok oy kaybetmişti.